Her şey için sağ ol translate English
155 parallel translation
Her şey için sağ ol, Peggy.
Thanks for everything, Peggy.
- Her şey için sağ ol.
- Thank you very much.
Sağ ol. Her şey için sağ ol.
Thanks for everything.
Her şey için sağ ol.
Thank you all.
Çakal sesi ve her şey için sağ ol ama sana dedim, işler değişti.
I appreciate the coyote calling and all, but I told you, things have changed.
- Her şey için sağ ol.
- Thanks for everything.
Daniel, her şey için sağ ol.
Daniel, thanks for everything.
Evet, her şey için sağ ol.
Yeah, thanks for everything.
Her şey için sağ ol.
Thanks for everything.
Her şey için sağ ol Jim.
Thanks for everything, Jim.
- Her şey için sağ ol.
- Thank you for everything.
Her şey için sağ ol adamım.
Thanks for everything, man.
Her şey için sağ ol, Syd.
You know? Thanks for everything, Syd.
Her neyse, canım. Her şey için sağ ol, Nora.
Thank you for everything, Nora.
Her şey için sağ ol, Big Gay Al.
Thanks for everything, Big Gay Al.
Biliyor musun Thomas. Ben, şey... Her şey için sağ ol.
You know, Thomas, I, uh- - l wanna thank you for everything.
Hayır her şey için sağ ol.
Hi. No, you did it all perfectly.
Hiç bir zaman fasulye sevmeyeceğim, Büyükanne, fakat diğer her şey için sağ ol.
I'm never gonna learn to like lima beans, Grams, but thanks for everything else.
Her şey için sağ ol.
Thanks for all your help.
Her şey için sağ ol, Ruhm.
Ruhm.
Her şey için sağ ol Marcie.
Thanks for everything, Marcie.
- Her şey için sağ ol kardeşim.
Try some stuffed chiote. Thanks for everything, sis.
Her şey için sağ ol.
- Will.
- Canım, her şey için sağ ol.
- Bye. Lorelai, darling, thank you for everything.
Her şey için sağ ol.
I love you.
Her şey için sağ ol.
We're out of here.
Her şey için sağ ol, Çocuk.
Thanks for everything, Guy.
Her şey için sağ ol.
Thanks for everything, man.
Havuz evini verdiğin ve her şey için sağ ol.
Thanks for the pool house thing and all.
Her şey için sağ ol Nick.
Thanks for everything, Nick.
Peki, Clark her şey için sağ ol bir 10 yıl sonra görüşürüz.
Okay, yep, good. Thanks, Clark, for everything. See you in another 10 years.
Her şey için sağ ol.
Thank you for everything.
- Her şey için sağ ol, Ed.
Thanks for everything, Ed.
Her şey için sağ ol
Thank you for everything.
Her şey için sağ ol.
Bobby, thanks.
Her şey için çok sağ ol.
Thanks for everything.
- Oh, Emil geldiğin için sağ ol ama şimdi her şey yolunda ve giyindim...
- Oh, Emil, thank you for coming, but, uh, everything is fine now and I get dressed...
Her şey için sağ ol, dostum.
Thanks for everything, pal.
Onu taşıdığın için sağ ol. Bir şey değil.
- Thanks for moving her.
Bunlar dışında her şey harika, sorduğun için sağ ol.
Besides that, everything's peachy. Thanks for asking.
Her şey için... sağ ol.
Thanks... for everything.
Her şey için sağ ol, Grace.
Thanks for everything, Grace.
Sağ ol, Sam, her şey için. İyi geceler.
Right, sunlight and all of that.
Her şey için çok sağ ol Estelle.
Thanks for everything, Estelle.
Teklif için sağ ol, ama her şey kontrol altında.
Thanks for the offer, but we got it under control.
Her şey için sağ ol Andy.
- Look, it was fun and it was great, and.... l mean, gosh, thanks for everything, Andy.
Hey, geldiğin için sağ ol ama her şey bitti.
Hey, thanks for comin', but we're all set.
Her şey için çok sağ ol. Bize büyük yardımın oldu.
Thank you for everything.
Jo... Sağ ol. Her şey için.
Jo, thanks for everything.
Her şey için sağ ol.
All right, I apprecia it.
Sağ ol her şey için.
Thanks for your help.