English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Imam

Imam translate English

661 parallel translation
Biraz zaman geçince insanları özlemezsin diyorlar ama bence seni ilk ayrıImamızdan çok daha fazla özlüyorum şu an.
"They say that you don't miss people so much after a while, " but I think I miss you more than I did at the beginning of our separation.
- AyrıImamı isterseniz...
- If you wish me to leave...
Evet. Ufak imamız işe yaramış.
He has taken our little hint.
Yani, benim sana takıImamın sebebi bu.
Well, that's sod of why I'm gonna tag along with you.
Ve şimdi kim Bonanza Madencilik ortaklığına katıImamızın şerefine kadeh kaldırmak ister?
And now anyone who cares to is welcome to join us in a toast... to Bonanza Mining Common.
Buna karşı olarak, iş için ayrıImamış bir anın, gelişimi birbiriyle ilişkili olan gerçekler ve değerleri içeren ve anlamı daha açık olmayan bir anın tüm karmaşasını hayal edin.
In contrast, imagine the full complexity of a moment... that is not resolved into a work, a moment whose development contains interrelated... facts and values... and whose meaning is not yet apparent.
Pek matah biri sayıImam.
He deserves someone better than the likes of me.
Fazla yanıImamış, bana bir çok adama maloldun.
He wasn't far wrong, you cost me a lot of men.
Oyuncağından daha sıkıImamış.
That means he's not yet tired of his toy.
Rivayete göre imam denilen kişi yediğinde bayılıp düşmüş.
The legend is, a sultan fainted when he tasted it so they named the dish after him.
Sayın Belediye Başkanı AyrıImamızı sağlayın.
Mister mayor Make sure I can leave
Gençlerle konuşup, onları ikna etmeyi iyi beceririm.
I know how to make them see sense, Imam.
Selamlar, İmam.
Greetings, Imam.
- İmam Saheb...
- Imam-saheb...
İmam bekçidir,... ve cemaatinin hareketlerinden sorumludur.
The Imam is a guard, and person in charge for his subjects.
İmam'ın fermanı gereği her Ceddo bir sırık bağı taşımalı.
By the edict of our Imam every Ceddo must carry a bundle of sticks.
Aramızdaki bir bilgeden, bize Kuran'ı öğreten İmam'dan.
From a saint among men, the Imam... who taught us of the Koran.
Sözüm İmam'a.
It is to the Imam that I address myself.
İmam, ben bunu ne bugün ne de yarın kabul ederim.
Imam, I do not subscribe to that, not today, not tomorrow.
İmama de ki, onun dinini reddediyorum.
Tell the Imam, that I renounce his religion.
Sırık bağları, geceleyin İmam'ın müritlerini aydınlatmada kullanılacak.
The stick bundles will serve... to light up, in the coming night, the disciples of the Imam.
İmamınız ölüm geldiğinde, sizin yolunuzun cennet bizimkinin cehennem olduğunu vazediyor.
Your Imam preaches... that once dead, you are destined for paradise and we are destined for hell.
İmamınız olarak vazifem İslam akide ve kurallarını Hazreti Muhammed'in güzel lisanıyla yazmayı sizlere öğretmektir.
As your Imam, my duty is to teach you... the dogmas and precepts of Islam, writings in the beautiful language... of the prophet Mohammed.
İmam, sınırlarını aştın.
Imam, you overstep your boundaries.
İmam sadece bizi tehdit eden..... tehlikeye karşı uyarıyor.
The Imam merely warns... of the danger which menaces us.
İmam seni beladan korumak istemekte.
The Imam wants to help you to avoid misfortune.
İki beyaz yardakçın, İmam tarafından kapının eşiğine yerleştirildiler.
Your two white accomplices... were set on your doorstep by the Imam.
Yapılması gereken şu, İmam Dior ile evlenmeli.
Here is what needs to be done : the Imam must marry Dior.
Bu evlilik İmam'ın durumunu güçlendirir ve İmam tahta geçtiğinde kimse bunu sorgulamaz.
This union will solidify the position of the Imam... and when the Imam takes the throne, no one will have to reaffirm it.
İmam bizi Demba War'ın huzurunda defetti.
The Imam has expelled us in the presence of Demba War.
İmam'ın müritlerinin silahlı olduğuna dikkat etmediniz mi?
Haven't you noticed that the Imam's followers are armed?
İmam, müritlerini silahlandırdı, doğru.
The Imam has armed his disciples, true.
Bir, imamın sizi devşireceği dini kabul etmek.
One : accept conversion, the Imam brings you into the fold.
Beyaz adam olsun, prensler, asiller olsun İmam olsun, hepsi kanımızla beslenen sivrisinekler.
It would be the white man, the princes, the noblemen, the Imam, they are the mosquitoes who will gain nourishment from our blood.
İmam, şükranlarımızla.
Imam, be thanked...
İmam gücü ele geçirdi. Bazı insanları silahla takas ediyor ve diğerlerini zorla İslam'a döndürüyor.
The Imam has assumed power... exchanging some people for guns and converting the others to Islam by force.
Sürgüne gidiyoruz.
We are going to exile ourselves. Your father has been killed, and the Imam has usurped his power. Come with us.
İmam'ın müritleri.
They are the Imam's disciples.
Hiç kimse ayrıImamış.
There's no one left.
Seni imam tayin etmek istiyorum.
I want you to conduct their wedding.
AyrıImamı o istemedi.
He didn't ask me to DOR.
Küçük bir barda çalışmak için kuaförden ayrıImamı kim umursar?
Who cares if I've left hairdressing to work in a bistro?
Yatakların yapıImamış olması kimin umurunda?
That's what matters?
Dinle, birçok insan hakkında yanıIdım ama... hiç bu kadar yanıImamıştım.
You know, I've been wrong ab out a lot of people, but I have never been this wrong.
Malzeme olaraksa parlatıImamış kırmızı granit kullandık.
- That's unpolished red granite. - Is that what it is?
- Ben hiç eyleme katıImam.
I don't get violent.
İmamın abdest suyu gibi bu kahve.
This stuff tastes like burnt corn boiled in branch water.
Buna İmam Bayıldı denir.
This is called Iman Bayeldi.
İmam Saheb!
Lmamsaheb!
İmam Saheb, ben...
lLmamsaheb, I must...
Küs ayrıImamızı istemem.
I wouldn't want us to finish up hating each other.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]