English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Hennessy

Hennessy translate English

128 parallel translation
Ben dümendeydim, Hennessay'in nöbeti devralmasını bekliyordum.
I was at the wheel waiting'for Hennessy to relieve me.
Konuyu başkomiser ile görüştünüz mü?
Did you take the subject up with Hennessy? Yeah.
- Peki o ne dedi?
What did Hennessy say to that?
Bu, Leslie Hennessy.
That's Leslie Hennessy.
Ben neredeysem, Hennessy orada.
I'm afraid where I go, Hennessy goes.
- Hennessy ile birlikte.
- Escorted by Mr. Hennessy.
Yani birlikte mi gideceğiz?
You mean we'll be going together, Hennessy?
- Bay Hennessy'ye.
- Mr. Hennessy.
Bay Henessy'nin balta cinayetini çözdüğünü biliyor muydun?
Guy, did you know Mr. Hennessy helped crack that ax murder?
- Merhaba, Hennessy.
- Hi, Hennessy.
Haydi, Hennessy.
Come on, Hennessy.
Hennessy bakıyor.
Your friend Hennessy is watching us.
Oynamazsam, Hennessy şüphelenir.
If they announce I won't play, Hennessy's bound to be suspicious.
Maçtan sonra kaçmama yardım et.
Stay here and help me give Hennessy the slip after the match.
- Hennessy!
- Hennessy!
Bay Hennessy seni arıyordu.
Mr Hennessy has been looking for you.
- En az. Hennessy ile el sıkıştık.
- Minimum, Hennessy shook on it.
Merhaba, Bay Hennessy.
Hi, Mr Hennessy.
Bu yüzden kanyağa sığındım.
So I used to lean on a little Hennessy's.
Henüz bilmiyorum.
Dr. Hennessy and Mick are with him now.
Hennessy!
Hennessy!
Pekâlâ Hennessy.
All right, Hennessy.
Hennessy İskelesinden bir bota bineceğim.
I'll get a boat at Hennessey's Landing.
Beş yıldızlı Hennessy, elbette.
Five-star Hennessy, of course.
Hennessy al!
Get Hennessy!
Hennessy.
Hennessy.
İş alamıyorum, Mr. Hennessy.
I can't get work, Mr. Hennessy.
Secde ederek geldim, Mr. Hennessy.
I come to you on my hands and knees, Mr. Hennessy.
Kirayı ödeyemiyorum, Mr. Hennessy.
I can't pay the rent, Mr. Hennessy.
- Mr. Hennessy sen ve ekibin mükemmel bir iş çıkardınız.
- Mr. Hennessy you and your staff have done a splendid job.
Şurada Hennessy hattı uzanıyordu.
The Hennessy Line ran right along over there.
Şurada Hennessy hattı uzanıyordu.
The Hennessy Line ran along right over there.
Anlıyor musun Hennessy?
You understand, Hennessy?
Sence bu nedir Hennessy?
So, what do you think that is, Hennessy?
- Alay ettiğini mi sanıyorsun Hennessy?
You tryin'to be cynical, Hennessy?
En iyisi! Hennessy!
The best, Hennessy.
Bir Hennessy daha alacağım.
I'll have another Hennessey.
- Del Paxton'a bir Hennessy.
A hennessey for Del paxton. All right.
Son yerel seçimler konyak tacirlerini iktidardan etti.
The winegrower must sell his wine. If Hennessy can't buy, let the State do it.
Yavrum, bir Hennessy Paradis versene.
Baby, can I have a Hennessy Paradis?
Bir Hennessy Paradis lütfen.
A Hennessy Paradis, please.
Cumartesi günü Hennessy mi burada?
Hennessy in on a Saturday?
- Hennessy?
- Hennessy?
Millet! Hennessy lisede amigoymuş!
Hey, everybody, back in high school, Hennessy was a cheerleader!
Hangi Hennessy?
So which Hennessy is it?
- Ben Paul Hennessy.
- Hi, Paul Hennessy.
- Üzgünüm Sayın Hennessy.
- Uh, sorry, Mr. Hennessy.
- Sayın Hennessy...
- Mr. Hennessy...
- Hennessy dikkat!
- Hey, Hennessy, think fast!
Hennessy'lere ulaştınız.
[Rory on machine] You've reached the Hennessys.
Dr. Hennessy ve Mick şu anda onun yanında.
- Oh, Alida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]