Hırsızlar translate English
3,138 parallel translation
Ve doku bankaları resmi yerler olduğundan büyük bir olasılıkla hırsızlar cenaze evleriyle çalışıyor.
And tissue banks are regulated, So more likely the thieves are working with the Funeral Home.
Hırsızlar bedenini bir yere saklamışlar.
The thieves have hidden it somewhere.
Aile şehirden ayrıldığında hırsızların patlayıcıları bitmişti.
The family left town when the burglars were out of explosives.
Bir kaç delinin işi olabilir, Keith'i de içine alan bir bombacı manifestosu 233 00 : 08 : 56,690 - - 00 : 09 : 00,330 yada dava sonuna kadar gider, gerçek hırsızları yakalarız. Tam kitap kurdusunuz yani?
Either they're some whacked-out, unabomber manifesto that implicates Keith or - - or breaks the case wide open, we get the real burglars.
Eğer hırsızlar tarafından çalınan mallardan biri bile ordaysa, Onu köşeye sıkıştırdık demektir.
If it's got any of the stolen property from the burglaries, we've got him dead to rights.
Altı aydır peşinde olduğumuz bilgisayar hırsızlarıyla ilgili ilk büyük fırsatımızı yakaladık.
We just got our first big break on these computer thieves we've been after for six months.
FBI'ı hackleyip hamburger hırsızlarını, en çok arananlar listesine ekleyebiliyorsun, ama...
You can hack into the FBI mainframe and put the hamburglar on the most wanted list, but you...
Ona hırsızlar lazım çünkü bu bir yarış.
She needs thieves because this is a race.
Hırsızlar ambulans falan çağırmaz!
Thieves don't call ambulances!
Hırsızları yakalamış tüm eşyaları geri almışlar.
They've made arrests and got all her stuff back.
Hırsızları yakaladılar.
We caught the burglars.
Hırsızlar eve girdiler.
Burglars. They were in the house.
Hırsızların buraya gelmesini istemeyiz!
We don't want thieves coming here!
Üçkâğıtçılar, pornocular hırsızlar.
They're grifters. They're pornographers. They're thieves.
Hırsızların evinize girmeyi nasıl başardığını biliyor musunuz?
Do you know how the burglars gained entry into your home?
Çocuklarıyla çok samimi ( hırsızlar kadar ) olduğunu söylediler.
Said you and their kids were thick as thieves.
Hırsızlar mı yani?
You mean burglars?
Evet, plaja dadanmış piyano hırsızlarının son kurbanı olduk.
Yes, we're the latest victims of the piano thieves that have been plaguing the beach.
Eğer yetkililer havaalanını kapatırlarsa,... hırsızlar kayıplara karışırlar.
If the authorities shut down the airport, the thieves will go to ground...
Hırsızları bulmak için kızı kaçıranları kullanabiliriz.
We can use the kidnapper to find the thieves.
Kâlp hırsızlarını yakalayabilmek için bu adam hakkında hiçbir şey bilmiyor muyuz yani?
So, w-we got nothing on this guy to... to bring us back to the heart thieves? Nothing?
Uçak burada fakat içinde kimse yok. Ne hırsızlar, ne de kâlp.
The plane's here, but nobody's on it... no thieves, no heart.
Çok akıllı birisi. Korkusuzdur. Kendisini hırsızlar prensi zannediyor.
He's smart, no fear, thinks of himself as a prince among thieves.
Para dolabın içinde duruyor! Ben de onun güvenliği için bekliyorum! Hırsızların dolapta para arayacağını biliyorum!
You've kept the bureau opened when money is inside I am standing here for security I know that thief will search the money in bureau
Siz hırsızların pahalı zevkleri varmış.
You thieves have expensive tastes.
Mahalle hırsızları, dün gece bu arabayı soyup soğana çevirmişler.
Neighborhood thieves stripped this baby clean last night.
Şehir Avcısı sayesinde rüşvetçilerle hırsızlar yakalandı, değil mi?
And the City Hunter exposed the corruption incident on the faulty military boots too.
Evet, yanlış olan onların yalancı hırsızlar olması.
Yeah, the fact that they're lying thieves.
Neden hırsızları yakaladılar, sonra neden kaçtılar?
Why'd they catch the thieves, then run away?
Hırsızları gördün mü?
Did you get the thief?
Bazen hırsızlar kaçarken sendeliyor.
Yes, well, sometimes, the runner stumbles.
Hırsızlar arasındaki onura ne oldu?
What happened to honor amongst thieves?
Hırsızlar çalacak bir şey arıyormuş.
Thieves looking for something to steal.
Her neyse onlar çalıntı aracı takip ederken hırsızlar fark etmiş olmalı.
Anyway, they were following the stolen vehicle when the thieves must have realized they had been made.
Hırsızlar mı? Birden çok kişi mi varmış?
"Thieves" - - that's plural?
Siz hırsızlar pek bir onursuzsunuz.
No honor among thieves.
Sonra köpek yakalayıcısı geldi, kaptı köpeğimi, evimi yalnız koydu ve hırsızlar içeri daldı.
Then Come the dog-catcher - snatched my little dog, left my house alone and the burglars broke in.
Bütün katil ve hırsızlar için mi bu binadaki.
To all the murderers and felons in the- - in the building, probably.
Asıl hırsızlarından kurtarmış.
He saved it from the real thieves.
Umarım keyfî hırsızlar almıştır da LAPD hemen geri alır.
Hopefully it was just a couple joy riders and LAPD will pick them up.
Ne zamandan keyfî hırsızlar elmas uçlu matkap ve plazma kesici kullanıyorlar?
Since when do joy riders have a diamond-tip drill and plasma cutters?
Kurban, yakalayamadığımız araba hırsızlarından biri.
The victim's one of our elusive car thieves.
Hırsızlar çalıntı araçlara, satabilmek için temiz taşıt numarası koyarlar.
Thieves put clean VINs on stolen cars so they can resell them.
Ev yapımı bir RF klonlama cihazı. Bu yılın teknolojiden anlayan araba hırsızları için seçkin bir alet.
It's a homemade RF cloning device... tool of choice for this year's technologically discerning car thieves.
Hırsızlar çalıntı arabalara yeni araç tanımlama numararası koyar, böylece yeniden satabilir.
I can't make heads or tails of. It's some kind of fiber.
Hırsızlar pek onurlu insanlar değillerdir.
I mean, you know there is no honor amongst thieves.
Hırsızlar aslında Kuzey Kore'ye ait olanlar için savaşıyorlar.
Thieves are fighting over the property of North Korea.
O at hırsızlarını yakalayamadınız mı?
Is that bogeyman still on the loose?
Ve potansiyel hırsızlar için en az 7 giriş noktası bulduk.
Ed found at least seven points of entry for potential intruders.
Zavattini'nin yazdığı en ünlü film "Bisiklet Hırsızları" dır. Film, bir iş bulmak için tek umudu bisikleti olan bir adamın bisikletini çaldırmasıyla ilgilidir.
The most famous film that Zavattini wrote, Bicycle Thieves [Ladri di biciclette], is about an unemployed man who has his bike - his only chance of getting casual work - stolen.
Bu ev yapımı bir RF klonlama cihazı... teknolojiden anlayan araba hırsızlarının bu yılki gözdesi.
Oh, oh. I'm... Oh, I'm sorry.