English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Idam

Idam translate English

5,701 parallel translation
... idam cezası veriyorum.
Death.
- Muhteşem olduğumuz için toplumumuzda 500 yıldan beri ilk defa idam cezası uygulanacak.
This will be the first instance of capital punishment in our society in 500 years due to our awesomeness.
Ayrıca, elbisesi güzel ise, idam edilemez biline.
And if you think my top is cute, you cannot execute.
Ve Laurel sen annemi idam cezasına çarptırmaya çalışırken ben sağlığın için endişelenmiştim!
I was concerned about your well-being when you were trying to get my mother the death penalty.
Poleshchuk dün idam edilmiş.
Poleshchuk was executed yesterday.
Dün gece, öğrendik ki... GT Weigh Lubyanka Cezaevi'nde idam edilmiş.
Last night, we learned with certainty that GT Weigh had been executed in Lubyanka prison.
Hatta, Poleshchuk'u idam ettiklerinde, onu bir ay boyunca hapiste tuttuklarına bile para koyarım.
I'd put even money that Poleshchuk had been sitting in a jail for a month when they executed him.
Elektrikle idam.
Electrocution.
Benim için kalpsiz idam katlinden bir farkı yok...
You're nothing but a heartless murderer who deserves the chair.
Veya, son olaylara bakarak, Bay Stroh imtiyazı bir kenara bırakıp bu genç adamın kimliğini vermeye ikna edilebilir. Eğer ki ön duruşmasını erteler, idam cezasını masadan kaldırır ve cezasını kendi seçeceği federal bir hapishanede çekmesine izin verirseniz.
Or, given recent events, Mr. Stroh might be convinced to set aside privilege and identify this young man if you postpone his preliminary hearing, take the death penalty off the table, and allow him to serve his sentence
- Bok herifin tekisin Kyle ve bu dünyada adalet olsaydı çoktan idam cezası yemiştin.
You're a shit-heel, Kyle, and if there were any justice, you'd have been on death row a long time ago.
Bize nanitleri durdurmanın yolunu anlat biz de Maryland'da yargılanırken bunu söyleriz ve idam cezasından kurtulursun.
Tell us how to stop the nanites, and we'll see to it that you're tried in Maryland, where there's no death penalty.
İşlediğiniz iki cinayet suçundan dolayı idam edileceksiniz. - Çıkarılacak hiç günahınız yok mu yani? - Ben masumum.
Now you're being executed for two counts of felony murder, and you have nothing to confess?
İçinden bir adamı idam etmeye yetecek miktardan 10 kat daha fazla akım geçiyor.
Current is running through it at ten times the amperage required for electrocution.
Reis Borg'un idamına devam edecek misin?
Are you going to proceed with the execution of Jarl Borg?
Reis Borg'un idamının olası işbirlikçilerimizi korkutacağı ve onları vazgeçireceği kuşkusuz.
The execution of Jarl Borg made public would surely discourage and deter any possible partners.
Sonra da Reis Borg idam edilecek.
And then Jarl Borg will be executed.
San Quentin iki haftada idamına karar vermemiş miydi? Evet.
Isn't San Quentin putting him to death in two weeks?
Yani Yıldız Meclisi, Kaliforniya eyaleti idam etmeden önce kendilerinden birini arasına katmaya çalışıyor.
So the Star Chamber is rallying behind one of their own before the state of California can put him to death.
Bu işin siyasetinden ayrılıp doğru adamı idam ettiklerini garantiye almalıyız.
We have to separate ourselves from the politics of it and ensure that they're executing the right man.
Ama Russell'ın yakında idamının olması onu yüzeye çıkarmış olabilir.
But Russell's impending execution has brought him back to the surface.
Valiye gideceğiz ve idamınızı durdurup ilk cinâyetlerden yükümünüzü düşürecek.
We're gonna go to the governor and he's going to halt your execution and withdraw the charges for the first murders.
Monroe'yu yakalayıp idam edebilmem için sana ihtiyacım var.
