Hossein translate English
148 parallel translation
Bittiğinde Hüseyin orada uyuyacak.
When it's over, Hossein will be sleeping over there.
Hossein!
Hossein!
- Merhaba Hossein.
- Hey, Hossein.
- Boş bardak var mı Hossein?
- Got any empty glasses, Hossein?
Sonra kulüpteki kafa arkadaşlarımdan birine rastladım ve ona işlerin nasıl gittiğini sordum.
And then I ran into one of my cool buds from the club, I said to him : "How's it going, Hossein?"
Ya sen Hossein?
And you, Hossein?
Hossein.
Hossein.
Benim, Hossein!
It's me. Hossein!
Hossein'i istemiyorsun, öyle mi?
You want Hossein, no?
Hossein salağın tekidir.
Hossein is an asshole.
Neden Hossein ile beraberdin?
Why were you with Hossein?
Şey, aslında Hossein'in müsait olacağını ümit ediyordum.
Well, actually, I was hoping Hossein would be free.
Suruş Dergisi'nde Hüseyin Sabzian diye birisinin tutuklandığını okudum.
I read in Sorush Magazine that a certain Hossein Sabzian was arrested by your men.
Emir, Hüseyin ve Huşeng mezun olalı da bir yıldan fazla oldu ama sadece Emir, altı aylığına bir iş bulabildi.
Amir, Hossein and Hushang graduated over a year ago and only Amir got a job for six months.
Davalı, Bay Hüseyin Sabzian.
The accused, Mr Hossein Sabzian.
Hüseyin Sabzian Bey kendisini Bay Makhmalbaf olarak tanıtarak ailemize yanaştı ve açık bir şekilde bizi dolandırmayı hatta soymayı amaçlıyordu.
Mr Hossein Sabzian approached our family... passing himself off as Mr Makhmalbaf... and was clearly intending... at best... to commit fraud... and at worst, a burglary.
Bay Hüseyin Sabzian, dolandırıcılıkla ve dolandırıcılığa teşebbüsle suçlanıyorsunuz.
Mr Hossein Sabzian, you are accused of fraud and attempted fraud.
Ayın kaçı, Hüseyin?
What's the date, Hossein?
Robert Hossein için bir poster yaptı...
He did a poster for Robert Hossein...
Hossein ekip arkadaşlarını nasıl seçeceğini çok iyi biliyor.
Hossein sure knows how to pick his collaborators.
Hossein'i sever misin?
You like Hossein?
Hossein Rezai Tahereh Ladanian ve Mahhanon Darabi
Hossein Rezai Tahereh Ladanian and Mahhanon Darabi
Onu geri götürün ve bana Hossein'i getirin.
Drive him back and bring me Hossein.
Hossein?
Hossein?
- Bizim Hossein, kamptaki.
- Our Hossein, at the camp.
Hüseyinle arabada prova yapın ve acele edin!
Rehearse with Hossein in the car, and hurry!
Hossein, acele et!
Hossein, hurry up!
Hossein, neden bir şey söylemiyorsun?
Hossein, why don't you say anything?
Hossein, arabadan sigaramı getirsene.
Hossein, fetch my cigarettes from the car.
- Hossein!
- Hossein!
Geliyor musun, Hossein?
Are you coming, Hossein?
Ya kızı yada Hossein'i.
Either the girl or Hossein.
Hossein, gidip çiçekleri sulasana!
Hossein, go and water those flowers!
Hossein, uyan.
Hossein, get up.
Hossein, bu kadar yeter.
Hossein, that's enough.
Hossein, geç oldu.
Hossein, it is very late.
- Hossein beni uyutmadı.
- Hossein didn't let me sleep.
Eğer Hossein'e ihtiyacın yoksa, izin ver biraz uyusun.
If you don't need Hossein, let him sleep a little.
Hossein erken uyandı!
Hossein was up early!
Hossein'in yanında oturacağım.
I'll sit next to Hossein.
Her şey yolunda mı, Hossein?
Everything okay, Hossein?
Hossein, içeri al.
Hossein, let them in.
Hossein için düşüneceğim.
I've also got an idea about Hossein.
Ne dersin, Hossein?
What do you think, Hossein?
Hossein...
Hossein...
Hossein, hazırlan.
Hossein, get ready.
Hossein, hazır mısın?
Hossein, ready?
- Hossein, hazır mısın?
- Hossein, ready?
Hossein, bir iyilik yapta bize çay getir.
Hossein, do us a favour and bring us some tea.
Hossein, gel de bize yardım et..
Hossein, come and give us a hand.
Hossein yorgun. Dinlensin biraz.
Hossein is tired, let him rest.