Itch translate English
917 parallel translation
Romalı bir hanımın kaşıntısı tutamaz mı?
Can't a Roman lady itch?
Bilmiyorum, ama bu düşünce içimi kemiriyor.
I don't know, but this is giving me the itch.
Kaşıntıya benzer.
It's like an itch.
Yakında o kadar canın çekecek ki, bedavaya çalışacaksın.
Soon you'll get the itch so bad, you'll work for nothing.
Hemen silahını ateşler.
And he's got the itch between his fingers.
- Sana uyuzum var.
- I have an itch
- Bunun bir hastalık olduğunu sanıyordum.
- I thought it was an itch or something.
İşte o zaman, Cadı bir hinlik planladı
Just then the Witch To satisfy an itch
Sırtı kaşınırsa Değiştirirsiniz hemen
If the felt should itch You could make a switch
Dilimin ucuna geldi.
My tongue did itch.
Clo, hiç buradan gitmeyi arzu etmiyor musun?
Clo, don't you sometimes itch to get away?
Bana iğne iplik verin Çok isterim, dikmeye yeltenirim
Give me thread and a needle I itch, I twitch to stitch
Her kaşındığınızda kendinizi tırmalayıp yaygara yapmayın.
So any time you itch Don't scratch or make a fuss
Hepimizi kaşındıran?
That gives us all the itch?
aşağıda evlenmeye can atan genç bir bayanla geldim, şimdi arabada.
I've a young lady downstairs in the coach with an itch to be married.
Biz yedinci yıl krizi yaşıyor gibiyiz, bazen atışmak zevkli oluyor.
We're like the seven-year itch to each other, but it's fun scratching.
Tiyatroya, sonra da The Persian Room'a.
We saw The Seven Year Itch and went on to The Persian Room.
Sadece onu gördüğümde suratına patlatmak geliyor içimden.
But when I see his face, all my limbs itch to hit him.
- Bacaklarımı kaşındıracak kadar.
- Just enough to make my feet itch.
" Evli Erkekte Sadakatsizlik Düzeni ya da'yedi yıllık kaşıntı'.
" The Infidelity Pattern in the Married Male or the'seven-year itch.'
Bu fenomen, mizahi bir şekilde yedi yıllık kaşıntı olarak adlandırılıyor.
This phenomenon is humorously referred to as the seven-year itch.
Dorukta, ama alışılmadık bir yedi yıllık kaşıntı vakası 1912'de, Almanya, Liepzig'de meydana geldi.
An extreme, but not unusual case of the seven-year itch occurred in Leipzig, Germany in 1912.
Yedi yıllık kaşıntı dediğiniz şeyden oluyor bana.
I'm coming down with what you call the seven-year itch.
Şimdi eğer dört tane yedi yıl sendromu davamız olsa emekliye ayrılabiliriz.
Now, if we could just get four cases of the seven-year itch, we could retire.
Senatör Fuller, Başkanlık ateşinin sizi sarmadığını mı söylemek istiyorsunuz?
Senator Fuller, you mean to tell me that you are not infected with the presidential itch?
Ateş mi?
The itch?
O, bacağımı kaşındırıyor.
Silk stockings make my legs itch.
Kaşıntın mı var?
Why, you got an itch?
Meslek işportacılık, değil mi?
Occu pation, P itch man, right?
Şey, aramızda kalsın ama hiçbir zaman şöyle esaslı bir satış konuşması yapmadım.
Well, between you and me, I never made A tru ly big p itch.
Şöyle görkemli bir satış konuşmasından bahsediyorum.
I mean, i mean A big p itch.
Gökleri bile ağlatacak güzellikte bir konuşma.
A p itch big enough For the ski es to open up.
Satış konuşmasını yapana kadar.
U nti I i make a p itch!
Size bahsettiğim türde bir konuşma.
The kind of p itch I was talking to you about.
Şu bahsettiğiniz konuşmayı yapana kadar.
'U nti I you've made this p itch.
- Şu konuşma hakkında bir sorum var.
Now, about This p itch, mr. Bookman,
Artık beni satış konuşması yaparken göremeyeceksin.
You'll never catch me Making a p itch anymore.
Bir konuşma yapana kadar gitmeyeceğime dair anlaşmaya vardık.
We made a bargai n That i don't have to go U nti I i make a p itch.
O konuşmayı yapana kadar beklemek zorundasınız.
And you'll have to wait U nti I i make that p itch.
Konuşmayı boş verin.
N ever mind the p itch.
Tezgahımı kuruyorum, o kadar.
Bookman? I'm just setting up A p itch, that's all.
Dünyanın en ikna edici satış konuşmasıydı, Bay Bookman.
Thank god. A most persuas ive P itch, mr.
Hep yapmak istediğim türde bir konuşmaydı. Esaslı bir konuşma.
It's the kind of a p itch I've always wanted to make.
Gökleri bile ağlatacak güzellikte bir konuşma.
A big on e. A p itch so big, So big that the sky Would open up.
Melekleri bile kıskandıracak bir konuşma. Aynen.
A p itch for the angels.
Şu anda onu kaşıyamam.
Right now, he's like an itch I can't scratch.
- Kaşınıyor.
- I got a itch.
40 dolarınızın üstü.
THAT H ITCH H I KER.
Evet, olağanüstü bir konuşmaydı.
An excellent p itch.
Çok etkiliydi.
Yes, it's qu ite a p itch, Very effective.
Melekleri bile kıskandıracak bir konuşma.
That's right, A p itch for the angels.