Havacı translate English
1,139 parallel translation
Senin harika havacın bile, böyle bir sözü tutamaz.
Not even your wonderful aviator can keep a promise like that :
- Peki o zaman, bu havacılar ne oluyor?
- Well, then what about these air corpsmen?
Aa... siz, havacılar, burada bulunmanız gerekmiyor.
Uh, you air corpsmen are not supposed to be here :
Cesaretin varsa havacı aşağıdayım.
Get your a... on down here,
Babam Kore'deyken, havacı değildi.
When my father was in Korea, he wasn't flying.
Havacı Mark Hawkins.
Airman Mark Hawkins.
-... havacı Higgins sadece iki ısırığı vardı, az önce öldü.
... Higgins, the airman with only two stings, he just died.
Bununla ilgili olarak, Birleşik Devletler Bilim Vakfı havacılık ve uzay teknolojilerindeki başarılarından dolayı yılın adamı olarak Dr Kevin Harrison'ı gösterdi.
The prestigious United States Science Foundation. ... has named Dr Kevin Harrison as their Man of the Year. ... for his achievements in advancing aerospace technology.
Ordaki bütün havacılara merhaba!
Hello to all you paratroopers out there!
Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi.
National Aeronautics and Space Administration.
Güneş sistemi dışına yapılan keşif seyahatleri bu güne kadar Pasadena Kaliforniya'daki Ulusal Havacılık ve Uzay Merkezinden ( NASA ) tek bir noktadan yönetildi.
Human voyages of exploration to the outer solar system are controlled, so far, from a single place on the planet Earth the Jet Propulsion Laboratory of the National Aeronautics and Space Administration in Pasadena, California.
Havaalanı idaresi, Havacılık Dairesi ve şirketler... hepsi yalancı ve düzenbaz.
Well, airport management, the FAA, and the airlines... they're all cheats and liars.
Havacılık, daha doğrusu güdümlü füzeler alanında çok faaller.
They're active in aeronautics, in particular in missile development.
bütün bu beklemeler bir havacıya aşık olmanın bedeli mi?
is all this waiting the price for being in love with a flier?
Havacılıkta eski bir deyimdir.
It's an old aircraft carrier term.
Gereken her yola başvuracağım haklı ya da değil, size engel koymak için, potansiyel havacı ve insan olarak zayıflığınızı açığa çıkarmak için, anlaşıIdı mı?
I will use every means necessary, fair and unfair, to trip you up, to expose your weaknesses as a potential aviator and as a human being, understand?
Kızlar her hafta sonu, akıllarında tek bir şeyle feribot sesine geliyorlar, ve bu şey, bir havacı ile evlenmek.
The poor girls come across the sound on the ferry every weekend with just one thing in mind, and that's to marry themselves a naval aviator.
havacının eşi olarak!
the wife of an aviator!
- Babam havacıydı.
- My father was a flier.
Uçakta olduğuna göre, havacıydı.
If he was in a plane, he was a flier.
Bir gün bir havacı getirdiler... Almanya'ya üzerinde uçaksavar ateşinde yaralanmış.
One day, they brought in a tail gunner who'd been wounded by antiaircraft in a raid over Germany.
- Bir donanma havacısı daha iyi...
- A Naval aviator would be a far more...
Oğlum donanma havacısı.
My son is a Naval aviator.
Üstün havacıları ve radarları ile kendi başlarına dayandılar.
They've held their own with superior aviators and advanced radar.
Şu İngiliz havacı arkadaşın, Gallard.
Now, about your friend Gallard, the British aviator.
Bir havacılık şirketinde satış elemanıydı.
He was a salesman for an aerospace firm.
Ama çok geçmez, ülkede ne kadar avcı pilot, roketçi, usta havacı varsa... hepsi buraya doluşacak, duvarı aşıp... piramidin tepesine erişmek isteyecek.
But soon, every fighter jock, rocket ace, and rat-racer in the country... will be headed this way, wanting to push the outside of the envelope... and get to the top of the pyramid.
Donanmada onlara havacılar deniyor.
They call them aviators in the Navy.
Eyalet üniversitesinde havacılık dersi almış.
He studied aeronautics at a state university.
Aslında... Amerika'da havacılık eğitimi aldığı için... Yakında açılacak olan bir havayolu şirketinde çalışacak.
Actually... because of his aeronautics studies in America, he'll be working for a new airline that's starting up soon.
Komando Havacı Taktikleri...
Commando Airborne Tactics...
Bu Havacı Cesaret Madalyası mı?
Is this the Distinguished Flying Cross?
Efendim Havacı Dougherty, efendim
Sir, this is Airman Dougherty, sir.
Meryl Fletcher havacıydı,... başarılı bir profesyonel pilot.
Meryl Fletcher is an aviatrix... a fine professional pilot.
Zelig'in büyük havacılık mahareti ulusun gururunu kabarttı... ve kendisinden başkan nezdinde özür dilendi.
His remarkable feat of aviation fills the nation with pride... and earns him a full presidential pardon.
İngiliz havacılar nerede? Annemin odasında saklanıyorlar.
- Why are you telling me this?
İngiliz havacıları sakladığını ve kaçmalarına yardım ettiğini biliyoruz.
- Maybe it's because you're riding a girl's bicycle.
İngiliz havacılar bu akşam alınacak demekmiş.
Have you an appointment? - My name is Otto Flick, Gestapo.
Havacılar hemen buradan çıkmalılar.
The seam of your left stocking is crooked.
Bizde yapacak biri yok. Lakin sahtesinin yapılması için İngiltere'ye yollayabiliriz. - İngiliz havacılarla yollarız.
- Colonel... in the drawer!
Ama Gestapo İngiliz havacıların kaçmasına yardım ettiğimizi öğrenirse bize kızmaz mı?
You are in possession of German butter, sugar, paraffin and gasoline... for which you can be shot! - But you gave them to me. - Your word against mine.
Çocukken babam havacılık rozet koleksiyonunu vermişti.
When I was a kid, my father gave me his collection of squadron insignias.
Nasıl oluyor da bir yazar, havacılık ve kaptanlık hakkında bu kadar çok şey biliyor?
How come a writer knows so much about piloting and navigating?
Moravia dedi ki sen havacılığın geleceğiymişsin.
Moravia says you're the future of aviation.
Havacılığın geleceği sensen yandık.
If you're the future, I don't like it.
Boyd Havacılık evlendi.
Married Boyd Aviation.
Boyd Havacılıktan yüklü bir hayat poliçesi aldığını söylemişti.
He told me Boyd Aviation took out a large insurance policy on him.
Stanwyk'in o uçakla ne yaptığını öğrenmek için... Boyd Havacılığa gitme zamanıydı.
The time had come to hang out at Boyd Aviation to meet some of the guys and to find out what Stanwyk was doing with that plane.
Boyd Havacılık Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı.
Executive Vice President of Boyd Aviation.
Stanwyk, Gail Stanwyk'in Boyd Havacılıkta ki hisselerini... üç milyon dolarlık nakit paraya çevirerek yolculuk ediyor. "
"Stanwyk is also traveling with $ 3 million in cash, " the result of Gail Stanwyk's conversion of Boyd Aviation stock. "
İngiliz havacıları sakladığımızdan şüpheleniyorlardır, değil mi?
Where is this man who is to do the forging?