English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Hemingway

Hemingway translate English

515 parallel translation
Biletleri otelinize yollayacağım, bayan Hemingway.
I'll have the tickets sent to your hotel, Mrs. Hemingway.
Doktor Cook ve Hemingway kabiliyetli doktorlardır.
Doctors Cook and Hemingway are competent doctors.
Cook ve Hemingway ve Halden hepsi sadece sizin yapabileceğinizi söylüyor.
Cook and Hemingway and Halden, they say that you're the only one.
Hemingway okundun mu son zamanlarda?
Have you seen Hemingway's latest?
Vay be, Hemingway kadar yetenekli biriydim.
Boy, was I hot. Hemingway stuff.
Hemingway seviyesinde biriyken kim kolejde kalmak ister ki?
Who wants to stay in college when he's Hemingway?
Ben evlenseydim, Afrika'ya, Hemingway gibi bir yolculuğa çıkardım.
If I went on a honeymoon, I'd go to Africa, like Hemingway.
Sen de niye herkes gibi Hemingway'a bezer yazmıyorsun?
Why don't you do like everybody else and write like Hemingway?
E. HEMINGWAY'in Eserinden Uyarlanmıştır.
Based on the story by E. HEMI NGWAY
Sana Hemingway hakkında ne düşünüyorsun diye sorulursa : öyle görünüyor ki bütün plaklarımın koleksiyonunu yapıyor.
Mention Hemingway and it's "I hear he has all my records". "So-and-so didn't like my last recital".
- Hemingway olabilir mi?
- Hemingway?
Ona dedim ki, " Sevgili Hemingway, seni severim.
I said to him, " My dear Hemingway, I like you.
Hemingway'in yaptığını biz de yapabiliriz!
If Hemingway can do it, so can we!
-... soruyor. - Hemingway, önce gazeteciydi...
Hemingway began as a journalist and he broke away.
Hemingway'i biliyorsun, onun gibi yapacağım.
I'll use Hemingway's way out... bang, bang.
Hemingway'deki gibi.
Like in Hemingway.
TROPİKAL KUŞAK MACERASI Bu ceylan Hemingway tarafından Afrika'ya yaptığı son gezide öldürüldü.
ADVENTURE IN THE TROPICS This gazelle was killed by Hemingway on his last trip to Africa.
Hemingway bir savaş muhabiri olarak İspanya'ya pek çok seyahatte bulundu.
Hemingway travelled to Spain several times.
Burası Hemingway'in özel çalışma odasıydı.
This was Hemingway's room.
Günün geri kalan kısmında Hemingway...
During the rest of the day, Hemingway used to...
Hemingway onu San Franclsco de Paula sokaklarında oynarken bulmuş.
Hemingway found him playing in the streets of San Francisco de Paula.
Hemingway çekilmez biriydi kesin.
Hemingway must have been intolerable.
Ernest Hemingway...
Ernest Hemingway...
Hemingway kitaplarındaki gibi karmaşık olan bu şehirde... Elmyr'i görmek biraz şaşırtıcı.
This deep in the Hemingway country... you might not expect to find Elmyr.
Hemingway, bir zamanlar "yenilmez" adında bir.. boğa güreşçisini anlattığı kısa bir hikaye yazmıştı.
Hemingway wrote a great short story... about an old bullfighter called "The Undefeated."
Büyük Geoffrey Neal'in cep boyutunda Hemingway'i çalmak için ne gibi gizemli yemler kullandığını görmeyi çok isterdim.
I was curious to see what mysterious lures the great Geoffrey Neal was using to steal my pocket-sized Hemingway.
- Hemingway'e göre.
- Hemingway said that.
Hemingway'e ne dersin?
How about Hemingway?
- Pekala. ... bana iki tane Hemingway ve bir de Faulkner ver..
- All right give me two Hemingways and a Faulkner.
Hemingway...
Hemingway...
- Hemingway? Hemingway mi?
- Who were you talking to on the phone?
- Hemingway, ha?
Get out of her things, Alan.
Hemingway ve kırmızı kravatıyla Cocteau...
Yes. Hemingway and Cocteau in his red necktie...
Bu benim hediyem, Ernest Hemingway'e aitmiş veya bana öyleymiş gibi sattılar.
Well this is my contribution, it belonged to Ernest Hemingway, or so they told me
Kendimi Bronx'lu Hemingway sanıyordum.
I thought I was the Hemingway of the Bronx.
Tıpkı Hemingway gibi.
Just like Hemingway
Burada hemfikir olabileceğim şu ki ; Hemingway'le Chandler arasındaki ilişki birbiriyle alakalı. Ama bu, herhangi bir Fransız felsefesiyle izah edilemez.
There I'd agree only in so far as - the relationship between Hemingway and Chandler is concerned, - but it can't be explained by any French philosophy
Hemingway beynini bir av tüfeğiyle duvara yapıştırdı. İşte bu stildi.
When Hemingway put his brains to the wall with a shotgun that was style.
- Hemingway? - Yasaklı!
Hemingway?
- Ernest Hemingway okur musunuz?
- Do you read Ernest Hemingway?
Bu yine kendini savunmaya çalışan Hemingway'in egosu.
It's Hemingway's ego trying to defend itself again.
Hemingway'in söylediği şey şu, Michael, hepimiz yalnızız.
What Hemingway's saying, Michael, is that we are alone.
Gilford fena değil, ama Hemingway'in büyük bir edebiyatçı olduğunu düşünüyor.
Gilford's okay, except that he thinks that Hemingway's great literature.
Barda Ernest Hemingway'i görür gibi oldum sanki.
I thought I saw Ernest Hemingway at the bar, darling.
Hemingway bunu anladı.
Hemingway understood that.
Gerçekten Hemingway olduğuna inandım.
I truly believed you were Hemingway.
Hemingway'in en sevdiği bara hoşgeldiniz.
Welcome to Hem. Ingway's favor. Ite bar.
Hemingway'i görme fırsatını kaçırmamızdan korkuyor. - Telefonda kiminle konuşuyordun?
He's afraid we're gonna miss Hemingway.
Evet, İspanya'dan geliyor.
- Hemingway? Hemingway?
- Evet.
Hemingway, huh?
Hemingway...
It's Hemingway.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]