Hapı yuttum translate English
102 parallel translation
Hapı yuttum.
I'm in a fine fix.
Ben hapı yuttum.
I'm done for.
Hapı yuttum.
Done for.
Şimdi hapı yuttum işte.
I'm in deep shit now.
Hapı yuttum desenize.
So that means I'm done for.
Aman, hapı yuttum!
- I'm done for!
Öyle ise hapı yuttum demektir.
That would be awful.
Ben hapı yuttum.
I'm doomed.
Kontrol hapı yuttum.
I take the pill.
Hapı yuttum, beni katlettiler, paramı çaldılar.
I'm done for! I'm killed! They've taken my money! "
Hapı yuttum.
I'm done for!
- Hapı yuttum - Hapı yuttum.
- "I'm done for!" - " I'm done for!
Hapı yuttum.
I'm done for.
- Hapı yuttum. Beni öldürdüler.
- I'm done for!
Adalet, Tanrım! Hapı yuttum!
Justice!
Hapı yuttum! Beni katelettiler! Paramı çaldılar!
They've taken my money.
Hapı yuttum.
Man, I am so screwed up.
Gerçekten hapı yuttum.
I'm really screwed!
Hapı yuttum!
I'm screwed!
Umarım bu seferki o kadar kötü değildir. Öyle ise hapı yuttum demektir.
I hope this one isn't that bad.
Hapı yuttum.
I'm up shit's creek.
Şimdi hapı yuttum.
Boy, now I " m in trouble.
Kesinlikle hapı yuttum.
Well, this certainly sucks.
Hapı yuttum.
I'm in big trouble.
Böyle bir günüm daha olursa, hapı yuttum.
One more day like this, I don't have a prayer.
Eğer biri beni vurmak isterse, hapı yuttum.
If somebody takes a crack at me, I'm toast.
Hapı yuttum ben.
I'm doomed.
Hapı yuttum!
I fucked up.
Bu sefer gerçekten hapı yuttum.
I'm really sunk now.
Kokpit delinirse hapı yuttum.
If this cockpit breaches, I'm screwed.
- Hapı yuttum.
I'm screwed.
Genel olarak hapı yuttum, o yüzden söylemek zor.
I'm fucked up in general, so it's hard to gauge.
Gerçekten hapı yuttum.
I am truly screwed.
- Hapı yuttum.
- l'm so screwed,
Pek önemi yok. Her şekilde hapı yuttum.
It doesn't really matter, screwed either way.
- Hapı yuttum.
- I got screwed.
Hapı yuttum.
I've goofed.
Hapı yuttum!
I'm screwed.
Onu gördüm, hapı yuttum.
When I saw it, I was done for.
- Yani hapı yuttum diyorsun.
- So you're saying I'm screwed.
Hapı yuttum.
Fucked.
Şimdi hapı yuttum.
I'm done for.
Bir avuç hap yuttum. Maviler, sarılar, uyarıcılar, sakinleştiriciler, aklına ne gelirse.
Blues, yellows, screamers, uppers, downers, you name it.
Senden kaçmak için bir avuç hap yuttum.
I take a handful of pills to get away from you.
İşte şimdi hapı yuttum.
Now I am really stuck.
Hapı yuttum.
I'm all screwed up.
Michael, eğer ifade verirse, hap yuttum demektir.
Michael, if he testifies, I am screwed.
- Bu sefer gerçekten de hapı yuttum.
I've really done it this time.
Bir hap yuttum, sadece bir hap ve beni 24 saat uyuttu.
I took a pill, just one pill, and it knocked me out for 24 hours.
Santral. Bu biraz utanç verici ama yanlışlıkla birkaç hap yuttum.
Operator, this is a bit embarrassing, but I've...
Ve eğer geçemezsem o zaman hapı yuttum.
And if I don't pass, she will kill me.