Hairy translate English
1,885 parallel translation
Kocaman kıllı bir yaratık.
A giant, hairy creature...
Tüylü hörgüçleri severmisin?
You like hairy humps?
- Sırtın mı kıllı?
- Hairy back?
Bunlar Çin eldiven yengeçleri. İsimlerini tüylü kıskaçlarından alırlar.
These are Chinese mitten crabs, named for their strange hairy claws.
Ayrıca, gelip kıllı penisine oturmalarını söyleyen bir otomatik cevap da yazdım.
Plus, I've put an auto reply offering them to come and sit on your hairy dick.
" Barışın canı cehenneme, Freddie.
" Peace sucks a hairy asshole, Freddie.
İriyarı, kıllı, terli mağara adamları sırf eğlence için birbirlerini yumrukluyor.
Big, hairy, sweaty Neanderthals pounding the pudding out of each other for giggles? For green. One of those fighters make a lot of money.
Evet, evet, kıllı erkekler.
Yes, yes, they are a hairy people.
Sense deri koltuklarımda oturan kocaman, kıllı bir adamsın!
You are a huge, hairy dude on my leather seats!
Kalkmış, tüylü şeftali ağdalıyorum.
I wax hairy tacos.
Hairy Dog'lar Şerefsizler
- Hairy Dog. - Shit.
Ve kıçı vücuduna nazaran daha az kılsız mıdır?
And do you think his ass is slightly less hairy than the rest of his body?
"Sarışın barmen Kate kıllı kıç yalamayı çok seviyor."
Kate the blonde bartender love licking hairy ass for real.
İpek böceği güvelerinin cinsel rolleri ters çıktı. Böylece sprey, kıllı, erkesi ve sinirli kadınları cezbetti.
Apparently in silk worm moths the gender roles are reversed, so they attract females who are aggressive, hairy and well mannish, it's what they're into.
Bu biraz kıllı bir mevzu.
This might get hairy.
Yani nasıl bu kadar kıllı oldun?
How come you're so hairy?
Keşke kıllı olduğum kadar akıllı da olsaydım.
- I wish I were as wise as I am hairy.
Sizin küvet süzgecinde bulduğunuz kıl yumağındaki kan kurbana ait.
The blood from the hairy wad that you found in the drain is consistent with the victim.
Bu kıl yumağı ban biraz ağaçsı kokuyor gibi geldi.
The hairy wad smelled a bit woodsy to me.
O tüylü, kahrolası yaratık sizin maskotunuz mu?
That hairy, fucking fuck spider's your mascot?
İşler kötüye gidebilir.
This might get hairy.
Fressno o küçük kıçını araca geri sok!
Fresno, get your short, hairy ass back in the vehicle.
Biz de oldukça heyecanlı maceralar atlattık.
We've been through some pretty hairy adventures of our own.
Kocaman, kıllı, etobur piç.
Big, hairy, carnivore son-of-a-bitch.
Hani şu dün gördüğüm büyük, tüylü örümcekle birlikte.
Not with that big, hairy spider I saw in there yesterday.
Şu kıllı taşakları yutmak istiyorsan
If you wanna get down On these hairy balls
Kıllı, kılsız.
Hairy and not hairy.
Çalışkan. Pek konuşmayan. Biraz da kıllısın ama önemli değil.
You know, hard-working, you don't say much, you're a little bit hairy, but I don't mind that.
Trevor Jones kendini sağlama alır.
Isn't it just like Trevor Jones to cover his hairy ass?
Eski eşim sadece benimle konuşmalarına izin veriyor, kıçı kıllı, çatlak.
The ex only lets them speak to me in Mandarin, the hairy ass crack.
Kıllı iri bir adam sahilde öylece yatıyordur.
All of a sudden, a big hairy guy washes up onshore, passed out.
Neden kıllı iri bir adam, anlayamadım?
Why a hairy guy? I don't get it.
Ve saçlı tomurcuklar, kardeşim.
And some hairy buds, bro.
Ve saçlı tomurcuk, adamım.
And some hairy bud, man.
Landsman ve başarı oranı onun kıllı götüne girsin.
Landsman and his clearance rate can suck a hairy asshole.
Benim sürekli kendini tekrarlayan bir kâbusum var. Uyandığım yerde, yaşlıyım, kıllıyım ve de yalnızım.
I have this weird recurring nightmare, where I wake up, and I'm old and hairy and alone.
Bak, sen ne kıllı ne yaşlısın. Sen çok güzelsin.
Listen, you're not hairy or old, you're beautiful.
Orada pek çok tehlikeli durum ile karşılaşabiliyoruz. Ama kendimizi yüzbaşı Williams ile güvende hissediyoruz. Dünyanın o ucunda ne kadar güvende olabilirsek o kadar.
We got into some pretty hairy situations out there, but we always felt safe with Captain Williams, as safe as you can in that part of the world, Sir.
Şimdi ise bu kıllı adam sana kaba davranıyor.
Now this hairy guy is just pounding you, like unh unh unh...
- Pek ilgini çekmedi, öyle mi?
- Not up for the hairy shit. no?
Her neyse. Olayın tam ortasında kıllı bir gergedan gibi terlemeye ve horultu çıkarmaya başladı.
Anyway, right in the middle of things he's sweating and snorting like a hairy rhino and I just start to hate myself.
Tanrım, o kıllı piç turtayı nasıl da seviyor!
Man, that hairy bastard loves funnel cake.
Hani şu 5 bin yıl önce falan ölen kıllı filler.
It is. It's, like, the-you know, the hairy elephants that died, like, 5,000 years ago or something.
ve sen kıllı ve... ve bu korkunç görünümünle sen doğruyu söyle.
and you're hairy and... and you're kinda scary lookin', tell you the truth.
O zaman şöyle yaz ; "Büyükannemin kıllı göğüsleri var".
Write this. Granny's got hairy tits.
Bu adamın pornoya yaptığı benzer bir katkıydı. Çünkü Diamond Jim'den önce porno, karanlık, kirli ve kıllı bir şeydi.
Before Diamond Jim, the porn was black, dirty and hairy.
O kocaman, kıllı tek gözü yok ve topallıyor.
He's big, hairy is missing an eye and limps!
Büyük, yaşlı ve kıllı bir canavar var!
There's a big old hairy monster!
Bir takım uzun saçlı, yalın ayak tipler helikopterle buraya geldi diye biz beyaz çarşaflarımızı çimlere serip arazimizi berbat etmelerine izin vereceğiz. Sonra da otelimizi ele işgal edecekler, öyle mi?
What kind of meshuga, hairy, barefoot person comes here in a heliocoptic that we should lay our good white sheets on the grass and ruin them, and then plot and revolutionize to take our hotel.
Neredeyse benim kadar kıllı!
Almost as hairy as mine!
Kıllı olan?
Hairy Harry?