Illegal translate English
8,184 parallel translation
- Ve neden yanında yasadışı uyuşturucu zulası taşıyordu? Pazarlık yapıyordu.
And why would he be carrying around a stash of illegal narcotics?
Ki bu sadece yasadışı olmakla kalmıyor ilgili raporu da tamamen geçersiz kılıyor.
Which isn't only illegal. It makes that report totally inadmissible.
Yasadışı işlere bulaştığını mı düşünüyorsun?
You think he was involved in something illegal?
Nadir ya da soyu tükenme tehlikesi altında hayvan pazarı oldukça dinç.
The illegal market for rare and endangered animals is quite robust.
Dün gece sen uyuyakaldıktan kısa bir süre sonra, son birkaç yasadışı hayvan ticaretindeki ortak faktörü keşfettim.
Shortly after you fell asleep last night, I realized there was a common factor in several recent illegal animal trades.
Bunun ne kadar kanun dışı olduğunu biliyor musun?
Do you know how illegal that is?
Bu karmaşıklığa neden olan fabrikayı harabe haline getiren yasa dışı kimyasalları da.
And how the illegal chemical waste got brought to the factory causing this mess.
Yasa dışı kimyasal atıktan çıkan sızıntı sonucu meydana gelen gaz patlamasıydı.
It was a gas explosion caused by a leak from illegal chemical waste.
YGN'nin bulduğu kara kutudaki video görüntülerine baktıktan sonra fabrika mallarının bulunduğu yerde yasa dışı kimyasal atık içeren kamyonlar bulundu.
But after looking into the video footage found from a black box that YGN acquired it has been found that a fleet of trucks containing illegal chemical waste were seen entering the site of the factory property.
Fabrikadaki yangının ve patlamanın asıl nedeni olaydan iki hafta önce getirilen yasadışı kimyasal atıklar yüzündendi.
The true cause of the explosion and the fire at the factory was due to the illegal chemical waste that was brought to the factory two hours after...
Fabrikada gizlice ortadan kaldırılma girişiminde bulunulan kimyasallar binanın dışına sızarak yakınlardaki tüm su kaynaklarını kirletti.
The illegal chemical waste that was secretly attempted to be rid of at the factory has leaked out of the building and contaminated all the nearby land and water.
Polis fabrika davasıyla ilgisi olan on kişinin evindeki suç içeren kanıtlara el koydu. Kanıtlar Senatör Kim'in rüşvet karşılığı yasa dışı kimyasalların atılmasına izin verdiği iddialarını destekliyor.
The police have confiscated incriminating evidence from the residences of ten individuals who were related to the factory case and those evidence support the claim of Senator Kim accepting bribery from them as hush money allowing them to dump illegal chemical waste.
Bu da 13 yıl önceki fabrika sahibinin yasadışı kimyasal kullanmasıyla ilgiliydi.
That was also another normal waste factory that exploded due to illegal chemical waste.
Neden üzüldüğünü anlıyorum ama ben yasadışı bir şey yapmadım.
I get what you're upset about, but what I did wasn't exactly illegal either.
Bankanın yasadışı işlemlerini gazetecilere bildirmiş.
He reported the illegal bank practices to the newspapers.
Olmaz. Yasa dışı olur.
No, no, that's illegal.
- Yani bu bir yasa dışı casusluk operasyonu.
Means it's an illegal spying operation.
Peki sen illegal kürtaj yüzünden ölmüş bir kadın gördün mü?
Have you ever seen a woman dead from a backstreet abortion?
Tabii şunu da ekleyeyim, bunlar yasadışıydı.
And these were illegal, I have to add.
Uygun şekilde beyan edilmezse, tarihi öne çekme yasadışıdır.
If not properly reported, backdating is illegal.
- Bunun illegal bir tarafı yok.
Nothing illegal in that.
- Belki de işi yasa dışıydı ölümünün de bu işle bir alakası olabilir.
So maybe her job was illegal, and that might be part of the reason she was killed.
