Haru translate English
305 parallel translation
Haru...
Haru...
Hareket et, Haru.
Get a move on, Haru.
Frank şuradaki Haru gibi ana kuzusu değildir.
Frank's no momma's boy, unlike little Haru there.
Minik Haru bebek gibi kızlardan mı bahseder oldu?
Little Haru's talking about a real doll?
Minik Haru "bebek gibi" dediyse, bir şeye benziyor olmalı.
If little Haru says she's a doll, she must be something.
- Doğru mu bu Haru?
- Is that true, Haru?
Haru'nun hatırına gidip kızı bulmalıyız.
We'll have to find this girl, for Haru's sake.
Haru, abini ara.
Haru, phone your brother.
Alo, Haru.
Hi, Haru.
Haru'nun partiye getirdiği yavru değil mi şu?
Isn't that the chick Haru brought to the party?
Senin uzmanca öğütlerinle Haru hala kızla işi pişiriyor mu?
So is Haru scoring with that babe under your expert guidance?
Neyin var Haru?
What's the matter, Haru?
Dediğine göre Haru, aşık olabileceği türden karşısına çıkan ilk erkekmiş.
She says Haru's the first man she thought she could love.
- Sen de bu yüzden mi Haru'ya kıllık yapıyorsun?
- So you give Haru a hard time? - That's right.
Benden bunları Haru'ya anlatmamı bekleme.
Don't expect me to pass this on to Haru.
Haru'nun ikinizin arasında olanlardan hala haberi yok.
Haru still doesn't know about you two.
Ne olursa olsun, asla ve asla Haru'nun elde ettiği şeye ulaşamayacaksın.
No matter what, you'll never have what Haru has.
Haru mu yoksa Eri mi?
Haru or Eri?
Haru kardeşlikten çıkıp rakibim oldu.
Haru's my rival now, not just my little brother.
Haru.
Haru.
Haru'ya söz verdim.
I promised it to Haru.
Haru, söylemek bana düşmez ama, Eri'den vazgeçmelisin.
Haru, it's not my place, but you should forget about Eri.
Haru.
Oharu.
Bu Haru'nun koruma için bir gecede kazandığı.
This should cover Oharu's earnings for one night.
- Bu haru mu?
- Is that Oharu?
Bu Haru mu?
Is that Oharu?
Haru, nereye koymuştum?
Haru, where did I put that?
Haru evde misin?
Is Haru home?
Haru iyi misin?
Haru, are you all right?
Haru rahatsızlandı!
Haru's sick!
Haru, hiç zamanı değil biliyorum ama evrakların nerede olduğunu biliyor musun?
Haru, I know this isn't a good time... but you know those papers and the seal?
Haru Matsuda.
Haru Matsuda.
Haru'dan arta kalanlardan en iyisi bana kaldı.
With these remains of Haru's, I've got the best part.
Haru, mum yakacağım.
Haru, I'll light a candle.
Size bir şey sorabilir miyim, Bayan Haru?
May I ask you something, Oharu?
Bayan Haru, bir dakikalığına herkes geri çekilebilirse.
Oharu, if you could all stand back for a moment.
Miyako, Haruko Shizuka, Sonomaru, Sadako, Haru, Okaru Ikuyo, Ishii Toki, Yoshii Nobuko Yoshii Masako Tanaka Kazuyo Tanaka Kayo Kurako Kayo hepsi de benim takma adım.
Miyako, Haruko Shizuka, Sonomaru, Sadako, Haru, Okaru Ikuyo, Ishii Toki, Yoshii Nobuko
Eminim Bayan Haru'nun epey bir miktar zulası vardır.
I bet Miss Haru's got a tidy sum stashed away.
Haru Asano'ya taahütlü mektup var.
Registered letter for Miss Asano Haru!
Bay İdeike, lütfen Haru'yu terk etmeyin.
Please don't abandon Haru.
Haru ne yapıyorsun?
Haru, what are you doing?
Haru!
Haru!
Ben yokken sen ve Haru sıvışırsınız diye korktum.
I was afraid you and Haru might run off while I was here.
Haru nerede?
Where's Haru?
Kalk Haru, gidelim.
Let's go, Haru.
- Hoşçakal Haru. Görüşürüz.
Haru, goodbye.
Haru, git biraz su getir.
Haru, go get some water.
Haru, sen daha küçük bir çocuksun.
Haru, you're still only a child...
Haru, eve gidelim! ..
Haru, let's go home.
Elini tahmin edebiliyorum aslında, yine de varım. Boş ver Haru.
Forget it, Haru.
- Haru'nun haberi var mı?
- Does Haru know?