Innie translate English

Genç kız - iğrenç göbekli moruk.

Guy to girl, outie to innie.

Ephus yoktu ama Inny teyze, mahkemenin planını bulabilirsen, Ephus amca'nın kamyonunu, pencerenin altına çekeceğini ve senin gübreli bir firarla özgürlüğüne kavuşabileceğini söyledi.

Ephus wasn't there, but Aunt Innie said if you get her a blueprint of the courthouse, he'll pull his half-ton under the window and you're just a manure ride away from freedom.

Vinnie'nin Lüks Dans kızları.

innie's Dance Girls Deluxe.

Sen bir innie'sin.

You're an innie.

innie?

An innie?

Korkma, innie.

Don't be scared, innie.

Bu yüzden sen bir inniesin.

So you're an innie.

Eee ben bir innieysem, sen ne oluyorsun o zaman?

So, if I'm an innie, what does that make you, then?

Göbek deliğin dışa çıkıkmış, içe göçük olduğunu farz etmiştim..

You have an outie £ ¬ I would've taken you for an innie.

Göbek deliğimin dışarı doğru hareket ettiğini hissediyorum.

Belly button moving from... innie to... outie!

Hadi, yala benim küçük deliğimi.

Come on, tongue my little innie.

- Biri içe biri dışa bakıyor!

You go, girl! - One's an innie and one's an outie.

I found a girl who had an innie? ? And i felt it with my jimmy?

I found a girl who had an inny And I felt it with my Jimmy

Sonra penisin içindekini dışarı çıkarıp... onu ters yüz ediyorsunuz. Böylece, dışarıdakini içeriye sokuyorsunuz.

Then you take out the inside of the penis... and pull it inside out, making what was once an outie an innie.

İçte, dışta.

Innie, outie.

Sadece, Jasper heyecanlanıp içe doğru girdiği zaman.

Only because Jasper becomes an innie when he gets nervous.

Ya şundadır ya bunda,

Innie minni miny mo. Catch a tiger by his toe.

Helvacının kı-zın-da.

If he hollers, let him go. Innie minni miny mo.

Göbek deliğinin içeri mi yoksa dışarı mı olduğunu bile bilmiyorum.

I don't even know if your belly button is an innie or an outie.

İçeri.

An innie.

Çıkıntımı tersyüz edip, girinti yaptılar.

They just made my outie into an innie.

Hayır, hayır. Göbek deliğim hep içe doğruydu.

No, no, I've always had an innie.

Her zamanki gibi, ben varım!

Like your belly button, I'm innie!

Boşlukta ve sarhoş.

All right, she's a deep innie and she's drunk. Who's up for a challenge?

Yorgun olduğumda aklımdan geçenler ağzımdan çıkıveriyor.

When I get tired, my innie thoughts become outies.

İsyancı zorbalığının çok olduğu bir yerde büyüdüm ve bunlar, sadece askeri hedefli zorbalıklar değildi.

I grew up around a lot of Innie violence, and not just violence towards military targets.

- Artık kendisi bir İsyancı aşığı.

He's an Innie lover now.

Hâlâ biraz taze ama. Haftaya isyancıların kalesinde büyük bir görev var. Ve ondan önce halletmek istedim.

I'm still a little raw, but we got a big drop on an Innie stronghold next week, and I wanted to get it done before then.

Sonu gelmeyen bir savaşın davul seslerini duyuyorum ama bu beni İsyancı aşığı yapmaz.

I just hear the drumbeat of endless war, and that doesn't make me an Innie lover.

Sonu gelmeyen bir savaşın davul seslerini duyuyorum ve bu beni isyancı aşığı yapmaz.

I just hear the drum beat of endless war and that doesn't make me an Innie lover.

Bazen de çantasında çıkıntı taşıyan ve girintisi olan biriyle de çıkmışımdır.

Although sometimes I date an innie who has an outtie in her purse.

Biraz dahice Knucklehead.

Some innie knucklehead.