Harbor translate English
2,659 parallel translation
Limanda cinayetin, arabadaki bombanın, Ola'nın cinayetinin arkasında onlar olmalı.
They must be behind the murder at the harbor, the car bombing, Ola's murder -
- Yüklemeyi limanda yapabilir miyiz?
- Can we load up at the harbor?
800 Harbor View Drive. Sahte.
Y-you've got her address right there. 800 Harbor View Drive.
Pearl Harbor bombalandığı günü babamın anlattığını hatırlıyorum. Bazısı benim yaşımda olan binlerce insanın akın akın askerlik şubesine koştuğunu.
I just remember my dad telling me about the day after Pearl Harbor was bombed, how thousands of guys, some of them as young as me, came flooding into the recruiting offices.
Inner Harbor, Baltimore.
Inner Harbor, Baltimore.
O halde liman polisini aradınız.
Certainly the harbor police.
Bu tür nefret dolu hisleri içimde barındırmadım.
I don't harbor hard feelings.
Bu madalyayı Pearl Harbor'u bombalayarak elde etti.
He earned that medal for bombing Pearl Harbor.
Pearl Harbor'dan sonra, bu adam feci zengin olmuş çok zengin hem de, orası belli zaten, ve birden adayı temizlemeye hayatını adamaya mı karar vermiş?
After Pearl Harbor, this guy strikes it rich, very rich, obviously, and he decides to move here and dedicate his life to cleaning up this island?
Suçluyu saklayıp bize teslim etmezseniz siz de en az onun kadar suçlu olursunuz. Suçluyla beraber kovulursunuz.
Now if y'all harbor knowledge of the perpetrator and do not turn him in, you're as bad as the perpetrator himself, you along with the perpetrator will be fired.
Evvelki gece limandaki silahlı gasp olayını biliyor musun?
You know that armed robbery at the harbor a couple nights ago?
Bu günlerde ailelerin hayallerinin limanı yok...
These days parents don't harbor dreams that..
Gig Limanı katilini yakalamış.
He did catch that Gig harbor killer.
Seni Chance Limanı'na hangi rüzgâr attı?
What brings you to Chance Harbor?
Chance Harbor'da takılma düşüncem yok.
I have no plans to stick around Chance Harbor.
Neden beni Chance Harbor'a kadar takip ettin? Ayrıca evimi damgalayarak ne yapmaya çalışıyordun?
Why did you follow me to Chance Harbor, and what the hell were you doing marking my house?
Jake, Chance Harbor'dan gidemezsin.
Jake, you can't leave Chance Harbor.
Buraya ailemin ölümünün intikamını almaya geldim. Chance Harbor'u cadılardan temizlemeye geldim ve başarısız olmayacağım.
I've come here to avenge the death of my family, to rid Chance Harbor of witches, and I will not fail.
Buraya Chance Harbor'u cadılardan temizlemeye geldim ve başarısız olmayacağım.
I've come here to rid Chance Harbor of witches, and I will not fail.
Chance Harbor'da kaç tane cadı var?
How many witches are there in Chance Harbor?
Pearl Harbor'dan sonra, amaç adadaki tüm paraları toplayıp, yok ettikten sonra bunlarla değiştirmek.
After Pearl Harbor, the decision was made to pull all the paper money on the Islands and destroy it, replacing it with this.
Pearl Harbor'a nakledilmek için istek yaptım.
I put in for a transfer to Pearl Harbor.
Yazın hafta sonları, liman böyle pisliklerle dolup taşıyor.
Summer weekends, the harbor gets all sorts of trash.
Burası limanınız adanın rüzgâr altı tarafında anakara sahiline en yakın yerde ve ceset de uçurumun dibinde bulundu şurası, sanırım adanın batı kısmı anakara sahiline en uzak yerde.
Here's your harbor on the leeward side of the island closest to the mainland coast. And the body was found in Wrackers Cove which is here, I believe on the western side of the island furthest side from the mainland coast.
Stack, limana yolcu gemilerini getirmesi için LaFleur'la çalışıyormuş. - Yolcu gemileri mi?
- Stack has been working with LaFleur to try to bring cruise ships into the harbor.
Zatanna'yı kaçırıyoruz... Happy Harbor'u göstereceğiz.
We're kidnapping Zatanna, uh, to show her Happy Harbor.
Happy Harbor da var.
Spotted in Happy Harbor too.
Pearl Harbor'dan Amiral Mosley'le konferans görüşmesi var.
for a conference call with Admiral Mosley in Pearl Harbor.
