Insect translate English
1,167 parallel translation
Cihaz, bu yabancı manzaranın farklı kısımlarına gitmek için önceden programlandı.
Now, perhaps we could navigate to a different insect.
Ve bence bu, aynı böceğin göğsü ( toraks ) olabilir.
So, I think that might be the thorax of an insect of some sort.
Bu, bir arıya asalaklık yapan Strepsipteran isimli minik bir parazit ve gördüğünüz şey, arının zırhının aşağısından çıkmış bir Strepsipteran idi, işte.
It's a tiny insect parasite called a Strepsipteran, which is parasiting a bee, and what you saw was the Strepsipteran poking out below the armor plating of the bee, there.
Söylesene Robin, zavallı varlığının sonuyla yüz yüzeyken, seni bu sona getirenin ne olduğunu görüyor musun?
Tell me, Robin, as you face the termination of your insect existence, do you see what brought you to this end? Was she worth it?
Bu bir sopa çekirgesi.
This is a stick insect.
Bu da farklı türde bir sopa çekirgesi, bir yaprak böceği.
This is a different kind of stick insect, a leaf insect.
Bir sopa çekirgesi aynen bir sopa şeklinde olmalıdır.
A stick insect must be the exact shape of a stick.
Diken böceği yarı yarıya dikene benzemiş olmalı, sopa çekirgesi yarı yarıya sopaya benzemiş olmalıdır.
The thorn bug must have been half like a thorn, the stick insect must have been half like a stick.
Hoyle'ın söylediği şey şu : Bu şekilde ve kendiliğinden, bir Boeing 747 oluşturmak için gereken şans miktarı, göz veya sopa çekirgesi veya Hemoglobin molekülü gibi bir yapıyı, tamamen şans eseri oluşturmak için gereken şans miktarıyla aynı olduğunu öne sürüyor.
Hoyle's point is that the luck that would be necessary to spontaneously assemble a Boeing 747 like that is equivalent to the luck that you'd need in order to get something like an eye or a stick insect or hemoglobin molecule by sheer luck.
Bu şaşırtıcı molekül, bir sopa çekirgesi veya bir tavşan oluşturmak için ihtiyaç duyacağınız neredeyse bütün bilgiyi yapısındaki baz dizilerinde bulundurur.
This astounding molecule which contains in the sequence of its bases all the information, or almost all the information that you need to build a stick insect or a rabbit.
Bu bir böceğin petek gözü.
This is a compound eye of an insect.
Bir sopa çekirgesinin Olasılıksızlık Dağı'nın en tepesinde olduğunu düşünebilirsiniz.
A stick insect you could think of as being right at the top of Mount Improbable.
İşte bu da bir yaprak böceği.
It's a leaf insect.
Sineklere karşı bir çift direksiyon kılıfı.
I'll throw in a couple of wheel covers, a case of insect repellent.
# Ufak bir böcek ayağıma yapışmış
A small insect clings to my foot
Böcek mi?
An insect?
İcadın içine kapatılmış bir böcek.
The insect is trapped inside the invention.
O lanet olası, rahatsızlık veren bir haşere ve ben şiddetli bir şekilde üzerine basmak istiyorum.
He's an annoying little fucking insect and I want him stepped on, hard.
Irak'la, uluslararası teröristlerle, ya da Yugoslavya'daki gibi değil bu kez, meyve sineğiyle. Kaliforniya'yı yeni mekanı seçen potansiyel ölümcül bir böcekle.
Not with Iraq, international terrorists, or what was once Yugoslavia but with the medfly, a potentially devastating insect that has chosen to make California its new home.
"Baba, zehirli bir böcek gördüm."
"Dad, I see a poisonous insect."
Erabus Prime'da aldığın minik küçük böcek ısırığını hatırlıyor musun?
- Really? Do you remember that tiny little insect bite you had on Erabus Prime?
Trillerin böcek sokmalarına karşı ne kadar alerjik olduğunu anlattım mı?
Have I mentioned how allergic Trills are to insect bites?
Asla bir böcekle karşılaşmadı ya da bir köpek tarafından kovalanmadı.
He has never encountered an insect or been chased by a canine.
Benim efendim ve tekrar mani olursanız sizi böcek gibi ezer!
