Idare ediyorum translate English
646 parallel translation
Gayet iyi idare ediyorum, teşekkürler.
I'm doing just fine, thank you.
Benim adım da Smith değil, ama gül gibi idare ediyorum, değil mi?
My name ain't Smith either, but I get by just the same, don't I?
- Güzel kıyafetler giyince idare ediyorum.
- I can get by in good clothes all right.
Ben kendim için bu çiftliği idare ediyorum.
I run this farm to suit myself.
Onları idare ediyorum ama paranın nereye gittiğini soruyorlar.
I try to contain them, but they begin to protest
Bayan de Winter'ın ölümünden beri evi idare ediyorum ve Bay de Winter hiç şikâyetçi olmadı.
I've managed the house since Mrs. de Winter's death, and Mr. de Winter has never complained.
Trenleri idare ediyorum, eğer demek istediğiniz buysa.
I run trains, if that's what you mean.
Kesinlikle. Ben idare ediyorum.
Certainly, I sharpen it.
- Böyle idare ediyorum Harry.
- I'm all right, Harry.
Bütün küçük faturaları idare ediyorum. Cotterell'e giren her türlü malla ilgili her şeyi.
I supervise all the little invoices... that are made out on all the stuff that goes into the Cotterell bilge.
- Bu atlı karıncayı ben idare ediyorum.
- I manage this merry-go-round.
Aptal olduğumu düşünüyorsun ama iyi idare ediyorum.
I know you think I'm an idiot, but I'm not. I'm doing darn well.
Deveraux çiftliğini ben idare ediyorum ve idare şeklimi beğeniyorum.
I run Devereaux Ranch, and I run it the way I like.
Cuddles'ın söylediğine göre çok iyi idare ediyorum.
I'm coming along splendidly, so Cuddles tells me.
Evi ben idare ediyorum, değil mi?
I run the house, don't I?
Ben hastahane idare ediyorum, balık ambarı değil!
I'm running a hospital, not a barrel of herrings!
İlaçsız idare ediyorum.
Not if I can help it.
Terebentin fabrikasını idare ediyorum, bir hapishane'yi değil.
You see, I run a turpentine camp, not a jail.
Başka bir tane isterdim ama bununla idare ediyorum.
I'd like another mug but I do it with this one.
Onlarsız gayet iyi idare ediyorum.
I get along fine without them.
Siz de. Ayağımın şişi azıcık acıyor, ama idare ediyorum.
Well, my foot holds me back a bit, you know, but I manage.
Beş senedir idare ediyorum.
I've managed for five years now.
Gemiyi buradan idare ediyorum.
I'm running the ship from here.
Ben mi? Burayı ben idare ediyorum.
I'm running this place.
Ben idare ediyorum.
I get by.
Ancak, iyi idare ediyorum.
But I do all right
Evet, gayet iyi idare ediyorum.
Yes, I manage all right.
Evet, evi annem için idare ediyorum.
Oh, yes, I keep house for my mother.
43 yıldır sizsiz idare ediyorum.
For 43 years, I've managed without you.
Zar zor idare ediyorum.
I manage to scrape by.
- İdare ediyorum.
- Gettin'along just fine, Frank.
Matuschek Mağazasının bunu nasıl idare ettiğini merak ediyorum.
I wonder how Matuschek and Company can do it.
İdare ediyorum işte.
Well, this much of a place.
- İdare ediyorum.
- I get along.
İdare ediyorum.
I manage.
İdare ediyorum.
I'm doing all right.
- İdare ediyorum.
- Oh, I get around.
İdare ediyorum.
Getting by.
- İdare ediyorum.
- I'm still swinging.
İdare ediyorum.
I get by with them.
- İdare ediyorum işte.
- Oh, I get by.
İdare ediyorum.
I'm doing alright.
- İdare ediyorum.
Just tolerable.
İdare ediyorum.
Ι'm managing.
İdare ediyorum.
I'm makin'out.
- Nasılsın, Mike? - İdare ediyorum, Jim.
- How you doing, Mike?
İdare ediyorum.
- I manage.
- İdare ediyorum.
- I make out all right.
Güvenlik ekibini idare etmek için kalma izni talep ediyorum.
I request permission to remain in charge of the security team.
- İdare ediyorum işte.
- Aye, more or less.
- İdare ediyorum.
- Making all right.
ediyorum 314
idare eder 178
idare ediyoruz 21
idare ederim 72
idare ediyor 17
idare edebilirim 17
idare ederiz 38
idare eder 178
idare ediyoruz 21
idare ederim 72
idare ediyor 17
idare edebilirim 17
idare ederiz 38