English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ H ] / Howl

Howl translate English

585 parallel translation
Ben, geceleri onların ulumalarını duydum.
Me, I've heard them howl at night before.
"Geceleyin, dağlarda rüzgarlar uluyor."
"At night, the winds howl in the mountains."
Bir Eskimo köpeği kokunu alırsa... Sahibi köpeğin ulumasından... o bölgede yabancının olduğunu anlar.
If one husky dog have the smell of you... his boss know from the way he howl... that there is stranger in district.
Hapishaneye gidin ve ihmalkarliginiza yanin.
Go down to the jail and let out a howl about negligence.
Bu mereti şaha kaldırıp gürletirim ben.
I can make this thing stand up on its hind legs and howl.
Hapşırtır, değil mi?
It's a howl, isn't it?
Bekçisi ve habercisi kurdun ulumaları,
Alarum'd by his sentinel, the wolf, whose howl's his watch, thus with his stealthy pace.
Her doğan gün, yeni dullar inliyor, yeni yetimler ağlıyor her sabah. Yeni acılar savruluyor göklere... çığlık çığlık, aynı sesle ağlıyormuş gibi bütün İskoçya.
Each new morn, new widows howl, new orphans cry, new sorrows strike heaven on the face, that it resounds as if it felt with Scotland and yell'd out like syllable of dolour.
Benim söyleyeceklerimi, ıssız çöllere gidip çığlık çığlığa haykımalı... tek insan kulağı duymasın diye.
But I have words that would be howl'd out in the desert air, where hearing should not latch them.
Birlikte sevineceğin birini arıyorsun.
You want somebody to howl with you.
Yüksek, çok yüksek frekanslı bir ses, hem de tüm uçak - -
A high-frequency howl, very high, all the time your ship was - -
Son kez ben gri kurt ve bu gece benim günüm gecede.
Last time I'm gray wolf and tonight's my night to howl.
- Bırak havlasın dursun.
- Let her howl her head off.
Onu Galler'den duyuluncaya kadar inleteceğim.
I'll make her howl till they hear her in Wales!
Bildiğim şey, duyduğum kadarıyla Sör Charles'ın öldüğü gece korkunç uluma sesleri duyduğumdur ve hayatım boyunca bir daha asla öyle korkunç sesler duymak istemediğimdir.
What I know is that I've heard it... heard its terrible howl on the night before Sir Charles died... and I never want to hear such a sound again in all my life.
Bu iki insana bakıyorum ve köpek gibi ulumak istiyorum.
I look at these two people, and I want to howl like a dog.
Oh, Şu yaygarayı kesermisin ve biraz terbiyeli ol.
Oh, stop that white-pack howl and show some manners.
Bir çakalın ulumasını duyduğumu sandım.
I thought I heard a coyote howl.
" Rüzgar direklerin üzerinden kükrer.
" The winds aloud howl o'er the masts.
Bir uzun uluma, iki kısa.
One long howl, two short.
Kurtların ulumasının, kayalarda yankılanmasını.
Wolf's howl... The rock's echo.
- Bırak havlasın.
- Let her howl.
Casa de Locosda kalbinin kapasitesine göre haykırıp uluyabilirsin.
You can holler and howl to your heart's content..... in the Casa de Locos.
Namusu için kavga edip bağırmak zorunda kalan herkese saygı duyarım.
I respect anybody who has had to..... fight and howl for his decency.
İnle ey kapı! Ey şehir, feryat et!
Howl, O gate ; cry, O city.
Çok tahrik edici bir kurt uluması var.
I have a very stimulating wolf's howl in the storm.
Şu ihtiyar palyaço mu? Bırak da ulusun.
That old clown, let him howl.
Sonra da yere çömelip bir köpek gibi havlamam gerekiyor.
Then I have to get on the ground and howl like a dog.
"İnancımızın ve kuşkumuzun geceki haykırışları..." "... perişanlığımızın ve ürkütücü farkındalığımızın... " "... en korkunç kanıtları oluyor. "
"The howl of our faith and doubt against the darkness and silence" "is one of the most awful proofs of our abandonment" "and our terrified, unuttered knowledge."
Kurt o zaman en iyi kısmını ısırır ve ulur ki... diğer kurtlar da onun sesini duyup çabuk gelsinler diye, sonra kanı koklar, yırtar ve parçalara ayırır..... o zaman ötekiler de gelir.
When the wolf bite the fat he cut his tongue so he howl... loud, then the other wolfs hear him so they come quick, then they smell the blood, tear him to pieces.. .. then each other.
Gece odamın dışında oturup uludu ve çimleri tırmaladı.
She'd sit outside my room at night and howl and claw at the turf.
Bunu haykıracağım!
And I'm gonna howl it out!
İnsanların politik meseleleri konuşmalarının önüne geçer!
The sinful howl about politics to hide that!
Godfrey feryadı koparınca, tavuk havaya uçtu ve korkudan ölüp düştü.
Godfrey let out a howl, and the chook flew into the air, dropped down dead of fright.
- Ama biraz havlar.
- Well, it would howl a bit.
Ay yaylada yükseldiğinde, kurt dağda uluduğunda güçlü rüzgâr Sarı Vadi'de estiğinde Leatherhead tiyatrosuna gider, üst balkonu tutarız.
When moon high over prairie, when wolf howl over mountain When mighty wind roar through yellow valley We go leatherhead rep.
- devam etmelisin istersen bir köpek gibi inleyebilirsin ama bunun birliğine bir faydası olmaz.
You can howl at the moon if you want to, but it's not going to get us back to Fort Reunion.
Nasıl ağlamam!
Oh, howl cry!
İstediğim, o hapishane gibi fabrikada o askeri hapishanede tüm gün kilit altında tutulan tüm insanlar için bir çığlık, bir haykırış.
It's a scream I want, a howl, for all the people... locked up in that factory-prison all day long... locked up in that military prison.
Şu anda dünyanın yarısında doğa ölüden farksız ve sıska cani, muhafızı olan kurdun uluyarak verdiği işaretle doğruluyor.
Now o'er the one half-world nature seems dead and withered murder, alarmed by his sentinel, the wolf whose howl's his watch.
Her sabah yeni dullar feryat ediyor, yeni öksüzler ağlıyor.
Each new morn new widows howl, new orphans cry.
- Eskisi gibi uğulduyor mu?
- Does it howl as much as before?
Uğulduyor mu?
Does it howl?
Radyodaki konuşması sebebiyle başbakanı tebrik ediyorduk ki ; ... ürkütücü bir ses duyduk.
We congratulated the first-minister for its declarations, when we hear a terrible howl.
Ağlayın.
Howl.
İnleyin, uluyun, haykırın!
Howl, howl, howl!
Fakat bu karar üzerine kahkahalar ve hayal kırıklığı salonu kaplamıştı.
But there was a roar of laughter and a howl of disappointment.
Herkes bağırmaya başladı. Çünkü adanın güvenli olduğunu resmettik.
And everybody started to howl, because we figured, well, the island was secure.
Ve ilahi bittikten sonra papaz ulumaya başladı.
And then the singing stops, the pastor starts to howl.
Kurt gibi uluyarak alçalıyoruz.
We grovel at the howl of a wolf.
Çok yazık değil mi?
Now, isn't that a howl?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]