Jad translate English

Burada kokan bir düşünce var, öyle değil mi Jad?

There's a thought here that stinks, don't you think, Jad?

Jad, hasta oluyorum.

Jad, I'm getting sick

Jad, korkuyorum.

Jad, I'm afraid

Jad, yapabileceğim bir şey var mı?

Jad, is there anything I can do?

Jaffar, Jad'ın bana söylediği onca şeyden sonra sence ben ödlek ve süt çocuğu muyum?

Jaffar, do you think I'm a coward and a cry-baby and all those things Jad called me?

Jad, Yula!

Jad, Yula!

Jad ve Yula, bir şeyler ters gidecek olursa telepatiyle beni uyarın.

Jad and Yula, if anything goes wrong warn me by telepathy

CF hastası olan Jad Heuston'u.

I got a CF kid up here, Jad Heuston.

Yaş günün kutlu olsun, Jad.

Happy birthday, Jad.

Jad, neden gidip gelmiyorsun?

Jad, why don't you come and go?

- Jad Heuston.

- Jad Heuston.

Jad, dayan.

Jad, hang in there.

Ona tüp takmazsak ölecek.

He'll die if we don't tube him. Jad, please.

Üzgünüm Jad.

I'm sorry, Jad.

Pekala Jad.

All right, Jad.

Jad canlandırılmama formunu imzalamanızı istiyor.

I spoke to Jad. He wants you to sign his DNR papers.

Jad?

Jad?

Jad?

- Jad?

- Jad.

- Jad.

- Bekle! - Hayır!

Jad, how come you're not with Father Witwer?

Jad, neden Rahip Witwer ile beraber değilsin?

We're in motion on something. We got a white, male victim, about 5'10 ", 170.

Bu davada vaktimiz var Jad.

We got time on this one, Jad.

Jad'e mesai saati dışında analizdekilerin göz kimliklerini sor.

Ask Jad for any off-hour eye-dents into the analytical room.

Jad, Kuzey Powell sakinlerini termik taramaya hazırız.

Jad, we're ready to begin thermal scan on all residences on North Powell.

Jad, o odayı mutlaka bul ve bir cinayeti durduralım.

Jad, put everything you've got into finding that room, and we stop a murder.

Jad bazen Kahinlerin bir cinayeti birden fazla gördüklerini söyledi.

Jad told me that sometimes the Pre-Cogs see the same murder more than once.

- Jad buna Kahin dejavusu dedi.

- Jad called it Pre-Cog deja vu.

Jad.

Jad.

Jad, ben Lara.

Jad, it's Lara.

Jad, görüyor musun?

Jad, you getting this?

Jad Jamal.

Jad Jamal.

Jad Jamal'la konuşmalıyım.

Need to talk to Jad Jamal.

Merhaba ben, Jad Abumrad.

Hello, I'm Jad Abumrad.

Aradığınız adam Baltasar Jad.

But the man you want is Baltasar Jad.

Suikastı Şam'daki Jad'ı tanıyan bir bağlantımdan öğrendim.

I learned about the assassination through a connection in Damascus who knows Jad.

Bu yüzden Jad'ı öldürmek zorundaydım.

So I had to kill Jad instead.

Size teslim olmak, Jad'ı durdurmak için son seçeneğimdi.

Surrendering to you is my last chance to stop Jad.

Jad'in dairesi.

Jad's.

Pekala Jad neden Başkanı öldürmek istiyor?

So why does Jad want to kill the President?

Peki Jad hakkında başka neler biliyorsun?

So, what else do you know about Jad?

Ve sanırım Beth, Jad'ın elinde.

And I think Jad's got Beth.

Jad yakındaki bir hastaneye gitmiş.

Jad's gone to a hospital nearby.

Yani Jad rekor kırmak ve başka bir bina vasıtasıyla ateş etmek zorunda.

So he'd have to break the record and shoot through another building.

Peki Jad'ın doğru bir görüş çizgisine ihtiyacı yoksa?

What if Jad doesn't need a true sightline?

Jad!

Jad!

Harry, Jad öldü.

Harry, Jad's down.

Jad'ın telefonu üzerinde çalışıyorduk.

We've been working on Jad's phone.

Biz Brane ve Jad'iz.

We're Brane and Jad.

Biz Jad ve Braniz.

We're Jad and bran okay.

# Jadım at ileriye yaşamın seni bekliyor # # düştüğünde uçabildiğini göreceksin #

Just step out, your life is waiting And as you fall, you'll find that you can fly

# Yaşarmış Jade isminde bir hanım

Dwells the lady who's known as Jad