Hercules translate English
1,771 parallel translation
Herkül!
Hercules
Herkül!
- Hercules - Hercules
Herkül!
- Hercules - Ooh
Her yerde Herkül!
- Hercules - Look at my Hercules
Sol tarafta Herkül'ün villası var.
On your left is Hercules'villa.
Herkül!
Hercules!
- Herkül nerede?
- Where is Hercules?
Herkül bizi kurtarır.
Yeah, Hercules will save us.
- Ölümden daha kötüsü de var.
- Hercules! - There are worse things. - Run!
- Tanrılara şükür!
It's Hercules.
Demek büyük Herkül sensin?
So, you mighty Hercules.
Herkül'ün başı dertte.
Listen. Hercules is in trouble.
Herkül'ün yardımına ihtiyacı var.
Phil, Hercules needs your help.
- Herkül!
- Hercules!
- Bu, tarafları eşitler.
- Hercules! - This ought to even the odds!
- Herkül, teşekkür ederim.
- Yeah, Hercules! Thank you, man.
Bunu bana yapamazsın!
Hercules, stop!
- Büyük Herkül için alkış!
Three cheers for the mighty Hercules!
Herkül, seninle gurur duyuyoruz.
Hercules! Hercules, we're so proud of you.
Ancak kötü ruhlu üvey anne olan tanrıça Hera Herkül'ü o kadar kıskanmış ki bir gece sinsice odasına girerek beşiğine iki tane zehirli yılan bırakmış.
But the goddess Hera, the wicked stepmother, was so jealous of Hercules... that one night she crept into his room and put two deadly snakes in his cradle.
Ben onun akılsız yeğeninin iki portresini üç aydan fazla bir süre önce yolladım. Portresi Hercules ya da Achilles gibi kahramanlar şeklinde tasvir edilecekti. anlaşmamız böyle belirlenmişti.
I delivered two portraits of his mindless nephew more than three months ago to be depicted in the heroic mode of an Hercules or an Achilles- - so specified our contract.
Ben anlaşmaya uydum... O genç, budala yeğenini Doğada olabileceğinden çok daha kahramanca, yeteneklerimin de ilerisinde, yaptıklarımın en iyisi
I complied... making that young fool of a nephew look far more heroic than nature ever intended- - an act on my part far greater than anything accomplished by Hercules or Achilles.
Sen benim küçük Herkülümsün.
You're my little Hercules.
Herkül beni bu küçük resortta tuzağa düşürdü. Ve ben ona çok şey borçluyum.
Hercules trapped me in this little resort and I owe him a lot.
Bu yüzden... küçük güzel bir Herkül gibi kaç.
So... Run away like a good little Hercules. Run away...
- Peki ya Herkül... huh?
What about Hercules?
- Herkül tavanın çöktüğünü söylemişti.
Hercules said that the ceiling had collapsed.
Şey, dürüst olmak gerekirse, ben... ben Herkül veya... en azından Sinbad'ı umuyordum.
Well... Frankly, I was expecting Hercules, or at least Sinbad.
O Herkül gibi.
She's like Hercules.
Belki Herkül'e bir veya iki şey öğrettin.
Maybe you taught Hercules a thing or two.
Zeyna'nın benim için yaptığı gibi ve Herkül'ün senin için yaptığı gibi.
Like Xena did for me. And like Hercules did for you.
Herkül...
Hercules.
Sanırım Herkül'ün yanına geri dönsem daha iyi olur... ağızdan ağıza dolaşmadan önce.
I guess I better get back to Hercules before the word of mouth does.
Herkül'de de bir sorun var Benzin gitmiyor
Something's wrong with Hercules. He's not getting any petrol.
Herkül gebermiş!
Hercules is shot to shit.
Ve Herkül'ü kötü olmaktan ben geri çevirmedim. O...
And I didn't convert Hercules back from being evil.
Callisto, dişi geyiğin kanı hançerini kullanarak Strife'ı ( Anlaşmazlık Tanrıçası ) öldürüyor ama... ve sonra Herkül, diğer dünyanın kapısından içeriye doğru onu zorluyor.
Callisto killed Strife using a dagger of hind's blood and then Hercules forced her through the gate into that other world.
- Herkül'ün onu nereye koyduğunu gördüm.
I saw where Hercules put it.
Muhtemelen Herkül sana onun nerede olduğunu söylemiştir.
Hercules probably told you where it was.
Echidna bebeği Obi'yi kurtaran Herkül'le tanıştı... ve Hercules Thalidopes ile tanıştı... altın koyun postunu ( golden fleece ) kurtardığı zaman.
Echidna met Hercules, who saved her baby, Obi. And Hercules met Thalidopes when he rescued the golden fleece.
Aziz Hercule'üm, büroma beni görmeye gel yeter, sana bir kola ikram ederim ve bana anlatırsın.
Come see me at work, Hercules Poirot. You can tell me about it over a Coke.
Herkül Rakısever.
Hmm. " Hercules Rockefeller.
Hercules, Achilles, Odysseus, tek ebeveynlerle büyüdüler.
Hercules, Achilles, Odysseus, they all grew up with single parents.
En son ne zaman Herkül'ü görmüştük?
When was the last time we saw Hercules?
Herkül! Herkül!
Hercules, Hercules, Hercules, Hercules!
Bu delikanlıya sorarsan, Hector yeniden doğdu diyor. Yoksa Herkül müydü?
As for this young man, he insists you are Hector reborn Or was it Hercules?
Florida'da, fena halde hasta iki yunus kurtarıldı. Onlara Herkül Ve Holly ismini taktılar.
In Florida, two very sick dolphins were rescued and nicknamed Hercules and Holly.
Zatürree ve enfeksiyonlar Holly ve Herkül'ü zayıflatmış, ama birbirlerine olan güçlü bağlarını yok etmemiş.
Pneumonia and infections weakened Holly and Hercules, but didn't diminish their strong bond with one another.
Herkül!
- Hercules
Ortaya çık!
Hercules!
Dikkat!
Hercules!