English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Ire

Ire translate English

78 parallel translation
Hemºire, sterilizasyon!
Nurse, sterilization!
- Ayni hemºire, sterilizasyon.
- Same nurse, sterilization.
Irene! Ire- - Irene!
Irene!
- Eyer biz size, suçluyu teslim edersek öfkeniz yatışacakmı?
If we deliver the culprit to you, will your ire be appeased?
öfkelenmeyin, söylenmeyin, mırıldanmayın!
No anger, no ire, no bleating!
Ejderin öfkesi ; ateşten bile daha kızgındı.
The dragon's ire more fierce than fire
Kendi toprağını isteyen hizmetkarın bütün kusurlarına ve öfkesine sahip.
He has all the defects and ire of the servant who is envious of his squire.
Kendimi... sanki... tutuşmuş gibi hissediyorum!
I feel... as if I am... on fi-i-ire!
O çok eleştiren kişiyi izlemek içimde öfke hissi uyandırdı.
Really stirred my ire just watching that baitbucket.
Ateşi yanık tutaIım.
We'll keep the ire burning.
Ve bu, insanların öfkesini kışkırttı.
And provoked the humans'ire.
"Yağmurdan kaçarken, doluya yakalanma" olayı gibi gözükse de, Touganda kabilesi çocuğa bir zarar vermedi.
It seemed like a case of "out of the frying pan and into the ire", but the Touganda tribesmen meant the boy no harm.
Ve o gece, tamtamların ve ateşin eşliğinde yapıIan eski bir törenle, kabilenin şamanı, oğlana çok büyük anlam taşıyan bir yüzük hediye etti.
And that night, in an ancient ceremony of ire and drums, the tribal shaman presented the boy with a ring of great significance.
Hem ire böIümünde.
Nursing station.
Birçok insana çelişkili gelse de, Wamsley'nin vahşi yaşama olan tutkusu... kediye büyük bir öfke duymasına yol açmış.
Considered controversial by many, his passion for native wildlife has fueled his ire against the cat.
Beni kızdırmaya başlıyorsun.
You're beginning to arouse my ire.
Hissedarlar fena halde kızgın olabilirler ama eğer Ridder, Patrick Kent'in ne yaptığını biliyorsa bu büyük bir hiddete sebep olabilir. - Neden?
The shareholders might be up in arms... but if Ridder knew what Patrick Kent was really up to... that could cause some ire.
Hadi, sinirlendir beni.
Come on, get my ire up.
Mal sahipleri kızgınlığınızı tapularından çıkaracağınızdan mı korkuyor sizce?
You suppose the owners fear you might visit your ire on their titles?
Eğer kendi zayıf benliğini kaybetmek üzereysen işte o zaman bu zayıf tarafını hayali bir kuşa dönüştür
Yowai jibun ni makesou naraba Sonna jibun torikago ni ire
# Çok hoş olsan bile, # eğer paran yoksa
♫ Even you ire so nice, ♫ if you don't have any money
İlk başlarda, onların öfkesinden kaçınmak için onlara iyi gözükmeye çalışıyordum.
At first I tried to be pleasant to them, to avoid arousing their ire.
Onun yarattığı gazap ve öfke dönsün ona zalim kader
The wrath and ire that she creates return to her a crueler fate.
"Örtü" yazdım, çaprazdan "teke" yi de "teker" yapınca, çarpı ikiyle, tam 36 puan yaptım.
I played "quilt" across. The "T" made "ire" into "tire" on a double word score. 36 points.
Nelefon neli o mu?
Is that the one-phay ire-way?
Bana bu kadar öfke duyman için ne yaptım, tatlım?
What have I done to earn your ire, my dear?
- Amanın. Seni öfkelendirmek için ne yaptığına bağlı.
It depends on what she's done to raise your ire.
Eğitim Bakanının Kararı öğretim üyelerini tahrik etti.
EDUCATION MINISTER'S DECISION PROVOKES FACULTY IRE
- Babanın tepesini attırmak istemedim. Ama dürüst olmalıyım.
I don't want to invoke the ire of thy father.
* Bir şey var bende, seni ateşlendirecek kesinlikle *
# Ohh-oh-ohh # # And I've got somethin that will sho nuff set your stuff # # On fi-I-ire #
Ama bilmediği şey anlık ateşleme dışında HEM, gizemli kablomuzla kısa devre edilmiş.
But what he didn't know... Was that instead of getting a boo st, our vic engine... Was rigged with our mystery w ire to short-circuit.
Kral'ın hiddeti geçene dek Chabannes'ı koruman altına al.
Take Chabannes under your protection until the King's ire passes.
Bir beyefendi öfkesine hakim olur ve onu içine atar.
A gentleman takes his ire and turns it into insight.
Bu patatesler ateşte ne kadar daha dursun?
How much longer should these potatoes stay in the ire?
- Boşanma evresindeler de.
- Despãrþire the sample.
Bay Shyam Tolani, halkın öfkesini görebiliyor musunuz?
Mr. Shyam Tolani, can you see the public's ire?
Onları öfkelendirecek ne yaptın?
What did you do to raise their ire?
Tekne Kiralanır
"Boats for H ire"
Herkesi sinirlendirerek mi?
By raising everyone's ire?
Pym'i vurduğunda benim öfkemi kazandın, ölümlü!
When you struck down Pym... you earned my ire, mortal!
İnsanların öfkelerini uyandırmadan devletlerin gücünü sarsmak.
To undermine the power of governments, without arousing the ire of the people.
Burada bulunan öfkeli kalabalığı görebilirsiniz.
We see here the ire of the people.
O yazıdaki yorum bazı şeyleri başlatarak ilk kızgınlığımızı atlattıktan sonra idareye geçip aslında içinde azımsanmayacak doğruluk payı olan şeyler var olduğunu fark edebilirdik.
That Review Would have Been one of the Things Which Would have - once we'd got over Our Initial IRE - We Would have Taken on Board and realised That there was More than a germ of Truth in IT.
Birilerinin yangınına körükle gittik sanırım.
We appear to have irked somebody's ire.
Ya da Tanrıça'nın hiddetini göze al.
Or risk the ire of the Goddess.
Britanya İngilizcesi ya da İrlanda gibi?
You know, like British or Ire-lish?
Senin de intikamcı davranışın benim öfkemi arttırdı.
And your act of vengeance raised my ire.
Aslında tam olarak benim de edebildiğim söylenemez. Cadılar meclisinizin Klaus'un iyice sinirlerini bozduğuna göre size bir sorum var.
Not entirely certain that I can, either, but now that your coven has drawn his ire,
Frank yardım etmek istiyor ve bunu takmalısın
Cariño, Frank was and estará waiting for us again. Then sería nice if you dress. - Iré there.
Tamam sakin ol
Ok. - Okay iré.
Üniversiteye gidip, futbol oynuycam, çok param olacak
Jugaré Iré to college football. - If I earn a lot of money pagarán.
irene 230
irena 30

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]