Huzur içinde yatsın translate English
578 parallel translation
Babam, huzur içinde yatsın eskiden derdi ki, mahalle bir organizma gibidir. Canlı bir şey, sürekli değişir, sürekli bir şeylere ihtiyacı olur.
My father, rest his soul, used to say a neighborhood is like an organism, a living thing, always changing, always needing something.
Huzur içinde yatsın.
I hope he rests in peace.
Huzur içinde yatsın...
may he rest in peace...
- Huzur içinde yatsın. Ve bu bilgimi size öğretmekten mutluluk duyarım.
And happy I am to pass on my knowledge to you.
Bırak huzur içinde yatsın.
Let him rest in peace.
En azından zavallı büyükannem, huzur içinde yatsın, böyle bir günü görmekten kurtulmuştu.
Well, at least poor Grandmother may her soul rest in peace was spared seeing a day like this.
- Bırak mezarında huzur içinde yatsın.
- Let her rest in her grave.
Babam, huzur içinde yatsın ama, açgözlü bir adamdı.
My father, may he rest in peace, was a greedy man.
Huzur içinde yatsın.
May he rest in peace.
Bırak huzur içinde yatsın.
Let it rest.
Belki, huzur içinde yatsın, baban Joe Finney tam bir aziz değildi ama erkekleri ondan öğrendim.
Maybe your fatherJoe Finney wasn't exactly a saint, may he rest in peace... but I learned about men from him.
Huzur içinde yatsın.
God rest his soul.
Huzur içinde yatsın.
- Ah. Rest him.
Bir saat sonra kendini yine eskisi gibi hissederek uyanacaksın huzur içinde yatsın, orta yaşlı gemi işçisiyle ilgili aptal hikayeler olmayacak artık.
You'll wake up in an hour feeling your old self again. And there'll be no more silly stories about for a middle-aged roustabout. So...
Huzur içinde yatsın babam, iş azmi ve enerjisini bana bırakmak adına bu ismi koymuş.
My father, may he rest in peace, left behind his work and energy for the good of the family name, that's why.
Unuttuğun bir konu, Plainview polis şefini kaybetti, Huzur içinde yatsın.
In case you've forgotten, Plainview lost its marshal, God rest his soul.
Artık öldü, huzur içinde yatsın.
Dead now, bless his bones.
Ruhu huzur içinde yatsın!
May her soul rest in peace.
Ruhun huzur içinde yatsın.
May your soul rest in peace.
Huzur içinde yatsın.
May she rest in peace.
Huzur içinde yatsın...
God rest his soul, he said :
"Edna" derdi, huzur içinde yatsın...
"Edna," he said, God rest his soul...
Zavallı Aly, huzur içinde yatsın, annen senin için çok endişelenirdi.
Ally, your poor, dear mama, may she rest in peace, she used to worry about you. Are you warm enough?
Huzur içinde yatsın, hep öyle derdi.
She always said that, may she rest in peace.
"... ve sonsuz ışık onlar üzerinde parlasın. " " Huzur içinde yatsınlar.
May they rest in peace, amen.
Ruhu huzur içinde yatsın.
God rest his soul.
Huzur içinde yatsın İhtiyar Wilson'ın diğer odada büyük konforlu koltuğunda uyuması.
SLEEPING IN HIS BIG COM FORTABLE CHAIR IN THE OTHER ROOM. WELL,
Ama anneniz - huzur içinde yatsın -..
AND I WANT TO BE THE VERY FIRST.
Onun ve tüm inananların ruhu huzur içinde yatsın.
May her soul and all the souls of the faithful departed rest in peace.
Annendeki yeteneğin sende olmaması çok yazık huzur içinde yatsın.
It's a pity you ain't got the knack your ma had. Lord rest her soul.
Huzur içinde yatsın.
In fact, it's not even a place, it's a state of mind...
Huzur içinde yatsın.
In peace.
Huzur içinde yatsın.
May you rest in peace.
Gao ailesi huzur içinde yatsın!
Gao and his family can rest in peace
Söylemeliyim, bütün bunlar Bert için saygısızlık, huzur içinde yatsın bu şey çok farklı bir düşünce için buraya takıldı.
I must say, with all due respect to Bert, he may rest in peace that thing has a very different impact placed here.
- Zavallı sevgilim, huzur içinde yatsın.
In case of... Poor darling! May God keep him.
Annen artık toprakta, huzur içinde yatsın.
Your ma's in the ground now, God rest her soul.
Huzur içinde yatsın.
God rest our departed master's soul.
- Huzur içinde yatsın.
- May he rest in peace.
O gitti. Huzur içinde yatsın.
He ´ s departed, God rest his soul.
Huzur içinde yatsın.
May it rest in peace.
Huzur içinde yatsın.
The Almighty rest his damn bones.
Huzur içinde yatsın.
He couldn't swim.
Huzur içinde yatsın.
God rest him.
Amin. Huzur içinde yatsın.
I let your soul rest.
Oh, huzur içinde yatsın.
Oh, may he rest in peace.
- Huzur içinde yatsın.
May his soul rest.
Huzur içinde yatsın. Amen.
May his soul, and the souls of all the faithful departed through the mercy of God, rest in peace.
- Ruhu huzur içinde yatsın.
- Throw me that southwester.
Fırsatı varken... huzur içinde yatsın.
Let him rest in peace while he can.
Onu bir daha göremeyeceğiz. Huzur içinde yatsın.
May he rest in peace.