Jabbar translate English

Ben, sen ve Jabbar.

Me, you and Jabbar.

Sen Kerim Abdül Cabbar'sın.

You're Kareem Abdul Jabbar.

Sizin Gom Jabbar'i hatırlıyorum. Şimdi siz benimkini hatırlayın.

I remember your gom jabbar.

NBA'de tüm zamanların en skoreri Kareem Abdul-Jabbar.

From the Los Angeles Lakers, the all-time scoring champion of the NBA, Kareem Abdul-Jabbar.

- Ve Jabbar?

- And Jabbar?

- Jabbar!

- Jabbar!

Selam Jabbar.

Hello! Jabbar! Ok!

Kareem Abdul-Jabbar'ın son sezonu.

Kareem Abdul-Jabbar's last season.

Ben Kareem Abdul-Jabbar değilim!

I ain't Kareen Abdul-Jabbar!

Zehirli iğneyi boynunda tutuyorum genç Atreides.

I hold the Gom Jabbar at your throat, young Atreides.

Nihayet Atreides'lerin zehirli iğnesiyle tanıştın.

You've finally met the Atreides'Gom Jabbar.

Kendini nasıl hissediyorsun, Satan Abdul-Jabbar?

How you feeling over there, Satan Abdul-Jabbar?

Çok geçmeden, Lee'nin sanatı dillere düşer ve Amerika'nın en iyi dövüş sanatçılarının yanı sıra, aralarında Steve McQueen, James Coburn ve Kareem Abdul-Jabbar'ın da bulunduğu Güney Kaliforniya'daki pek çok aktör ve sporcunun ilgisini çekmeye başlar.

Before long, word is out concerning Lee's art and he begins to attract the attention of America's top martial artists as well as many prestigious Southern California actors and athletes Steve McQueen, James Coburn and Kareem Abdul-Jabbar among them.

Ben ve Kareem Abdul-Jabbar için çok kolay.

that's easy for me... And kareem abdul-jabbar.

Kareem Abdul Jabbar'ın çengel atışı varsa Philip J. Fry'ın da uzay atışı var.

Kareem has the sky hook, but Philip J. Fry has the space hook.

Evet, torunum... sonunda ruhsal gom jabbar ile karşılaştın.

So, Granddaughter... you finally meet a spiritual gom jabbar.

Elvis Jagger Abdülcabbar.

Elvis Jagger Abdul-Jabbar.

Elvis Jagger Abdülcabbar ile görüşebilir miyim?

Hello. I'd like to speak to Elvis Jagger Abdul-Jabbar.

Kareem Abdul-Jabbar.

Yeah. Kareem Abdul-Jabbar.

Daha ortalardaydık. Sonra iki kişi ki onların Brigitte Nielsen ve Kerim Abdül Cabbar olduğundan emin olduğum iki kişi önüme oturdu.

We were actually more towards the middle, then two people, and I'm pretty sure it was Brigitte Nielsen and Kareem Abdul-Jabbar,

Bayan Wilk, basketbolu ne kadar sevdiğinizi hatırlıyorum. Size Kareem Abdul-Jabbar imzalı, NBA'de tüm zamanların en iyi pivotlarının DVD'sini aldım.

Mrs. Wilk, I remember how much you like basketball, so I got you a DVD of the NBA's Greatest Centers of All Time signed by Kareem Abdul-Jabbar.

Bay Abdul-Jabbar babamın futbol takımında oynuyor.

Mr. Abdul-Jabbar is on my dad's flag football team.

Ya o ya da Kerim Abdül Jabbar.

Either him or Kareem.

Geçmişe baktığımızda Kareem Abdul Jabbar olarak bilinen Lew Alcindor'da * üst düzey sezonu öncesi, lisedeyken tüm dikkatleri üzerinde toplamıştı.

You have to go back, I think, to Lew Alcindor, Kareem Abdul-Jabbar now, who got that kind of attention as a high school player before their senior season.

Kareem Abdul-Jabbar bir kitap yazdı.

Kareem Abdul-Jabbar, he wrote a book.

Yıllardır beklediğim şey Hareem Jabbar mı?

Is that why I've waited all these years for Hareem Jabbar?

İsmim Hareem Jabbar.

My name is Hareem Jabbar.

Binbaşı Jabbar Pratap Singh.'

Major Jabbar Pratap Singh.'

- Binbaşı Jabbar Pratap Singh.

- Major Jabbar Pratap Singh.

Geçen 55 senede, binbaşı Jabbar Pratap Singh, hiç bir mermide çizik bile almadı.

For the past 55 years, no bullet has been able to even scratch Major Jabbar Pratap Singh.

Doktor, ben binbaşı Jabbar Pratap.

Doctor, Major Jabbar Pratap.

Binbaşı Jabbar Pratap Singh'nın şansı onunla.

Major Jabbar Pratap Singh's luck is with him.

'Binbaşı eşini kurtardı, ve sıfatını korudu.' '.. şanslı binbaşı Jabbar Pratap Singh.'

'Major saved his wife, and retained his title...''... of lucky Major Jabbar Pratap Singh.'

Jabbar.

That's Jabbar.

Adı Jabbar.

His name is Jabbar.

Crosby, Jabbar babası hakkında sorular soracağı yaşa doğru ilerliyor.

Crosby, Jabbar is starting to get to that age where he's asking about his dad.

Katie'le Napa'daki şu süper spaya gitmem lazımdı. Sonra da Jasmine, Jabbar'la biraz vakit geçirmemi rica etti.

I'm supposed to go with Katie to this incredible spa in Napa, and then Jasmine asked me if I can bond with Jabbar.

Bari Katie'ye Jabbar'dan bahsettiğini söyle. Hayır.

Okay, did you at least tell Katie about Jabbar?

Adam, Jabbar olayını bilmene rağmen neden babalık testi yaptırmasını söylemedin?

Adam, you knew about this whole Jabbar thing? You didn't tell him to get a paternity test?

Jabbar bu gece yatıya başkasında kalacaktı.

Hey. Um, Jabbar is actually out at a sleepover Right now.

Jabbar için babalık testi istiyorum.

I want to get a paternity test, You know, for Jabbar.

Jabbar'la yarın hayvanat bahçesine gidiyor muyuz hâlâ?

Jabbar and I- - Are Jabbar and I still on for the zoo tomorrow?

Şu tanıdıktan randevu almamı ister misin?

You want me to set up an appointment With my guy for you and Jabbar?

Zira eksik olma, hayatımı nasıl şekillendireceğimi söylediğin için Jasmine hıyarın teki olduğumu ve Jabbar'ın yanına bir daha yaklaşmamı söyledi.

Because thanks to you Telling me how to live my life, Jasmine now thinks I'm a giant jackass

Katie de yarın korunmayı bırakıyor.

And doesn't want me anywhere near Jabbar. Oh, and Katie's going off the pill tomorrow, too,

Cros, Jabbar'ın DNA'sının olduğu bir şey bul.

Cros, just find something That has Jabbar's DNA on it.

Baş yaşında bir çocuk, adı da Jabbar.

Listen to me. He has a five-year-old boy named Jabbar.

Adı Jabbar.

His name's Jabbar.

Senin boynunu tutuyorum, Gom Jabbar.

I hold at your neck the gom jabbar.

Onu fırtınaya atın!

Goodbye, Grandfather. You've finally met the Atreides'Gom Jabbar.

Jabbar mı?

Jabbar?