Hoser translate English
29 parallel translation
Pekala hergele.
All right, hoser.
Hollywood stüdyolari mi?
Hoser Hollywood?
Kaymak hoşuna gider demiştim.
Hey, hoser, I thought you like to ski.
Sınır sıfır dangalak herif.
The limit is zero, you hoser.
Şimdi çek git, ezik!
So take off, hoser!
Hoser, 1-2.
Hoser, one-two.
- Çok vahşet.
- What a hoser.
Boş kaleyi ıskaladığına inanamıyorum, seni şaşkaloz.
I can't believe You missed that last empty-netter, you hoser.
Şaşkaloz sensin.
You're the hoser.
Hayır, asıl şaşkaloz sensin.
No, you're the hoser.
Evet, aptal çocuk mu?
Yeah, the hoser kid?
Ve Doggie Hoser şakası da sevmem.
And no doogie howser jokes.
Senin gibi ayyaş hemşehrileri görmeye bayılıyorum. - Evet, aynen.
- It's always so great to see a fellow hoser.
Senin gibi ayyaş hemşehrileri görmeye bayılıyorum.
- Hi. - It's always so great to see a fellow hoser.
- Hadi ama seni kazma!
oh, come on, you hoser!
Hey, ezik, Kanada sopası ister misin?
Hey, hoser, want some canadian club?
New York'un en bilinen Kanada barı ; Hoser Hut'a.
New York's premiere Canadian bar, the Hoser Hut.
Kabilemize hoş geldin, kerhaneci!
Welcome to the tribe, hoser!
Hortumcu.
Hoser.
Haydi, Hortumcu.
Come on, Hoser.
Hortumcu, git katili yakala.
Hoser, go get the killer.
Hortumcu burada, kurtarıcıma saldırmışken elimde değil ama fark ettim ki yoğun bir rahatlama hissi şuradan...
When Hoser here was, uh, pouncing on my rescuer, I couldn't help but notice a profound sense of relief from... you, sir.
Simon her zaman olmuşken ayyaş bir şarlatan ve avantacı Simon'ın kendine çekidüzen verdiğini görmek Robin'e geldi çok acı.
He'd always been a deadbeat and your classic hoser phony, but seeing Simon all cleaned up hit Robin like a Zamboni.
Hey, ceyrekliklerimi geri ver! Seni ezik!
Hey, give me back my quarters, you hoser!
Şapşal, sana kütüphanede tecavüz ettiğim zamanı hatırlıyor musun?
Hey, hoser, remember when I raped you in the library?
Şapşal, şapşal, şapşal... Peki, teşekkürler.
Hoser, hoser, hoser, hoser, hoser, hoser, hoser...
Sadece izliyorsun ve...
- You just watch. You're like a hoser on there...
- Kazma!
hoser!
Sadece biraz takıldık.
Easy, hoser! We just hung out a little.