Hinge translate English
175 parallel translation
- Kafanı kaldır.
- Get your head off that hinge.
Şu menteşeyi yağlayayım.
I must oil that hinge.
Savunmayı dergide yazılan haberin gerçekliği üstüne değil ilişkinin gerçek olduğunu kanıtlamak üstüne kuracağız.
The case will hinge not on how it was reported, but whether the affair actually took place.
Bu kapı menteşesinden çıkmış.
Your gate is off the hinge.
Courtney, kardeşin, o menteşeyi onarmasını ona tembih etmediğimi söyledi. Bu demektir ki sana söylemişim!
Courtney, your brother says I didn't tell him to fix that hinge, so I told you.
Menteşe ve yay takacağım, bu sayede bir dokunuşla açılacak.
I'll hinge it and spring-load the hinges so it'll move at a touch.
♪ Sadece küçük bir umut ışığı. ♪ ♪ Yoksa bu ♪
But a creaking hinge of rusted hope.
Bıçağı, kapının menteşesi... üzerine koydu...
It's very clever. He places the knife above the door hinge...
Bay Hinge. Sermayeniz burada.
Look, "hinge" here is his "Captain's ã"
Hinge, irise bak.
"Hinge" answers to "Iris"
Hinge, lastiğin gitti mi? Sığır etini ton yapamıyorum.
"Hinge", the "flat tire"... the "meat" is "ton"
Hinge, karşı kapı kirletecek mi?
"Hinge"... The "rat ã the"...
Damak masaüstünü yolladı mı, Hinge?
"The environment is explosive hinge?"
Hiç insan hayatının pamuk ipliğine bağlı olduğunu düşündünüz mü?
Have you ever thought about how life can hinge on the smallest thing?
Sigara kutusunu roketin üzerine tak.
Hinge the cigar box onto the missile.
Ağaçlıkta yani eğim tarafında olacak.
And he will be the hinge, so to speak, in a series of left obliques.
- Bana bir menteşe yap!
- Make me a hinge.
Adam menteşeyi bir dakikadan az bir sürede yapıyor, neden uzatıyorlar ki?
So the man can turn out a hinge in less than a minute. Why the long story?
"Ön tarafa bir menteşe takalım ki içeri garaj uzaktan kumandası ile girebileyim."
Put the front on a hinge so I can get in with a garage door opener. "
Singapur depomuzdan değil de, daha ucuz ama... daha az güvenilir başka bir yerden alıyoruz.
Like hinge rods and clips, not from our Singapore supplier but from someone who's a lot cheaper but also less reliable.
- Mahkûm olması benim şahitliğime bağlı.
- All of which hinge on my testimony.
Milletlerin ekonomik kaderlerinin bu toplantıya... bağlı olabileceğini anlıyor musunuz?
Do you understand that the economic fate of nations may hinge on this meeting?
Göster bana veya öyle kanıtla ki kanıtta hiç belirsizlikler muğlaklıklar olmasın... -... yoksa alırım canını! - Lordum!
Make me to see it or at least, so prove it that the probation bear no hinge nor loop to hang a doubt on or woe upon thy life!
- Hayır, menteşenin yağlanması gerek.
Hinge needs oiling.
Eğer bu talebi mahkemeye götürürsem, kararın... jürinin hangi psikiyatrı daha güvenilir bulacağına bağlı olduğunu söylüyor.
She is saying that if I take this plea to trial the verdict will hinge on the shrink the jury finds more credible.
Korku filmlerinde, karanlık bir odanın önündeki kapının... menteşesi üzerinde ileri geri sallanırken... geri zekalının tekinin içeri girmek üzere ona doğru nasıl yürüdüğünü bilirsin.
You know how in horror movies... when a door is swingin'back and forth on one hinge in front of a dark room... and some stupid moron is walkin'up to it, just gonna go in.
Jerry, bu menteşe sana uyar mı?
Jerry, are you okay with this hinge?
Dört delikli, iki delikli, bronz, neredeyse menteşesiz.
Four holes, two holes, bronze, no hinge at all.
Menteşesi zayıfmış.
Weak hinge.
Menteşe.
Hinge.
"Birleştiren şey." Menteşe.
"To bring together." Hinge.
Menteşeyi kendi kendime bulabilirdim.
Hey, just so you know, I would've gotten hinge on my own.
Ha bu arada, günlüğünün kenarına yağ bulaştırdım.
By the way, I oiled the hinge on your diary.
Demek istiyorum ki, bütün bu yerdeki her gıcırtılı zemini ve cızırtılı menteşeyi biliyor olmalısın.
Meaning, ya must know every creaky floorboard and squeaky hinge in the entire place.
Sana yeni bir mafsal ayarlayacağım.
I'm going to fix you up a brand new hinge.
Playoff umutları bu maça bağlı.
The playoff hopes hinge on this play.
Dipçiğin mekanizma yayları paslanmış er "Zırva".
Rust on the butt plate hinge spring, Private Bullshit.
" " " " " " " " "
The bulk of your grade will hinge on your performance in here.
Sonra bıçağı dayanak noktasına vurmalısın, gördün mü?
Then, you put the point of the knife in the hinge, see?
Ben olsam bu davranış kuralları ve etik soruşturmasını boş verirdim. Önemli olan onun bu soruşturmaya katılması.
I would just blow out all this bullshit code of conduct... and ethics inquiry and hinge this whole thing on his involvement.
Bütün menteşelere birer damla yağ damlatacaksın.
You put a drop of oil on each hinge.
Haydi erken yatın " demedi.
" it's just your basic hinge.
Menteşeleri değiştirdim.
I've put in three new hinge bolts.
Tamam, Hinge ve Brackett'ın yürüyüşe ihtiyacı var, sonra görüşürüz.
Right, Hinge and Brackett need walking, so I'll see you later.
- Doğru. Bu haberlerin ipuçlarının hepsi olay yeri kanıtına dayanıyor.
All the leads for these stories hinge on crime scene evidence.
Menteşe gibi olur.
It's kind of a hinge.
Bir menteşe ver.
Give me a hinge.
Hey. Biraz duman görelim.
Sometimes, all it is is a misplaced air scoop or maybe a loose bolt in the elevator hinge or... once in a blue moon, a pilot with a psychosis.
PARA YAPMA KILIFI Satış elemanı :
Shop for "hinge" Thunder
Hinge!
"Hinge"!
Menteşesi, değil mi?
- It's the hinge, innit.