Ya da sınır çizgisinde yasal olmayan tahliyeye katılacağım.
Participating in a borderline illegal eviction.
Bu yasadışı hap satmanı haklı kılar mı?
Think that makes it okay to peddle illegal drugs?
Hayır, hem yasadışı hem de hijyenik değil.
No. That sounds both illegal and unsanitary.
Sana yasadışı kredi ile borçlanmışlar.
They owed you money from illegal loans.
Kanun dışı birşey mi yaptın?
Did you do anything illegal?
ve senin de geçmişinde insanlara yasadışı iyilikler yapmak var.
And you do have a history of doing illegal favors for people.
Yasadışı bir olayı teşvik etmekten daha iyi...
Right,'cause what better way to bond than by encouraging illegal activity?
Bu yaptığımız yasal değil!
What we're doing here is illegal!
İllegal işlerin herhangi bir çeşidi
Any kind of illegal transactions.
Hukuka aykırı bir fiil yaptıgımı mı soruyorsun?
Are you asking if I did something illegal?
Hukuka aykırı bir sey yapmadım dedim, yapmadım da.
I told you I didn't do anything illegal, and I didn't.
Ya 16 yaşında kıza tecavüz edip öldürmek?
How about the rape and the murder of a 16-year-old girl, huh, is that illegal?
Söylemeliyim ki, birçok insan emekli olduktan sonra illegal yollara sapar ama sen gerçekten bu işte başarılısın.
I have to say, a - - a lot of guys when they retire, They just drift, But you're really making this work.
Yine o yasadışı Çin malı temizlik ürünlerini mi kullanıyorsun?
Were you using that illegal Chinese cleaning powder again?
Çinde yasadışı değil ve imalatında çalışan çocukları da öldürmedi.
It's not illegal in China. And it didn't kill those children who made it.
Firmamızı tahliye ettirmesi yasalara aykırıydı.
It was illegal for her to evict our firm.
Worthy'ye karşı sigortam. Son 2 yılda yaptığı bütün yasadışı işlemler.
My insurance against Worthy, every illegal transaction for the past two years.
Reddington'a göre aile servetini, illegal müzayedeler yaparak geliştiriyorlar.
According to Reddington, they supplement their fortune with profits from their illegal auctions.
İllegal bir müzayededen, çalıntı bir resmi tasdik etmek ve satın almak adına, Alexi Koskov'u temsilen çalıştığınızı biliyoruz.
We know you're working as a representative for Alexi Koskov to purchase a stolen painting from an illegal auction.
Kaçak.
Illegal.
O tehlikeli, yasadışı havaifişekleri patlatmanıza hayatta izin vermem... Ben olmadan olmaz.
There is no way on earth you're setting off those dangerous, illegal fireworks... without me.
Stanford Pines, hükümete ait atıkları çalmakla, komplo kurmakla ve yasadışı silahlar bulundurmakla suçlanıyorsunuz.
Stanford Pines, you stand accused of theft of government waste, conspiracy, and possession of illegal weapons.
Yasa dışı bir şeyler olmalı.
It has to be something illegal.
Yasadışı bir şey yapmadım.
I did nothing illegal.
David... Bütün herşey yasadışı.
David... this whole thing is completely illegal.
Ama geri kalanınız, bu yanlış ve yasadışı. Birleşik Devletler Başsavcısı olarak size söylüyorum ki ve hatta uyarıyorum ki bunu yapmayın.
But the rest of you, it's wrong and it's illegal, and I'm telling you no, I'm warning you, as the Attorney General of the United States, do not do this.
Yanlış birşey yapmadım. Onunla yatmam yanlış değildi. Yasadışı da değildi.
It wasn't wrong to sleep with her, not illegal.
Yasadışı silah satan Rus suç şebekesi Mikhalov Bratva'nın adamları.
A Russian crime-ring that deals in illegal arms.
Cesetten kaçmak suç değil ki.
It's not illegal to run away from a dead body.