He's my master, and he'll crush you like an insect if you interfere again!
Kardeşime gıcık olduğumu ve onu ezmemi söylüyor!
Mine says I have an insect for a brother, and I should squash him!
Mesela, büyük kuvvetiyle bir fil, küçük bir pireden hiç de farklı değil.
And that the elephant with its overwhelming force, is no different from a tiny insect.
Japonya amacı fili yok etmek... olan bir böcektir.
Japan is like an insect whose objective... is to destroy an elephant.
Fil uykudayken, böcek avantajını kullanacaktır.
While the elephant is asleep, The insect has the advantage.
Ama fil yakında uyandığında... böceği yok edecek güce sahip olacaktır!
But as soon as the elephant wakes... it has the strength to eliminate the insect!
Diyelim ki masal zehirli bir böcek hakkında... Ve bu böcek fili kalbinden vurabilir.
Let's say the parable is about a venomous insect... and it can strike the elephant's heart.
- Evet, Amerikalılar ve Ruslar şu Konali denilen böceği yakalayıp ezelim!
- Yes, sir. - Now, Americans and Russians... we must grab Konali like the insect that he is... and we must then crush him!
Bir böcek ısırığının tedavisini bulamadığımıza inanamıyorum.
I can't believe we haven't been able to find a cure for an insect bite.
Bizi hasta eden böcekten bir örnek bulabilirsem, protein zincirini analiz etmeye başlayabilirim.
If I can find a specimen of the insect that infected us, I can begin analyzing protein cofactors.
Bizi hasta eden böcek örneği bulamadığıma göre... gezegenin biyo moleküler evrimi hakkında bir şeyler öğrenmem gerekebilir.
Even if I can't find a specimen of the insect that infected us... I could try to learn something about the biomolecular evolution of this planet's ecosystem.
Onlar da böcekler tarafından ısırılmış olmalılar.
They must have to contend with insect bites, too.
Beta-4 böcek kapanlarının içini kontrol edeceğim.
I'm going to check the insect traps in beta-4.
Bu küçük böcek bizi senin avlundan çıkartabilir.
That little insect just might be what gets me out of your backyard.
Belki de bazı böcek kapanları hala çalışır durumdadır.
Maybe some of the insect traps are still intact.
Bir çeşit yer altında yaşayan böcek türü bu hastalığı taşıyor.
There's a particular kind of burrowing insect that carries the disease.
Kendi böcek arabası olan bir kızımın olması hayalim gerçek mi oldu?
My dreams of having a daughter with her own insect car finally come true?
Vay canına Al, şu böcek ısırıkları çok kötü görünüyor.
Gee, Al, those insect bites look pretty nasty.
Böcek ısırığı mı?
Insect bites?
Bay Bundy'nin protestosunu hiç kimse umursamamış olsa da çevreciler, Polk sahasının korunması gerektiğinde ısrarlılar. Çünkü bu gereksiz ama tehlikeli böcekler, anlaşılan o ki burada bir koloni kurmuşlar.
Though no one gave a damn about Mr. Bundy's protest environmentalists insist that Polk field must now be protected since this useless but endangered insect has apparently established a colony there.
Eğer böcekler sizi haşır haşır kaşındırıyorsa, en yeni böcek savarımız. Saf-T-Zehirimizden alın.
Well, if bugs are making you sizzle just pick up a can of our newest insect repellent Pure-T-Poison.
Ve ben kendi adıma yeni böcek krallara hoşgeldiniz diyorum.
And I, for one, welcome our new insect overlords.
Tedavisini bulamadığımız bir böcek hastalığı dadandı.
An insect here transmits a disease we haven't found a cure for.
- Böcek de bitkiden kaçar.
- The insect leaves the plant.
Bir tür örümcek yuvası ya da böcek kozası olduğunu söyleyebilirim.
I'd say it's some kind of spider's nest or insect cocoon.
Ne tür bir böcek, bir adamı o ağacın tepesine kadar çıkarabilir ki?
What kind of insect could have gotten a man all the way up into that tree?
Şu da bir sopa çekirgesi, işte şurada.
There's a stick insect.
Bir adam, bir çeşit böcek kozasına yakalanmış.
A man caught in some kind of insect cocoon.