Hallam translate English
141 parallel translation
İçişleri'nden Hallam sana pasaport verecek.
Hallam of H.O. Will give you a passport.
İçişlerine gitti. Hallam seni 20 dakika içinde görecek.
Passed to H.O. Hallam will see you in 20 minutes.
- Hallam?
- Hallam?
Bana yardım edersen, Hallam, seni hapisten kurtarmaya çalışırım.
If you help me, Hallam, I'll try to keep you out of jail.
- Hallam'ı neden öldürdün?
- Why did you kill Hallam?
Hallam birden çözülüp Ross'a herşeyi anlattı.
Hallam broke down and told Ross everything.
Hallam ihtiyacım olanı getirdi ve iki dakika sonra buradan çıkmış, Duvar'ı geçmiş olacağım.
Hallam brought me what I needed, and in two minutes, I'll be out of here and over the Wall.
Bu kişi, seçkin avukat ve eski hükümet bakanı... Lord Hallam'dı. Pek çok başkası gibi onunla da kumar masasında tanışmıştı.
This was the distinguished Barrister and former Government Minister Lord Hallam whose acquaintance he had made, like so many others, at the gaming table.
Başçavuş Aaron Hallam.
Sergeant First Class Aaron Hallam.
Tebrikler, Hallam.
Congratulations, Hallam.
Onun adı : Aaron Hallam.
His name is Aaron Hallam.
Bayım, Aaron Hallam adlı şahsın sizin gözetiminiz altında tutulduğunu biliyoruz.
Sir, we understand you have a man named Aaron Hallam in your custody.
Mr. Hallam hakkında ne kadar bilginiz var?
How much do you know about Mr. Hallam?
Sergeant Hallam kayıtlarda gayrı resmi olarak harekat sırasında kaybolmuş gibi görünüyor efendim.
Sergeant Hallam is unofficially listed as missing in action, sir.
Hallam'a olan yakınlığın nedir?
What's your relationship to Hallam?
Peki ya Hallam?
What about Hallam?
Birçok açıdan Hallam oldukça iyi bir savaşçı.
In many ways, Hallam is a fine warrior.
Hallam'ın savaş stresi, giderek derinleşti ve kişiliğinin bir parçası haline geldi öyle ki, geri dönüşü mümkün değil.
Hallam's battle stress has become so deep, it is a part of his personality, and it's impossible to reverse.
Aaron Hallam hiçbir zaman varolmadı.
Aaron Hallam doesn't exist.
Biz, Aaron Hallam adındaki şahsı arıyoruz.
We're looking for a man named Aaron Hallam.
Hallam bize ait.
Hallam belongs to us.
- Hallam!
- Hallam!
- Odamdan çık, Hallam.
- Get out of my room, Hallam.
Hallam!
Hallam!
Hallam, yemek hazır.
Hallam, lunch is ready.
Hallam'la ben ilgilenirim.
I'll deal with Hallam.
O ne, Hallam?
What is it, Hallam?
Hallam, gerçekten gitmelisin.
Hallam, you really need to move on.
O bir çekiç, Hallam.
It's a hammer, Hallam.
O ölmek istedi, Hallam.
She wanted to die, Hallam.
Yuvadan uçma vakti geldi, Hallam ve sen de biliyorsun bunu.
It's time to fly the nest, Hallam, and I think you know that.
Evet, Hallam, eğer hevesini devam ettirirsen.
Yes, Hallam, if you can maintain your enthusiasm.
Hallam sırlarını anlatıyordu.
Hallam's been telling me secrets.
Hallam, insan kaynaklarından Kate seni görmek istiyor.
Hallam, that wee lassie, Kate, from HR, she wants to see you.
- Hallam Foe.
- Hallam Foe.
- Hallam, nasıl geldin buraya?
- Hallam, how did you get in here?
Ben gerçek yaşayan bir insanım, Hallam.
I'm a real, live human being, Hallam.
Hallam.
Hallam.
Hallam, ailen burada.
Hallam, that's your parents here.
Hallam'ın bir arkadaşı.
I'm Kate, a friend of Hallam's.
- Hallam, baban sana bir şey söylemeye çalışıyor.
- Your father's telling you something.
- Hallam, lütfen!
- Hallam, please!
Hallam?
Hallam?
- Oh, seni severdi, Hallam.
- Oh, she loved you, Hallam.
Rakibi Lord Hallam.
Lord Hallam challenges.
Özür dilerim Hallam. Çiçekler için geri dönmek zorundaydım.
I'm sorry, Hallam, I had to go back for my flowers.
Hallam.
Hallam? Hallam!
Sör Hallam bir diplomat.
Sir Hallam is a diplomat.
Sör Hallam'ın mektup başlığını onaylatmak için kırtasiyeye gideceğim.
I'm going to go to the stationer's to approve Sir Hallam's letterhead.
Hallam kayboldu.
Hallam's loose.
Hallam yarın uçuyor.
My aunt is flying in tomorrow.