Ingeborg translate English
96 parallel translation
Bu, 18 yıl sonra Bayan Ingeborg Johnson gözetiminde büyüyen kızı Nelly için geri dönen Bayan Jenny.
It is Mrs Jenny, who after 18 years has come for her daughter Nelly, who has grown up in the care of Miss Ingeborg Johnson.
Pek çoğu, Ingeborg'un aile doktoru Edward amcanın söylediklerine katılıyor :
Many agree with Uncle Edward, Ingeborg's family doctor, who says :
"Bu Ingeborg için korkunç bir darbe olacak."
"This is going to be a terrible blow to Ingeborg."
Bayan Ingeborg bir piyano öğretmeni ve bir odasını Ulf adında genç bir veterinere kiralıyor. Ama genelde ona Uffe diye hitap ediyor.
Miss Ingeborg is a piano teacher and lets a room to a young veterinarian by the name of Ulf, but who she usually calls "Uffe".
- Ingeborg, ben...
- Ingeborg, I...
- Ah Ingeborg...
- Oh, Ingeborg...
Neden geri dönüp Ingeborg'tan bir oda tuttuğumu anlamadın mı?
Don't you see why I came back and took a room with Miss Ingeborg?
Bunu Bayan Ingeborg'un hatırına yapıyorum.
I did this for Miss Ingeborg's sake.
Bayan Ingeborg Johnson, kiliseye yürürken ve piyano derslerinde aynı görünüyordu.
Miss Ingeborg Johnson looked the same as she walked to the chapel and her piano lessons.
Ingeborg!
Ingeborg!
Ingeborg, sorun ne?
Ingeborg, what's wrong?
Ingeborg, canım!
Ingeborg, my dear!
Bağışlayın beni ama siz Bayan Ingeborg musunuz?
Forgive me, but aren't you Miss Ingeborg?
Ingeborg'u böylesine yaşlı, çirkin ve yıpranmış gördüğümde şöyle düşündüm :
When I saw Ingeborg so old and ugly and worn out, then I thought :
Ingeborg...
Ingeborg...
Bayan Ingeborg'u burada güneşin altında bırakabiliriz.
We can leave Miss Ingeborg here, standing in the sun.
Fritjof ve Ingeborg.
Fritjof and Ingeborg.
Size de günaydın, Fraulein Ingeborg.
- Guten Morgen to you, Fraulein Ingeborg.
Hepsi bu, Fraulein Ingeborg. Atlanta'ya teleks çekin.
Fraulein Ingeborg, put that on the teletype to Atlanta.
Günaydın, Fräulein Ingeborg.
- Guten Morgen.
- Hepsi bu kadar, Fräulein Ingeborg.
- That'll be all. More later.
Ingeborg, hattı boşaltın.
Ingeborg, clear the switchboard.
Ingeborg'u ara.
Call Ingeborg.
Hayır, Fräulein Ingeborg'un sizin için çalışmasını istediğinizi duydum.
You'd like Ingeborg to work for you.
Gidelim, Ingeborg.
Let's go.
Ingeborg, ayakkabılarını giy hadi.
Ingeborg, put your shoes on.
Yeter artık, Ingeborg.
That's enough. Cut it out.
Ve Ingeborg gelsin, kağıt ve kalemle. - Emredersiniz, efendim.
And send Ingeborg in mit pad and pencil.
Ingeborg, şu terziyi aradığında çizgili pantolon da istediğimi söyle. İnce palto ve beyaz yelek de olsun.
Ingeborg, I also want some striped pants, a morning coat and a white waistcoat.
Ingeborg, ona külot getir.
Ingeborg, get him some shorts.
Ingeborg, Piffl'ı gönder.
Send Piffl in.
Ingeborg, hemen şişe fabrikasının müdürünü gönder. Ve hemen bir boyacı bulmaya çalış.
Ingeborg, get the manager of the bottling plant up here and find me a sign painter.
Ingeborg, Hilton Oteli'ni bağla.
I want the maitre d'at the Hilton.
Ingeborg, havaalanını ara ve 12 : 00 Londra uçağı zamanında mı gelecek öğren.
Call the airport and find out if the 12 o'clock plane from London is on time.
Ingeborg!
Ingeborg.
Hayır ama Bayan Ingeborg'un sizin için çalışmasını istediğinizi duydum.
But I hear you boys would like Fraulein Ingeborg to go to work for you.
Gidelim Ingeborg.
Let's go, Ingeborg.
Kapa çeneni, lngeborg.
Shut up, Ingeborg.
lngeborg, şu sarhoşun kafasına yakınlaştır.
Ingeborg, zoom in on this drunk's head.
Ingeborg'un yerini mesela?
At lngeborg's place, maybe?
Ingeborg ilgimi çekmiyor.
I'm not interested in lngeborg.
Ingeborg, hadi, at şunu.
Ingeborg, hurry up and toss it.
Hoşça kal, Ingeborg.
Bye, Ingeborg.
Sen kimin arkadaşısın, Ingeborg?
Whose friend are you, Ingeborg?
Hoşça kal, Ingeborg.
Goodbye, Ingeborg.
- Hoşça kal, Ingeborg..
- Bye, Ingeborg..
Neden buradasın, Ingeborg?
Why are you here, Ingeborg?
- Ben Ingeborg Delgado.
- I'm Ingeborg Delgado.
İngeborg Bachmann, değil mi?
Ingeborg Bachmann, right?
Ingeborg.
Ingeborg.
Ingeborg'du değil mi?
Ingeborg?