I need you, Tom, to hunt down Monroe and execute him.
Duruşma olur ama seri bir idam mı?
A trial, yes, but a summary execution?
Onu ben idam etmeyeceğim Yüzbaşı.
Well, I'm not going to execute him, Captain.
Veliaht sırasının değişmesinden söz ediyorsun ve bu konuşma piçlerin ve metreslerin idam edilmesine kadar gidebilir.
You're talking about changing the line of succession. And that's the sort of talk that gets bastards and mistresses beheaded.
Bu senin kararın değil, ve eğer onun kaçışının bir şekilde seninle ilgili olduğunu öğrenirsem, seni idam etmek için hazır olacağım.
This isn't your decision, and if I find out her departure is your doing in any way, I'll have grounds to execute you.
Ya da oğlum Bash'i vatan hainliği bana İngiltere'ye mal olduğu için idam ederim.
Or I will execute my son, my subject Bash, for the treason of costing me England.
Yoksa Bash'in idamını izlemeye zorlanmayı mı seçiyorsun?
Or will you be forced to watch Bash's execution?
Beni kendin mi idam edeceksin?
Are you going to execute me yourself?
Fakat bu odadaki herhangi birine zarar vermiş olsaydın kral olarak ilk işim seni idam ettirmek olurdu.
But my first order of business, as king, would be to execute you if you were to harm anyone here.
- Ne? Masum bir kadın idam edilmek üzere.
An innocent woman is about to hang.
Albert Evans idam edildi.
ALBERT EVANS EXECUTED.
Mahkûm edilmiş ve Pentonville Hapishanesi'nde 28 Kasım 1926 tarihinde sabah 9 : 00'da idam edilmiş.
He was convicted and hanged at Pentonville Prison on the 28th November 1926 at...
Kocasının idamından bir ay sonra boğuldu.
She drowned a month after his execution.
Yani her ne gizliyorsanız umarım idam edilmeye değerdir.
So whatever you're concealing, I hope it's worth hanging for.
Suçlu olduğumu düşündükleri için idam edildiğimi görünce mutlu olacaklar.
They'll be happy to see me hanged because they'll think I'm guilty.
Bayan Welsby suçlu bulunursa idam edilecek.
If Mrs Welsby is convicted, she could hang.
Beni tutuklamalarına izin verirsen idam edilebilirim.
If you let them arrest me, I could hang.
" Tam bir sosyopatsın biraz yıkanmalısın Eminim ki idam koğuşunu boylayacaksın.
"You're a sociopath in need of a bath, I'm sure you'll wind up on death row."
Şerif, idam edileceksin.
Sherif you will be executed.
Deli diye gösterilmek idam edilmekten yeğdir Lobna.
To be shown ill is better than to be executed, Lobna.
Şerif idam edilirse, kendinin de öleceğinden korkmuyor musun?
Aren't you afraid that you would die with Sherif, if he got executed?
Onca şeyden sonra idam edilebileceğine inanamıyorum.
I can't believe that after all of this... he can get executed.
İdam edilmem senin, benim, herkes için daha iyi olurdu.
It would have been better for you, for me, for everyone if I had been executed.
- İdam cezasını kaldırırdı ama.
It beats a death sentence.
İdam edilecekler haricinde.
What? Except those of you who are to be executed.
İdam mangasının bir parçası olmayı düşünmemiştim.
I didn't sign up to be part of a firing squad.
İdam yerine sürüklenerek getirildiğinde Udolf'un ordusunda okçu olan oğlu mazgallı siperlerden bir ok fırlattı. Annesinin acı çekerek ölmesini istemediği için tam kalbinden vurdu.
As she was hauled to her execution site, her son, an archer in Udolf's army, let fly an arrow from the battlements and shot his mother in the heart in a final, merciful act of love!
İdamın durmasını gerçekten umuyorsanız belirsiz iddiaları daha iyi yapmalısınız.
You'll have to do better than vague allegations if you truly hope to stall this execution.
İdam gibi.
Like an execution.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]