Haters translate English
205 parallel translation
"... Yahudiler diye seslenince ne hissediyorsun? " " Yada burada ki Yahudi karşıtları... "
"Or when you hear about Jewish kids getting their teeth kicked out by Jew-haters here?"
Eminim itirazımız olsa... Bay Biegler küçük, tüylü hayvanlardan nefret ettiğimizi söylerdi.
I'm sure if we did Mr. Biegler would declare that we're haters of small, furry animals.
Bu İncil'den nefret edenler, bu evrimciler zehir damıtıyorlar.
I say that these Bible-haters, these evolutionists are brewers of poison.
Seni bilmem ama ben bu am düşmanlarından iyice sıkıldım. Ben amdan hoşlanırım.
I don't know about you, but I'm getting tired of these vagina haters.
Sizi kadın düşmanları!
You woman haters!
Biz Yahudilerden nefret ederiz, çünkü Aryan olmaktan gurur duyuyoruz.
We are Jew-haters because we are proud to be Aryans.
- Gidin buradan hindi düşmanları!
Go away, you turkey-haters.
Anne, oğlunu bir grup mutant düşmanına nasıl teslim edersin?
Mama, how could you hand over your own son to a bunch of mutant-haters?
Onlari ben de çok özledim.
Yeah. Traffic, smog, mutant haters?
Hepsi, Yahudi düşmanı.
Jew haters, all of them.
Bazı spor düşmanları atıştırmalarıma tuz septiriyor, işkembemi ütüyor.
Some player-haters be throwin'salt in my game, grilling'me over my gear.
Hadi çıksanıza adi herifler!
Come on, you two-time haters.
Kıskananlar çatlasın.
Fuck these haters.
Bu gay düşmanlarının çocuğumuzu sevmesini ben de senin kadar istiyorum.
HEY, I WANT THE HOMO-HATERS TO LIKE OUR KID JUST AS MUCH AS YOU DO.
İşte, ben buna dört dörtlük canavar derim.
Now, that's what I call a fully-loaded'gator for the haters.
- Bu senin akşamın.
Cady, this is your night. Don't let the haters stop you from doing your thang.
Ben senden nefret eden birisiyim.
We're cop haters
İçlerinden birinin başarıIı olduğunu görmekten nefret eden pek çok zenci var.
Lot of haters out there, they don't like to see a brother that's doing good.
Bunların arasında seni tehdit eden de var mı? Yapma dostum.
Any of these "haters" ever threaten you?
Eğer bir grup homo düşmanı sizi dövmek istiyorsa, onları ıslık çalarak durduramazsınız.
If a bunch of homo-haters want to beat the shit out of you, you're not going to stop them by blowing a little whistle.
Bırak da onları ben düşüneyim.
You let me worry about those player-haters.
Tapınakta yüzlerce... Süpermen düşmanını besleyecek kadar rezerv var.
There's enough in that tabernacle to satisfy a hundred Superman haters!
ayrıca tüm feministlerin erkeklerden nefret ettiğini de düşünüyorlar, yani doğal olarak, onlar lezbiyenler, değil mi?
And they think that all feminists are man-haters, so, naturally, they're lesbians, right?
O büyük şehirli, çizgili pantolonlu yalaka köylü düşmanlarını.
Them big-city, striped-pants lickspittle hick-haters.
Onlar sahteler, Haley'den nefret edenleri taklit ediyorlar
They're fakers. Can't stand fake Haley-haters.
Burada kalamayız, pezevenklerden nefret ediyorlar.
We can't stay here, they are player haters.
Haydi ama, İçişlerden nefret edenler nezdinde kredin yükseldi.
Come on, I was just maintaining your cop cred with the other IAD haters.
Ne olabilir ki?
I dodge haters for a living.
- Siz iki anti-Amerikan, özgürlük düşmanından daha çok şey biliyor.
- He knows more than you two un-American freedom haters.
Peki, tamam.Keyfine bak. Görüşürüz.
Haters can't be choosers.
Seni şu liberal silah düşmanlarından sanıyordum.
I thought you were one of those liberal gun haters.
Seni bilmiyorum ama ben bu amsalaklardan feci sıkıldım.
I don't know about you, but I'm getting tired of these vagina haters.
Peki, ben siz küçük afacanları "He-man kadınlardan nefret edenler kulübü" toplantınıza başlamanız için yalnız bırakıyorum.
All right, well, I'm gonna let you little rascals start your meeting of the He-Man Woman Haters Club.
'Earth 2100 "
Make them love you when they haters see
Hayır, Carson onu buraya getirmezdi.
No, Carson wouldn't bring it here. Too many haters.
İkimiz de pancardan nefret ediyoruz.
We're both beet haters.
İkimiz de pancardan nefret ediyoruz.
We're both beet-haters.
Nefret edenlerin düşüşünü dört gözle bekliyorlardır.
Haters. They love to see you fall.
Düzenbazlar, havalı çocuklar, tiyatro kulübü üyeleri, sporcular, münazaracılar, oyunbozanlar adını siz koyun.
Burn-outs, pretty boys, drama-dorks, jocks, debaters, player-haters, you name it.
Hadi ama çocuklar Facer'dan nefret edenlerden olmayın.
Oh, come on, guys, don't be'facer haters
Nefret duyulmasını kim ister ki, değil mi?
I mean, best haters? who wants that, right?
Nefret nefreti doğurur.
Haters taught hate.
Bu şehri çekemeyenlerin hepsi gitsin kendi kendilerini tatmin etsin.
All you haters can go fellate yourselves.
Öyle ama unutma ki ben o şehir düşmanlarından biriyim.
Yeah, but I'm one of the haters.
Nefret dolu kişilerin, aşkı hissetmesini isterim.
And for those haters. I wish you back to love.
Irgun'un lideri Menachem Begin, katliamin yalan oldugunu ve, bunun politik rakipleri ile dünyadaki Yahudi karsitlari tarafindan uyduruldugunu söyledi.
Menachem Begin, the Irgun's leader, said the massacre was a lie, propagated by his political rivals and by Jew-haters around the world.
Hepiniz polisten nefret ediyorsunuz.
You're cop-haters.
? Playa haters try to dis me? ?
Player haters try to dis me'cause my rhymes is just too...
Duygu sömürücüsü!
Bunch of player haters. God!
Cameron polisleri öldürmekten hoşlandı... ve biz-polislerden nefret edenler de - bu katliamı izlemenin tadını çıkardık.
16, 00 : 38 : 09 : 04, Cameron enjoyed killing off cops, 16, 00 : 38 : 14 : 16, and all of us cop haters got a kick out of watching the massacres he staged.
O yüzden hasetçiler sola.
So haters to the left.