Itme translate English
665 parallel translation
Al, itme.
Here, don't push.
Atom enerjisi ile jetlerin itme gücünü, radarları ve güdümlü füzeleri kombine ettiğinde bir düşünsene...
When you combine atomic energy with jet propulsion and radar and guided missiles, just think of the...
Ya bir itme olduysa?
- What if there'd been a push?
Belki istemsiz bir itme olmuştur.
Perhaps there was a push that you didn't intend.
Onu uzağa itme.
Don't push her too far.
1.360.000.000 kilogramlık itme gücüyle?
A thrust of 3,000,000 pounds?
Sakın aşağı itme.
Don't push me down.
Sakın beni itme yoksa seni de yanımda götürürüm.
Don't push me down there or I'll take you with me
- Beni itme.
- Don't shove me.
New York'a gittiğinizde, Otto, onu fazla hızlı itme.
When you get to New York, Otto, don't push him too fast.
Dinamometre ile roketin itme gücünü ölçüyor, sonra yerden hareket için rokete uyguluyorlar.
With the help of the dynamometer they measured the thrust of powder rockets, then tried to adapt powder rockets to movement on the ground.
Franky, seni bir başka "burunla fıstık itme düellosu" na davet ediyorum.
Franky, I challenge you to a peanut pushing contest with the nose.
Her bir motorun itme gücü, 12 ton.
Each engine has a thrust of 13,000lb.
Lugo halkı, itme!
Try and break the string. People of Lugo don't push now....
Çek, itme.
Pull, don't push.
Henüz değil, ama küçük bir itme ile bunu yapabileceğinizi düşünüyorum.
Not quite yet, but I will admit just a little push might do it.
Burada dururken dikkatimi çekti. O ağırlıkları yukarı doğru itme şekliniz beni hayran bıraktı.
I couldn't help but notice - I was standing here - that's amazing, the way you push those things up there.
Üzgünüm, disk itme oyunumuz veya bir müzik grubumuz yok.
- I'm sorry we don't have shuffleboard or a band. - [Chuckles]
Dediğin gibi, yalnızca itme onu yenebilir.
As you said, only the tsuki thrust can defeat him.
Yalnızca itme tekniği üzerine çalış. Yeni varyasyonlar düşün.
From now on, work only on how the tsuki thrust can defeat him.
Sana bir itme borçluyum.
That's one push I owe you.
Tüm itme gücümüz sıfırda.
Frozen tight. - All propulsion systems read zero.
- Efendim, itme kuvveti uygulanıyor.
- Mr. Sulu? - Applying thrust, sir.
Evet bayan, büyüleyici ve mobilya itme konusunda... uzman birini arıyorsanız ben...
Now, miss, if you want someone who's mucho charming... who's a champion furniture pusher, I'll...
Ve kimyasal itme gücü var.
Sublight speed. Aye, and chemically fuelled to boot, sir.
Sadece itme gücümüz kaldı.
The only thing we have left is impulse power.
Ters yöne itme kuvveti zayıf, işe yaramıyor.
Reverse thrust will not engage, sir. Manual override isn't working either.
Dudaklarını dışarı itme.
Don't stick your lips that far forward.
Ve sakın tetiği itme, Boris.
And don't pull the trigger, Boris.
Berlinghieri'ye yaklaşma ve beni itme!
Don't get close to the Berlinghieri and don't push me!
Bayan Tae Gong Shil. İtme-çekme taktiği uygulamayın işe yaramaz.
Ms. Tae Gong Shil, you should give it a rest and stop playing so hard to get, okay?
İtme.
Quit shoving.
İtme!
Don't push!
- Beni itme! Direniyor musun?
Don't push me.
- İtme.
- Don't push.
İtme, Hogan.
Don't shove, Hogan.
İtme, insanlar fark edecek.
Don't push me, they'll catch on.
İtme be!
Don't push!
İtme tekniği.
There's only one way. The tsuki thrust!
Ölmeye de hazır olmalısın. İtme tekniği, sana bir hafiflik verebilir.
Remember that both of you may die, but the tsuki thrust may give you a slight edge.
- İtme.
- I don't like pushing.
İtme!
Stop pushing!
- İtme! - İtmiyorum ki! Evet, itiyorsun!
Don't push.
İtme beni!
Don't push me!
İtme.
Stop shoving.
İtme beni.
Don't shove me.
Bana bağırma. İtme beni.
- Corporal, get me that flight from Kimpo.
- İtme lan!
You, don't push me!
İtme.
Let me go!
Allah! İtme be!
Aaaaah!
İtme.
Chaaa!