Havaalanına translate English
3,184 parallel translation
Bir taksi tutup havaalanına git.
Take a cab to the airport.
Havaalanına gitme riskini alamam.
I'm not risking the airport.
Belki de havaalanına geri gitsek iyi olur.
Maybe we should go back to the airport.
# Bu yüzden havaalanına gidiyorum, orada... ben - #
♪ So I'm going to the airport where... I... ♪
Büyükannemi havaalanına götürdük dönüşte Five-Pointers Lennox Hill caddesini kapatmıştı.
I was dropping my grandma off at the airport... and on the way back the Five-Pointers blocked up Lennox Hill.
Çalışmamız için bir günümüz olduğunu ve direk havaalanına gideceğimizi söylemiştin.
You said a day learning our cover then straight to the airport.
Bugün çarşıya gideceğiz, havaalanına da yarın.
We go to the bazaar today, we fly from the airport tomorrow.
Havaalanına doğru gidiyor.
He's on his way to the airport.
Ben seni havaalanına götürüyorum.
I am taking you to the airport.
Hemen havaalanına gidelim derim.
I say we head for the airport right now.
Havaalanına vardığımızda sana yine evlenme teklif edecektim.
I was going to re-propose to you when we got to the airport.
Gitmeme izin verin ve sonra sen ve şu çaylak elinizden geldiğince hızlı şekilde havaalanına koşun.
You let me go and then run to the airport as fast as you and this dumbbell can get there.
Efendim, bir saat içinde havaalanına gitmemiz gerekiyor.
Sir, we've to leave for the airport in an hour.
Havaalanına doğru gidiyorum. Seninle konuşmak istedim.
I'm on my way to the airport, but I wanted to talk to you.
Taksiyle havaalanına, havaalanından taksiye, oradan trene ve kiralık arabaya.
There was a cab to a plane to a cab to a train to a rental car.
Havaalanına doğru gidiyordur.
On his way to the airport.
Havaalanına.
To the airport.
Oraya vardığında, doğrudan havaalanına git.
When you get there, you go straight to the airport.
Seni havaalanına bırakabilirim. - Hayır, hayır. Bu kötü bir fikir.
Why don't we just go for a walk or something?
- Hayır, havaalanına gitmeliyiz.
- No, the airport.
Havaalanına gidiyoruz.
We're going to the airport.
Sabra ve Shatila havaalanına giderken mi?
Sabra and Shatila are on the way to the airport?
Her neyse, şimdi havaalanına gidiyorum.
Anyway, I'm at the airport now.
Marquez'den sonra beni havaalanına atar, sonra seni almaya geri gönderirim siz çıkana kadar da bekler.
After Marquez drops me at the airport, I'll send him back to get you and wait until you're dismissed.
Havaalanına zamanında ulaşamayız.
We're not gonna get to the airport in time.
Havaalanına gitmiyoruz.
We're not going to the airport.
Havaalanına bir taksi istiyorum.
I need a cab to the airport.
Onun için, Brooklyn sadece J.F.K. havaalanına giderken limuzin şoförünün geçtiği bir yer.
For her, Brooklyn is just a place for her limo driver to pass through on her way to J.F.K.
Tekrar düşündüm de beni J.F.K. havaalanına götür.
On second thought... Take me to J.F.K.
Beni almak için havaalanına kadar bile gelmedi.
He did not even bother to pick me up from the airport.
Gelmiş ama yanlış havaalanına.
Well, he said he did, but he went to the wrong one.
Başka bir havaalanına gitmiş.
He went to another airport.
İkiniz de Vegas'a gitmek için havaalanına gidiyordunuz sonra ona telefon geldi ormandaki kız hakkında.
Both of you were going to the airport for that flight to Vegas and... that's when he got a call... about a girl in the woods.
Üstünü değiştirdi ve Clippers maçı devam ederken Çinliyi almak üzere havaalanına gitti.
is changed and to the Chinese airport while the Clippers are improving.
"Havaalanına gelmeyin." dedim.
So I said, "Don't be at the airport," you know.
14 yaşındaki Amerikalı genç kız 31 Ağustos'ta Moldova'ya, Havaalanına indikten sadece saatler sonra kayboldu. Babası, Avrupa dövüş ajansı Roma Entertainment ile ringlere geri dönme konusunda görüşüyordu.
The 14-year-old American teen went missing only a few hours after landing in Moldova on August 31st, where her father was in talks about a comeback fight with European fight promoter Roma Entertainment.
Havaalanına giderken ben de bir uğrayabilir miyim?
Can I swing by there on my way to the airport?
Havaalanına götürecek biri gerekiyor mu?
Do you need a ride to the airport?
Bir bavul alıyoruz ve havaalanına gidiyoruz.
We pack a bag, and we drive to the airport.
Tiger... Acele et... havaalanına gitmemiz gerekiyor.
Tiger... hurry up... we have to go to the airport!
Havaalanına geç kalıyoruz.
We're getting late for the airport.
Onu en kısa sürede havaalanına getireceğim.
I'll bring him to the airport in a little while.
Peki madem beni Yüzbaşı Abrar ile gördün o zaman neden benimle birlikte havaalanına geldin?
But if you saw me with Captain Abrar... then why did you come to the airport with me?
Fakat hiç devretmemiş. Görünen o ki havaalanına giderken yakalamışlar.
He claims he was going on vacation, but... the hospital has no record of him asking for time off.
Havaalanına giden yolun üstündeki mezarlıkta durmamız mümkün mü?
Can we stop at the cemetery on the way to the airport?
Yani havaalanına sürüyerek götürebiliyor musun?
Like, you know, you go through the airport with it?
Onu havaalanında, yanında altı kişiyle birlikte bir başına bırakmayacağım.
I am not gonna leave him at the airport with six people and his dick in his hand.
Yarın arabayı havaalanının otoparkına bırakıp geleceğim çünkü Newark'ta yol kenarına park etmek ölüm gibi.
I just wanted you to know that I'm going to park and come inside tomorrow because parking curbside at Newark is a zoo!
Ama iyi ki kazağı giymedim, çünkü oraya vardığımda havaalanından doğruca BBC'deki bir canlı yayına yetişmek zorunda kaldım.
But I am lucky I'm not wear this sweater because when I got there right from the airport to a live interview at the BBC.
Bulundukları yerden limana 3 kilometre, Teterboro Havaalanı'na ise 25 kilometre mesafedeler.
From this point, it's 2.4 miles to the docks and 16.1 to Teterboro.
Havaalanına!
Airpark!