Incest translate English
337 parallel translation
Bu türün dejenerasyonu temelde açlığa, hijyen eksikliğine ve enseste dayanıyor.
The degenaration of these people is caused mainly by hunger lack of hygiene, poverty and incest.
İzin verme Danimarka tahtının, lanetli bir haram döşeği olmasına.
Let not the royal bed of Denmark be a couch for luxury and damned incest.
Kız kardeşle ensest ilişki.
Attempted incest with sister.
Ağabeyimin dul eşiyle ensest hayatı yaşadım.
I have lived in incest with my brother's widow.
Bu 20 yıllık ensest bir ilişkiydi ve cezalandırıldım.
It was incest and I've been punished.
Ensest cezalandırılacak ve zaten ölü oğlanlarla cezalandırıldık.
Incest will be punished and we have been punished with dead sons.
O da ensest. Ensesti bir kez mazeret gösterdik.
We used the incest excuse last time.
Ensest.
Incest.
Kendi öz kız kardeşinizle, ensest olarak.
Being your own sister in the flesh, an act of incest. No!
Aynı anneden, Elizabeth Howard'dan olma eski Nolfork Dükünün kızı yani aynı kandan kardeşler beraber yatarlarsa, bu ensest olmaz mı?
By the same mother, Elizabeth Howard, daughter of the late Duke of Norfolk, and therefore full brother and sister in the flesh so that their lying together would be incest?
Ama ensest ya da onun gibi şeyleri değil.
But not in incest or things like that.
Bu ensest!
That's incest!
Sürekli ensest ilişkilerden deforme olduk.
We're deformed from continuous incest.
- Ensest yaygın.
- Incest is common.
Sonuçta, ensestten kötü huyları da var.
After all, there's worse than incest.
Ensest evlilik olur, tanrılar bundan nefret eder.
The union will be incestuous and the gods abominate incest.
- Ensestlikle ilgili?
- Nothing about incest? .
Ensest suçu işlemiş olacağın, seni kaygılandırmıyor mu, hayatım?
Does it not worry you, my dear, that you will be committing incest? .
Böyle bir ensestlik işin teknik kısmı.
Such incest would be technical only.
İşin doğrusu, ensest sorunu bir bakıma akademik konu.
As a matter of fact the q-question of incest is somewhat academic.
Ensestten söz etmiyorum.
I'm not talking about incest.
Bütün ülkede kişi başına düşen delilik, intihar ve ensest oranı en yüksek olan yer.
I s got the highest rate per capita of insanity, suicide and incest of just about any place in the country.
Neden Ensest konusunu seçtin o zaman?
Then why did you choose the topic of incest?
Müteahhitler, bugüne kadar gördüğüm akraba kayırma ve akraba arası ilişki olaylarının klasik birer örneği.
The city contractors are the most classic example of incest and nepotism I've seen to date.
Akraba kayırma ve akraba arası ilişki.
Incest and nepotism.
Hey, akrabamla yatmam, zaten
Hey, I'm not in to incest anyway
Danimarka Kral'lık yatağının... bir sefahat ve sapıklık döşeği olmasına göz yumma.
Let not the royal bed of Denmark be a couch for luxury and damned incest.
Kendi çocuklarıyla ensest ilişkiler yaşar.
Practices incest on his own offspring.
Hugo babanın da enseste karşı olduğuna eminim.
Old Hugo didn't mind a little incest.
Ensest konusu çok zor bir konu ama sana yardım etmeye çalışacağız.
Walter, that's really a difficult problem, incest, but we'll try to help you.
Ensest!
Incest!
Ensest, Tanrının yasasına aykırı olabilir... ama burada söz konusu olan Kaliforniya yasası.
Incest may be against the law of God but it`s the law of California that we`re dealing with.
O göt oğlanını çok eşlilik, ensest ve çocuk kaçırmayla suçlayacağım.
I'll have that little shit charged with bigamy, incest, kidnapping.
"Ensest Evi"?
House of Incest?
Gerçi biraz ensest ve psikoz var ailede ama olsun.
Except for a little incest and psychosis.
- Ensest ve zina.
- Incest to adultery.
- Ensestten söz ediyorum.
- I'm talking about incest.
Ensest mi?
Incest?
Bir babanın, kızıyla yatması gibi, köpekler ve kalamarlardaki gibi.
Incest, like when a father bangs his daughter, like with dogs and squid.
Doktor bu olayı bir ensest trajedisine dönüştürmek istiyorsa ona söyleyin Fran, böyle bir şey yok.
If the doctor's trying to turn this into some kind of incest tragedy, tell him to forget it, Fran.
Aile içi birşeyler becermeyi hiç planlamamıştım.
I had never planned on committing incest.
Danimarkanın Lüks, lanetli ve ensest... yatağı olmasına göz yumma.
Let not the royal bed of Denmark... be a couch for luxury and damned incest.
İnsest Evi mi?
"House of Incest"?
İlişkimiz ensest olur.
Then we have to do that incest thing.
Ensest, ölüsevicilik ve hayvanlarla cinsel ilişki gibi yasak.
Right up there with incest and necrophilia and bestiality.
# Bir diğer ensest çıkaran vaaza kadar ve basit bir kanuna olan itaatinden vazgeçtiğinde gitmeyeceğim. #
Until its other jaw reveals incest And loose obedience to a vegetable law I will not go
Ensest ürün ha?
Incest product?
Cindy ve Sheila, ensest ilişki gibi olurdu.
Cindy... Cindy and Sheila, that would be like incest.
Ben ensest kurbanıyım, biliyorsun.
I'm an incest survivor, you know.
Ve benden, onunla, dört yaşında bir kızmışım gibi ensest ilişki görüşmesi yapmamı istedi.
Oh, and he wanted, um, an incest call... with, like, a four-year-old girl.
Bay Gilbert çocuklara tecavüzü, cinayeti ve ensest ilişkiyi öğretmeyecek mi?
Won't, uh, Mr. Gilbert be teaching the boys about rape and murder, incest?