Navy NCIS 09x05 Safe Harbor
♪ NCIS 9x05 ♪ Safe Harbor Original Air Date on October 18, 2011
İşin aslı, pasaportum ve cüzdanım limanda çalındı.
Actually my passport and purse were stolen at the harbor
1904'te Carnegies ilk ırk ıslahı laboratuvarını Cold Spring Harbor, Long Island'da kurdu.
In 1904, the Carnegies funded the first eugenics laboratory in Cold Spring Harbor, Long Island.
Şüpheli tarifi, Bal Harbor soygunundakiyle aynı, H şeytan maskesi, TEC-9 otomatik.
Suspect description, same as the Bal Harbor robbery, H - devil mask, a TEC-9 automatic.
Ama şimdi ikimizde aynı limandayız, huh?
But now we're at the same harbor, huh?
Bay Klemmer, bunlar rıhtım, metro, banliyö, atlı, devriye, suç mahali, acil durum, hava, delil ve ulaşımda çalışan memurlar.
Mr. Klemmer, these are officers from Harbor, Transit, Housing, Mounted, Patrol, Crime Scene,
Ben de burada gizli kalmak isteyen şirketler için işlerini halleerim.
I harbor p.O. Boxes for companies who want to remain anonymous.
Güneş Sistemimizin devasa, keşfedilmemiş bir gezegene barınak olması şaşırtsa da, bu durum aynı zamanda keşfedilmemiş yıldız Nemesis'e de barınaklık yapıyor olması fikrini ne destekler ne de karşı çıkar.
While it's surprising that our Solar System might harbor a giant, undiscovered planet, it doesn't support or refute the idea that it also harbors the undiscovered star Nemesis.
Bazılarında ise bu aşırı koşullarda çoğalabilen bakterilerin yaşadığı düşünülüyor.
Others are thought to harbor life, seeded by strange bacteria that thrive in these extreme conditions.
Barı açmam gerek ama sen takılmak istersen öğle yemeğinden sonra limanda bir tur atarız.
All right. Well, listen, I gotta open up the bar, but if you feel like hanging out, I'll take you for a spin around the harbor after lunch.
Sahte Amanda hâlâ limandaki tekneleri batırıyor. Biliyorum.
Faux-manda is still causing boats to crash in the harbor.
Evet. Elsa yarın seninle Britz-Ost limanında buluşacak.
Elsa will meet you tomorrow at Britz-Ost harbor.
Bırak limanda buluşacağımızı sansın. Benim aklımda başka bir yer var.
You can let her think we're meeting at the harbor, but I've got another location in mind.
Devriyeleri üçte bir oranında arttırdım, kontrol noktaları kurup, terörizmle mücadele ekiplerini şehre çıkardım. Metrodaki çanta aramalarını arttırdım. Bütün tekneli polislere de devriye gezmeleri emredildi.
I've increased patrol by a third, set up checkpoints, deployed counterterrorism units throughout the city, increased bag searches in the subway and ordered all our harbor launches out on patrol.
{ \ 1cFFFFFF } { \ 3c0000FF } HUNTERxHUNTER "TESTLERİNxTESTİ" { \ 1c008080 } Çeviren : thiefpliskin unnamedfeeling MBV { \ 1c000000 } { \ 3c0000FF } Blood Bath Squad Dolle Limanı Kaptanın onayını olan Gon, Kurapika, Leorio üçlüsü kazasız belasız Dolle Limanı'na vardı.
Test x Of x Tests 415 ) } Dolle Harbor and Leorio arrived safely at Dolle Harbor.
Üç gün önce Five-O Honolulu Limanındaki bir teknede 80 milyon dolarlık kokain ele geçirdi.
Three days ago, the Five-O task force seized $ 80 million worth of cocaine being smuggled into Honolulu Harbor on a Colombian fishing vessel.
Limandaki baskında aldığınız kokaini.
The coke you took in that bust at the harbor.
"Limandaki baskında aldığınız kokaini."
The coke you took in that bust at the harbor.
Peki limandaki baskın?
What about the harbor bust?
Castillo'nun kokaini daima getirildikten sonra teslimatı yapılıyormuş.
Vargas said Castillo's drugs are always brought into the harbor and delivered to the same place.
Kartelin kokaini kaçırmak için limanda kullandıklarıyla aynı.
Same ones the cartel used to smuggle the drugs we found at the harbor.
Limanda denize de girmedim.
I've never jumped into the harbor, either.
- Olur! Limanda denize gireceğiz!
We are gonna jump in the harbor!