Iki gündür translate English
1,586 parallel translation
Tamam. Hepimiz biraz yorgunuz, çünkü iki gündür durmadan uçuyoruz.
Look, we're all just a little tired and cranky... because we've been flying for two days straight.
Ty son iki gündür hiç gelmedi.
Ty hasn't been here for the last two days.
Sen son iki gündür yapılan tüm DNA testlerinin yeniden yapılması gerektiğini mi söylüyorsun?
Are you saying that all the DNA evidence from the last two days has to be resubmitted and retested?
Sonuçta, iki gündür sana aidim.
After all, I've been your property for two days.
Ayrıca iki gündür ondan haber alamıyorum.
Plus, I haven't heard from her in two days.
Ve onları koskoca iki gündür görmüyorum.
And I haven't seen them for two whole days.
Bu kadar zor olmamalı ama son iki gündür buraya gelip bu şeye sadece bakıyoruz.
Not to be too difficult, but we've been coming here for two days, just staring at this thing.
Annesi iki gündür arıyormuş. Çocuğuna ulaşmaya çalışıyormuş.
The mother had been calling for two days, saying she was trying to reach her child.
Binbaşı iki gündür ellerinde.
They've had him for 2 days.
Sabıka kaydı yok ama komşuları onu iki gündür görmemiş.
He has no criminal record, but the neighbours haven't seen him in about two days.
Sağlık uzmanları, adamın neredeyse iki gündür ölü olduğunu söylüyor.
The coroner's investigator says he's been dead for almost two days.
Clark Tatlım, iki gündür buradasın.
Clark... honey, you've been up here for two days.
- Nişanlımı iki gündür görmüyorum.
Not really. I haven't seen my fianc.in two days... tonight, mr.
Kedim... Chester'ı... iki gündür görmüyorum.
I haven't seen Chester... that's my cat... in two days.
Ama ilan iki gündür oradaymış.
But it's been up for two days.
Şey... Son iki gündür hasta olmamın dışında, sonraki yedi gün içinde ceza aldım.
Yeah... other than being sick for the last two days and grounded for the next seven.
Son iki gündür araba sürmekten çok yoruldum.
I'm so tired from driving the last couple of days.
Son iki gündür onu arıyorum.
I spent the last two days looking for it.
Son iki gündür canıma okudunuz.
You've been kicking my butt for the last two days.
Son iki gündür neredeydin sen?
Where have you been for the last two days?
Nikhil'in annesi iki gündür yemek pişiriyor.
Nikhil's mother has been cooking for the past two days.
Sadece iki gündür buradayız.
Well, we've only been here two days.
O iki gündür bizimle.
She's been here two days.
- Yani en az iki gündür buradayız.
- So we've been here at least two days.
İki gündür buradayım ve daha kimseyi görmemiş olmam çok tuhaf.
I just think it's odd... that I've been here for two days, and I haven't seen anybody else.
İki gündür masasından kalkmıyormuş.
He hasn't left his desk for two days.
İki gündür buradasın.
What do you mean? You've been here two days.
İki gündür berbatım.
I've felt awful for two days now.
- İki gündür çekiliydi.
You joke about it. It was unplugged for two days.
İki gündür çörek dışında bir şey yemedim. Komik.
I've had nothing but donuts for two days.
İki gündür bir şey yemedi.
He hasn't eaten anything in two days.
İki gündür ondan kaçıyorum.
Well, I've been avoiding her for two days.
İki gündür ortalarda yoksun.
Good. I haven't seen you the last couple days.
İki gündür buraya kapandın. İş mi?
You've been holed up in here for two days.
İki gündür dişlerimi fırçalamıyorum.
I haven't brushed my teeth in two days.
İki gündür uyumadım.
I haven't slept in two days.
İki gündür onu takıyor.
She's been wearing it for two days straight now.
İki gündür neredeydin astsubay?
Where've you been the last couple of days, Petty Officer?
İki gündür seni arıyoruz.
I-I never avoid... We've been calling you for two days.
İki gündür hiç durmadan arıyor.
She's been calling me nonstop for two days.
İki gündür mektubu takıntı haline getirip beni deli ettin.
For 2 days, you've obsessed on that letter, driving me crazy.
İki gündür eve gelmiyor.
Well, he hasn't been home in a couple of days.
İki gündür durmadan çalışan 40 tane ajanım var.
I got 40 agents working two days straight.
Amerikan askerlerinin, iki Iraklı sivili öldürmesinin ardından üç gündür süren uluslararası tepkilerden sonra Pentagon yazılı bir açıklamada bulundu.
[Theme] In our top story, disturbing images from Iraq are igniting a furor... across the Arab world this morning.
İki gündür sıcak duş almadım. Çamaşır makinesi hiç durmadı. Telefon sürekli meşgul.
I haven't had a hot shower in 2 days, the laundry machine is running nonstop, the phone line is consistently busy.
- Onu iki gündür kimse görmemiş.
And she owes me rent.
İki gündür eve dönmemişti.
He hasn't returned home for two days.
İki gündür bu lobide Senatör Kennedy ile röportaj yapmak için bekliyorum.
I've been in this lobby for the past two days waiting for my interview with Senator Kennedy.
İki tam gündür burada oturuyoruz.
we have sit here for two whole days.
İki gündür falan bu hâldesin.
You been in and out, I don't know, I guess two days.
İki gündür aramızda değil.
No longer with us, as of two days ago.