Hide translate English
23,554 parallel translation
On yaşındaydım ve babama "saklambaç oynayalım" dedim. Gidip onun sandığına saklandım.
I'm ten, and I ask Dad if... to play hide and seek, and I went and hid in his steamer trunk, and he left and went to Holland.
Kızgın olduğunu varsayıyordum çünkü son dört aydır hiçbir telefonumu ya da e-postamı yanıtlamadı. Ama belki senin önünde gizler diyordum.
Well, I assumed she was, because she hadn't answered any of my calls or e-mails for the last four months, but I thought she'd hide it in front of you.
Sakla şunu.
Hide that.
- Neden sakladın?
- Why'd you hide it?
Savunma için bu gerekli ve ayrıca Peter'in onları saklamasına sebep de yok.
It supports the defense's contention that Peter had no reason to hide them.
Florrick'in onları saklamasının sebebi var.
Florrick had reason to hide'em.
Yukseldikce, gizlenmen daha zorlasacak.
The higher up you go, the less you can hide.
Sakliyacak bisey yok.
- Nothing to hide.
Sakliycak biseyinin olmadigini saniyordum.
I thought you had nothing to hide.
Peki. Belki sakliycak biseyim var.
Well, maybe I do have something to hide.
Saliyacak hicbirseyleri olmayanlarin... Korkacak hicbirseyleri yok.
Those who have nothing to hide... have nothing to fear.
Evet, eğer iyi bir cerrah olmak istiyorsan böyle şeylere alınmamayı öğrenmelisin.
Hell, yeah. You want to be a surgeon, you better get a thicker hide, Doctor.
Alınmamayı öğrenmeli miyim yoksa merhamet duygumu tamamen kaybetmem mi gerekiyor?
A thicker hide or absolutely no capacity for compassion whatsoever?
Ürkektirler, kaçarlar ve saklanırlar.
They get scared, they run back down the hall, they hide.
Shields arkasına saklanacak bir şey gerekiyor korkaklar içindir.
- Shields are for cowards who need something to hide behind.
O Szorlok satmak için daha olasıdır ondan gizlemek için daha.
- He's more likely to sell it to Szorlok than to hide it from him.
Benden Marek saklayamazsın!
- You cannot hide from me, Marek!
O sonsuza dek saklanamaz.
She cannot hide forever.
Başta çok önemsemedim, ama şimdi düşünüyorum da morluklarını saklamış olabilir.
At first I didn't think anything of it, but now I'm wondering whether it was to hide bruises.
Orada ne kadar saklanmamız gerek?
How long do we have to hide there?
Saklan.
Hide.
Onu saklamaya çalışıyor olabilirler.
They could be trying to hide him.
Seni saklamayacağım Sasha.
I'm not going to hide you, Sasha.
Lakin burada arkasına saklanacak masalar, pahalı takım elbiseler yok.
And here there's no desks to hide behind, no expensive suits.
Aslında yaptığını gizlemeye çalışıyordu.
He was actually trying to hide what he was doing.
Eğer yüze dikiş atıyorsa ölüm sonrası kesik de cerrahi öğeyi gizleyecek adli önlem olabilir.
And if he was sewing that in the face, then the postmortem slashing could be a forensic countermeasure to hide the surgical component.
- Sakla beni?
Hide me.
Austin'in kurbanlarından aldığı korkunç parçaları saklamak için harika bir yer.
That would be the perfect place for Austin to hide the grisly trophies he takes from his victims.
Ya da benden bir şey saklamaya çalışma.
Or trying to hide something from me.
Duymazdan gelelim.
Okay, let's just hide.
Hırsını bir süredir kovanın içinde saklıyorsun ama artık ışık geçirmeye başladı.
You hide your ambition under a bushel, but it is a very bright lamp.
Kameralardan saklanamazsınız.
You can't hide from the cameras.
Benim saklayacak bir şeyim yok.
I have nothing to hide.
- Saklanmalısın.
- You need to hide.
Peki, sen saklan.
Fine, you hide.
Artık benden hiçbir şey saklayamazsın.
Now you can hide nothing from me.
Bir şey saklamaya çalışmıyordum.
I wasn't trying to hide anything.
Benden saklanamazsın!
You can't hide from me!
İçimizde saklanan Kızıl Şövalyelerin maskelerini düşürmek için elimden geleni yapacağım.
And I'll do whatever I can to help unmask these Red Knights who hide in your midst.
Demek burada saklanıyorsun.
So, this is where you hide.
O fahişeyi saklayıp ekibinle birlikte onu koruduğunu.Onu bitirmeyi planladığını.
That you hide that puta, ridiculing him with your team?
Ondan kaçıp saklanma.
Not just run and hide from it.
Her zaman insanlardan saklanmak istemiştim.
I always wanted to hide from everyone
Sıkıntılarını dışarıya belli etmemek etrafa karşı görüntüyü korumaya çalışmak, bunlar sizi...
I mean, you gotta hide all the rough edges and keep up appearances, and it must make you...
Sonsuza dek saklanamazlar.
They can't hide forever.
Yanlış yüz gizleyebilir Yalancı kalbin ne bildiğini.
May false face hide what the false heart doth know.
Ama artık gizlemek istemiyorum.
But I don't want to hide anymore.
Beni bütün hayatım boyunca koruyamazsın Ve babamla olanlardan dolayı benden şeyler gizle.
You can't just protect me my whole life and hide things from me just because of what happened with dad.
Neden saklıyorsun ki?
Why hide it?
Beni tanırsın Yani hazinemi mi sakladın?
You recognize me, so did you hide my treasure?
Herkes benden saklanıyor.
They hide from me.