Iletişim translate English
10,666 parallel translation
Ailesiyle ilgili iletişim bilgileri.
Any contact for a family?
Seninle telsiz yoluyla iletişim halinde olacağız. Hala orada olduğundan emin olmak için.
We'll try to contact you via radio to make sure you're still there.
Merhaba, evet, bende kızınıza, üniversitedeki iletişim yarışması için üçlü yarışmadan bahsediyordum,
Hi, yeah, I was just explaining to your daughter, we're part of the Three Cs contest, which is a collegiate communications competition.
Babanla en son ne zaman iletişim kurdun?
When was the last time you were in contact with your father?
Onun için, önce iletişim kulesiyle bağlantıyı sağlamamız gerek.
For that, we have to connect to the communications tower.
Bizimle, iletişim kulesi arasındaki bağlantıyı kurmalarını sağlayın.
Get them to activate the connection between us and that comm tower.
Üsteki iletişim kulesinde ana şalter düğmesi var.
There's a master switch to the base of the Comm tower.
Ölüm Yıldız'ının planlarını buldular.Onları iletişim kulesinden göndermeleri gerek.
They found the Death Star plans. They have to transmit them from the communications tower!
Her biriniz yaşadığınız şehirde gizli bir iletişim ağı inşa edecek.
Each of you is gonna build a covert communications network in your home city.
Bir kere onların iletişim sistemine sahip olduğumuzda fiziksel altyapıyı da takip etmeye başladık.
Once we owned their communication systems started going after the physical infrastructure.
Ve sonra o adamın iletişim kurduğu kişileri de izlemen gerekiyor.
And then you've gotta watch all of that guy's contacts.
Hag iletişim kurarken bunu yaparsam, Sizi uyanık hale getirecek ve sizinle olan bağlantısını zayıflatacaktır.
If I administer this while the hag has contact, it will force you awake, and should weaken its connection with you.
Tüm iletişim bilgilerim orada.
Now, that's got all my contact info.
Bu sadece iletişim kurmama yardımcı oluyor.
It simply helps me to make contact.
Uçuştan önce seninle iletişim kuracağım.
- I'll check in with you before I fly out.
İçine kapanmayı bırak ve iletişim kur!
Get out of your head and communicate!
Benimle her zaman iletişim kurardın.
You have to stay in touch with me at all times.
Lütfen benimle bir şekilde iletişim kur.
Really, just figure out a way to stay in touch with me. Please.
Son iki iletişim penceresini kaçırmış.
He's missed his last two comm windows.
Tüm CPM devriye güzergâhı adamın iletişim hattında.
All the CPM patrol routes are in the guy's comm.
Ve hepimiz, beynimiz ne kadar zarar görmüş olursa olsun hâlâ iletişim kurabiliriz.
And that all of us, no matter how damaged, can make connections.
Sizinle iletişim kurmaya çalışabilir, eğer o veya başkası sizi ararsa bize haber verin.
He may try to contact you, so if he calls or someone calls and hangs up, or doesn't leave their number, you let me know.
Ya Louis birileriyle iletişim kurabiliyorsa?
What if Louis is reaching out?
Beyninde yer alan bilinç altı ve bilinç üstü bölümleri arasında bir iletişim yolu oluşturacağız.
We're creating a simple way to have a conversation between the conscious and unconscious parts of your mind.
Benimle iletişim kurdun mu, bu konuda nasıl hissettiğimi sordun mu?
Have you communicated with me, or asked how I feel about that?
Benimle iletişim kuramayacağını mı?
She couldn't get in touch with me?
Aynı zamanda resmi lisansı olan bir cenaze evi seçmeniz gerek. Bizim öneride bulunmamız veya iletişim bilgisi vermemiz yasaklanmıştır.
In the meantime, you need to choose a state-licensed funeral home... we are prohibited from recommending one... and give us their contact information.
Bir şey lazım olursa sadece benle iletişim kuracaksın.
You need anything, you contact me and me only.
Fakat biliyor musunuz, Techtonic'le benim olayımız iletişim yeteneklerimiz.
But, you know, the thing about me and Techtonic, is our communication skills.
Sean, Elçi'nin güvenli iletişim kurabilmesi için gönderildi.
Sean was sent here to install secure comms for the Ambo.
Evet, iyi iletişim kuruyorsun.
Yeah, you got rapport.
- Onlarla iletişim kur. - Tamam.
- You gotta connect.
Siz ve Londra arasında iletişim sağlamak için haber alıp verme yetkim var.
I have orders to send and receive any communications between you and London.
Cidden bir ağacın onunla iletişim kurduğuna inanmamı mı bekliyorsun?
You honestly expect me to believe that the tree was communicating with her?
Tamamen iletişim kurmayla ilgili.
No. It's all about communication.
Merkezdeki juriyle iletişim kurabilecek biri lazım.
We need someone who can communicate To the downtown jury.
Günde kaç tane siyahi insanla iletişim kuruyordun?
How many black people did you interact with on a daily basis?
Görünüşe göre iletişim sıkıntısı çekmişiz.
We obviously didn't communicate clearly.
İletişim pek iyi değil.
Communication not clear.
İletişim sistemlerimizi tamir etmeye geri dön sen.
Get to work fixing our comms!
İletişim kulesiyle bağlantımızı kestiler.
I'm not hooked into the comm tower.
İletişim kurmanın tek yolu cazdı.
The only way that they could communicate was with jazz.
İletişim kurmalıyım.
- I have to communicate.
İletişim kuruyoruz yani sonuçta ne varmış?
It's really about communicating, you know?
Sabah saat 4'te Katanga radyosu ile tüm iletisim hatlarini ele geçirdik.
We seized Katanga radio station and all communications at 0400 hours today.
İletişim sistemine sinsice sızarak aramaman gereken birine çağrı yollayabilirsin.
Can't have you sneakin'into comms and calling someone you shouldn't.
İletişim sistemleri çöktü.
Comms just went dark.
İletişim imkânsızdı.
No transmissions were possible.
İletişim falan kuramazdınız.
You couldn't make contact.
İletişim kuruyorlar.
They're communicating.
Bravo ile iletişim kesildi.
We're comms down on Bravo.