Hızlıca translate English
3,295 parallel translation
Hızlıca geldiğiniz için ve nezaketiniz için teşekkür ederim.
Thank you for flying in so promptly and thank you for your discretion.
Atıştırmalıkların olayı hızlıca yapılmasıdır, Barry.
Way to take the "fast" out of fast food, Barry.
Ancak özüme odaklanarak dünyadan kopmayı hızlıca öğrendim.
But I quickly learned to detach, becoming aware of only a sensation within.
Yumurta dolmasını hızlıca hazırlayınca bir sonraki seviyeye atlamışım gibi hissettim. Şüphesiz, evet.
I felt like taking it to the next level... you know, whipping up some deviled eggs.
ve kapalı dugularınıza hızlıca tesir edebilirim.
And will continue fast to your affection still close as sure.
Sonra arkadaşı balığı ona doğru fırlatıyor ve mors-adam hızlıca o pis ve leş haliyle sürüne sürüne balığa doğru geliyor ve yerdeki balığı ısırmaya başlıyor.
And he throws him the fish, and then, fuckin'... the walrus-man scurries over to it all gross and shit, and starts biting at it on the ground.
- Onu hızlıca yapabilir misiniz?
Can you turn that around fast?
- Hızlıca birşey söyleyebilir miyim şef?
Oh. Could I have a quick word, Chief?
- Hızlıca.
Immediately.
Nöbetçiler, hazırlandılar ve hızlıca harekete geçtiler.
The Scouts, they were geared up and moving fast.
Maratonu bitirmeniz gerek, hızlıca koşup yorulmak değil.
You need to run the marathon, not the sprint.
Bunu hızlıca anlatacağım bir melek tarafından ele geçirildin.
I'll make this quick - - you've been possessed by an angel.
Hızlıca kaçabilmek için yollar açık, kimsenin şahit olmayacağı kadar uzak bir konumda ama başka bir şey olacağını fark edemeyeceğin kadar da uzakta değil.
Fast roads, in and out, far enough out for there to be no witnesses, not so far that you'd think you'd en route to Timbuktu.
"Şampanya şişelerini açın hızlıca"
"Pop open bottles of champagne quick"
Hızlıca gelişti. 2 saatte öldü.
It advanced rapidly. He was dead in two hours.
( Aynı melodi ve sesler hızlıca çalıyor )
( various melodies and sounds shifting rapidly )
( melodi ve sesler hızlıca çalıyor )
( melodies and sounds shifting faster )
Şimdi hızlıca CIA dosyalarının yerlerini tespit edelim.
Now, quickly, let's locate the CIA files.
- Hızlıca.
- Quick.
Hem de hızlıca.
And do it quickly.
Karım eve gelmeden önce bu işi gerçekten hızlıca halletmeliyiz.
Really got to get this taken care of before my wife gets home.
Raymond'a gelince, bizim de sert ve hızlıca vurmamız gerek.
As for Raymond, we have to strike back hard and fast.
Ben bunu ayarladım, sonra senin numarasını aldım... ve hızlıca bitti.
I set this whole thing up, so I could get your number and... and presto.
Ayık gibi görünüyor ama, içindeki ışıkları söndü. Bu yüzden, onu hızlıca arabama taşımalıyız.
He looks awake, but inside, it's lights out, so we got to get him to my car, fast.
Şimdi diğeri hızlıca cama geçiyor.
Now the other one's crossing quickly to the window.
- Etkinliğin üstünden hızlıca geçelim mi?
Let's just chat real quick about the event.
Gotham halkının adaletin hızlıca yerini bulduğunu görmesi için Pepper feda edildi. Halk kendini güvende hissetsin diye.
Pepper was sacrificed so that the people of Gotham would see swift justice done, so they can feel safe and secure.
Bugün bu üç alanın arasında hızlıca koşturdum.
Today, I sprinted between all three sites.
Şu aleti hızlıca dezenfekte edip sizi bulurum.
I'm just gonna purel this bitch right quick, and, um, I'll find you.
Kullanıcı girişi için hızlıca bir donanım taraması yaptım.
Well, I did a swift hard-wire to discover a cloaked short key. for user access.
Ama yalnız hızlıca aramaya vaktimiz vardı.
But we only had time for a quick search.
Hızlıca bitirmeye çalışacağım.
I'll try to make it fast.
Oraya hızlıca gel sen, tamam mı?
Just get there fast, okay?
Rampayı tırmanırken siyah bir minibüs yanımdan hızlıca geçip aşağı indi.
When I was driving up the ramp, I saw a black van speeding past me on the way down.
Diane Torrance'a sistemden hızlıca göz attık.
So, we ran Diane Torrance through the system.
Dr. Thackey hızlıca apandisit teşhisi koyduktan sonra ağrı artmış ve ateşi yükselmiştir.
Then Dr. Thackery quickly deduced appendicitis. The pain has worsened, the fever risen.
Hızlıca kontrol edeceğim.
I'm gonna take a quick look.
Bu yüzden hızlıca Douglas Park'ına gidip, 15 dakika da dersi bitirip buraya geri geleceğiz ve V.I.P bölümünde keçi peynirimizi yiyerek maçı seyredeceğiz, oğlum.
Which is why we're gonna haul ass down to Douglas park, cut the class down to 15 minutes, haul ass back here, we'll have V.I.P pretzels with goat cheese on them - by kickoff, boy. - What?
Çok zamanımız yok, o yüzden hızlıca anlatıp geçeceğiz, tamam mı?
We don't have a lot of time, so we're gonna really roll through this, okay?
İkiniz de kaçabildiğiniz kadar uzağa olabildiğince hızlıca kaçın.
Uhhaah! Both of you, run as far and as fast as you can.
Gördüğünüz üzere, beyin sıvısının açıklıktan hızlıca akmaya zorlanması benim değerlendirmemi kanıtlar nitelikte.
As you can see, my assessment is correct. As the brain's fluid is immediately being forced out through the opening.
Hızlıca anlatıyorum, Seksi barmenle çıkıyorum.
Fast-forward, I am dating the hot bartender.
Aslında seninle bir şey hakkında hızlıca konuşmak istiyorum peder.
Hey, uh, actually wanna talk to you about something real quick, pop.
Hızlıca halletmem gereken bir iş var.
I gotta go take care of something real quick.
Gitmeden önce hızlıca banyoyu... kullanabilir miyim?
Before we go, do you think I could just quickly use your bathroom?
Hadi hızlıca halledelim.
Let's make this quick.
Yüzbinlerce mülteci kaçmak için kör bir koşu içindeydiler, hızlıca ilerleyen Komünistlerden.
Hundreds of thousands of refugees are in a blind rush to flee even further from the rapidly advancing Communists.
Çok meraklanmıştım, en iyi Vietnamlı ajanlarımızı, bize hızlıca yayılan
I had become so concerned,
Ayrıca o boyuttaki birine göre çok da hızlı.
And quicker than you'd expect for a man of that size.
Çok akıllıca bir planı vardı, ancak o dönemin teknolojisi ışık kadar hızlı hareket eden bir şeyin hızını ölçmeye yeterli değildi.
He had a very clever plan, but the technology of that era just wasn't good enough to measure the motion of anything that moves as fast as light.
Ayrıca vajinam gerçekten hızlı toparladı.
And my vagina bounced back really fast.