Haftaya translate English
6,211 parallel translation
Haftaya sigorta ücreti kesimi var.
Payroll taxes are due next week.
İşler istediğimiz gibi giderse bir haftaya kadar yine yanında onun yanında olacaksın.
Well, if this all goes as it should, you'll be back with her in a week or so.
Haftaya Almanya'ya geri dönüyorum.
I'm going back to Germany next week.
Haftaya..
Week.
Haftaya Paristeki Kilo Seminerine katılacak mısın?
Are you attending the kilo seminar in Paris next week?
- Haftaya da geliyor musun?
- Are you coming back next week?
Amir Roberts birkaç haftaya kadar temize çıkması gerektiğini söyledi.
Captain Roberts says that he should be cleared in a couple days.
Ayrıcalıklarımı aldım ve denetim altına alırsam iki haftaya çıkarım.
I got my privileges, and if I keep tight, I'll be out in two weeks.
- Haftaya görüşürüz, Tanya. - Görüşürüz.
- See you next week, Tanya.
Güneş kremlerinizi unutmayın çünkü haftaya bu zaman güneşli Los Angeles'da olacağız.
Don't forget your sunblock because this time next week, we are gonna be in sunny Los Angeles.
IBM boğazımızı doğradı ve bizi domuzlar gibi bir kancaya takılı kan akıtmaya bıraktı. Haftaya dışarıdaki insanların yarısı işten çıkmış, sokaklarda olacaklar.
and I wanna be clear on this... is that IBM just sliced our throats and left us to bleed out like a hog on a hook, and come next week, half those people out there, they're gonna be out of a job, out on the street,
Yapılacak kemik iliği biyopsisi gelecek haftaya ayarlandı lösemi alt tipini belirlemek için.
Bone-marrow biopsy is scheduled for next week to determine leukemia subtype.
Haftadan haftaya teminat verilir.
Their... their guarantee is week to week.
Yani çok üzüldü ve utandı. Ben de ona "Haftaya yine gel. Düzeleceksin." dedim.
So, uh, he got upset and embarrassed, and I told him, " Come back next week.
Yani bir Noel'i Avrupa'da altı haftaya değişiyorlar.
So they swap one Christmas for six weeks in Europe?
Tamam, haftaya gelirsin o zaman.
Yeah, well, you'll go next week.
Ama geçen haftaya kadar, kimse onu nerede bulacağını bilmiyordu.
But until last week, nobody knew where to find him.
Denetçi haftaya gelecek ve kâğıt işlerini hâlledeceğiz.
The inspector will be coming next week, then we can finalize the paperwork.
Haftaya yumurtlama dönemim.
I'm ovulating next week.
Onunla komşuluğumuz yaklaşık iki haftaya dayanıyor.
Well, I've been living next door to him for almost two... weeks now.
Arkadaşlar, 2010'da mükemmel bir haftaya imza atmıştım ya hani?
Guys, remember back in 2010 when I achieved a perfect week?
Belki de haftaya Quidditch takımıma katılmayı istiyor olacaksın.
By next week, you might be asking to join my Quidditch team.
Elinden geldiğince sadece çatıyı kapla... Ve haftaya bir çatı ustası getir buraya.
Just cover as much of the roof as you can, and I'll get a roofer out here next week.
Tamam, yeni haftaya başlarken çöp çekeceğiz.
Okay, starting next week, we draw straws.
Altı haftaya orduna sahip olacaksın.
Six weeks, you shall have your army.
Bugün gelen fare ihbarları tam bir haftaya bedel.
This is a week's worth of rat calls in one day.
Birkac haftaya gorusuruz vahsi kedi.
See you in a couple weeks, wildcat.
Haftaya sen terapistten ondan sonrası için randevu ayarlıyorsun, sonra Midge'le bekleme odasında tesadüfen karşılaşıyorsun.
Um... ooh! Next week you schedule an appointment with the therapist after hers, and then you bump into Midge in the waiting room there.
Haftaya aynı saatte değil mi, Marge?
Same time next week, Marge?
- Bu Ava, haftaya yerime başlayacak.
She's gonna be taking over for me, starting next week.
Gelecek haftaya.
( Indistinct chatter ) Man : ... Scheduled for next week.
Um... Haftaya olsa da, benim için biraz meşgul.
Um... next week's a little busy for me, though.
Haftaya annem geliyor. Onunla tanışmanı istiyorum.
My mom's coming into town next week.
Haftaya aynı saatte o zaman.
So, same time next week, right?
Dr. Gradner haftaya kadar burada olmayacak.
Dr. Gardner's not back until next week.
Dört ila beş haftaya kadar yumurtlarım sonuç verecek.
Should be able to harvest my eggs in four to five weeks.
Haftaya yine çıkarız.
Well, we'll go out again next week.
Evet ama bir haftaya kalmaz çıkar.
Yeah, you know what?
Muhtemelen bir haftaya kalmadan ölür.
He'll most likely be dead in a week.
Ancak hayatında o olmadan hayatının nasıl olduğunu anlaman için birkaç haftaya ihtiyacın var.
But it's gonna take more than a couple of weeks to figure out what your life looks like without him.
Haftaya okullar açıIdığı zaman kaldığın yerden devam edebilirisin.
And you can pick it up where you left off when they start school next week.
Haftaya görüşürüz.
I will see you next week.
Haftaya görüşürüz.
I'll see you next week.
Şu an uygulanan bir plan haftaya uygulanan mükemmel bir plandan daha iyidir.
A good plan executed now is better than a perfect plan executed next week.
Bunun için en azından tüm bir haftaya ihtiyacımız olacak, değil mi?
We need at least a long weekend for that, you know?
Gelecek haftaya kadar... alamayacaklarını söylediler.
Oh, they said they couldn't take them until next week.
Ya da haftaya.
Or next week.
Maw Maw burada olduğuna göre belki de bebek işini gelecek haftaya kadar bekletmeliyiz.
Well, if Maw Maw's gonna be here, maybe we should just wait until next week to start the whole baby thing.
- Haftaya görüşürüz. - Pekâlâ.
See you next week.
- Evet, haftaya görüşürüz.
Let's meet them next week.
Haftaya görüşürüz.
See you next week.