Iş bitti translate English
8,195 parallel translation
Bu iş bitti.
That's all done.
Steve, bu iş bitti. Geçmemize izin ver.
Steve, it's over, just let us pass.
- Oldu bitti.
~ What's done is done.
Savaş bitti.
The was is over.
Ama Amerika Çalışıyor bitti.
But... America Works is done.
Hayır, o bitti, bitti.
No, that is all over now.
Buradaki işin bitti.
Your work here is finished.
Kuşatma bitti, savaşı kazandık.
The siege is broken. The battle is won.
- Doğru, savaş bitti.
- Indeed, the war is over.
Vardiya bitti ve artık senin patronun değilim.
You know, the shift is over, and I'm not your boss anymore.
Ne oluyor? Burada işimiz bitti.
What is going on?
Evliliğim bitti.
My marriage is trashed.
Şimdi üniversite de bitti Divya. Herhangi bir kariyer planı düşündün mü?
Now that college is over, Divya what is your career plan?
liderlik bitti dostum.
the leadership is gone, man.
Bu iş bizim için bitti.
It's over for us.
Belki bu iş senin için bitti.
Maybe it's over for you.
Sözleşmeme gerekli özeni gösterme aşamam korkarım bitti.
The due-diligence stage of my contract is over, I'm afraid.
Bu bölge bitti.
This area is finished.
Eğitimin bitti.
Your training is over.
Joe Dirt'le işin bitti.
Your dance with Joe Dirt is done.
Bitti mi yoksa başkalarıyla paylaşmaya mı dönüyor?
Is it over, or is it transitioning into cocooning?
Yuvalama cidden bitti.
Nesting is so over.
Hayatın bitti.
'Your life is over.'
O zaman bu fotoğraf çekimi tıpkı ilişkimiz gibi bitti!
Then this photo shoot, like our relationship, is over!
- Bu iş senin için bitti.
- You... you're finished with this.
Bak Cassie, her şey bitti.
Look, Cassie, this is it.
- Hayır, bitti o iş.
Uh...
Pekala, yalnız kalma zamanı bitti.
Right. Well, alone time is over.
Çünkü hayatım, eski hayatım, artık bitti ve birçok da hata yaptım.
Cos my life, my old life, is gone. And I made so many mistakes. Some big ones.
- Koloni'nin yemeği neredeyse bitti.
- Colony's food is almost gone.
Gösteri bitti.
The show is enough.
- hayır, George la ilişkimiz bitti.
- No, George is gone.
Her şey bitti.
This is all over.
Ayvayı yedik, oyun bitti!
The jig is up, homeslice!
Tüm yemeklerimiz bitti, ve küflü ketçap ile ölü hamam böcekleri kaldı!
[Mouse squeaking] I'm starving! All our food is gone, and we're down to moldy ketchup and dead cockroaches!
- Bu iş bitmedi! - Evet bitti!
- No, this isn't over!
- Provan bitti mi?
- Is your rehearsal over?
Yani bitti mi?
So, is it over?
İkimizde inanmak istemiyoruz çünkü, eğer mahşer günü bittiyse Şahit olarak bizim de görevimiz bitti demektir. Bu görev olamadan hayatımızın nasıl olacağına karar vermemiz lazım.
Neither of us have, because if the apocalypse is over and our job as Witnesses is done, we'd have to figure out life without it.
Bu kadar mı? Konuşma bitti.
Is that it?
Evliliğim bitti zaten.
My marriage is over.
Bana Bayan Walker'ı öldürmemi de söyledi, onunla da mı işi bitti?
Well, he also told me to kill Ms. Walker. Is he done with her, too?
Hayalperest değilim de ondan, grubun işi bitti artık.
Because I'm not delusional. The group is done.
Sanırım artık buradaki işin bitti.
Now, your work is done here, I think.
Bekleyişimizin sona erdiğine inanmak zor ama bitti görünüşe göre Dünya Şefi, Karellen gözüne bakmamıza hazır olduğumuzu farzediyor.
It's hard to believe that our wait is over, but it is, and it seems that the supervisor for Earth, Karellen, deems us ready to look him in the eye.
Pekala çocuklar.Burada ki işim bitti.
All right, guys. My work here is done.
Bu hayat bizim için bitti.
This life is over for us.
Bu sefer gerçekten bitti.
This time, it IS over.
Ee, araştırma bitti mi?
So is the investigation over?
İşte böyle, hepsi bitti.
And there it is. It's all over.
Artık bitti.
It is over.
bitti 1401
bittim 64
bittim ben 34
bitti mi 380
bittik 22
bittin sen 22
bittiğinde 20
bitti artık 126
bitti işte 19
bitti sayılır 33
bittim 64
bittim ben 34
bitti mi 380
bittik 22
bittin sen 22
bittiğinde 20
bitti artık 126
bitti işte 19
bitti sayılır 33