English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ J ] / Jamba

Jamba translate English

83 parallel translation
Meyve sucuda çalışıyor.
He works at Jamba Juice.
Banka ipoteğe el koyunca, dükkanını satın alacağım ve onu, Bally's, ya da Jamba Juice gibi altın yumurtlayan bir kaza dönüştüreceğim.
When the bank forecloses, I'm gonna buy your shop and turn it into a more viable cash cow, like a Bally's or a Jamba Juice.
- Jamba Juice'e gidelim mi?
- Why don't we go to Jamba Juice?
Abartma Michael.
- It's not a Jamba Juice, Michael.
Pastaneden kaçmıyoruz, bu işi sadece birkaç delik kazarak halledemeyiz.
We're not breaking out of a Jamba Juice, gentlemen. It's gonna take a little more than digging a few holes.
Hele sen. Sana ne yapacağımı biliyor musun? Küçük parçalara doğrayacağım...
I'm going to cut you into tiny pieces... and put them in a mixer to make Jamba juice...
Miksere koyup, Djamba suyu yapacağım.
I like children's Jamba juice...
Ben Jamba Meşrubat Şirketini temsil ediyorum.
I represent the Jamba Juice Company.
Jamba Meşrubat burada bir işyeri mi düşünüyor?
Jamba Juice... wants to put a store in around here?
Jamba Meşrubat, metrekaresine 175 dolar vermeyi düşünüyor.
Jamba Juice is willing to pay $ 175 a square foot.
Jamba Meşrubat tekliflerini metrekaresine 225 dolara yükseltti.
Jamba Juice upped their offer... 225 a square foot.
Biliyorum satmak istemiyorsun ama bilmen gerekir Jamba Meşrubat, teklifini metrekaresine 275 dolara yükseltti.
I know you don't wanna sell, but I thought you should know... Jamba Juice upped their offer to 275 a square foot.
Jamba Meşrubat!
Jamba Juice.
Zavallı masaja gelen bütün müşterilerini, onunla Jemba Juice arasına, yeni dükkan açan lisansız bir masaj salonuna kaptırdı.
Poor guy lost all his chiropractic walk-ins to an unlicensed massage parlor that opened up right between him and the Jamba Juice.
Son olarak, Jamba Juice'a senedin transferi.
... and last, transfer of the deed to Jamba Juice.
Çok sütlü Jamba Juice içmiştim.
I had a dairy-heavy Jamba Juice.
Jamba Juice de dahil olmuş olabilir?
A Jamba Juice may have been involved?
Eyalet Sokağında, bir Jamba'nın önünden geçmiştim.
I passed by a Jamba on State Street.
Sana biraz meyve suyu getirdim.
Got us some jamba juices.
Meyve suyu için teşekkürler.
Thanks for the jamba juice.
- Jamba Juice.
Jamba Juice.
- Jamba Juice mu kabadayı?
Jamba Juice is the man? Yeah.
Jamba Juice gibi bir yer.
It's like Jamba Juice.
Hayır, hayır, hiç Jamba Juice gibi değil.
No, it's not. It's not like Jamba Juice at all.
Ayrıca, Jamba Juice ile de savaşmamalısın bence.
Also, I don't think you wanna pick a fight with Jamba Juice.
Jamba Juice gibi mi yani?
You mean like Jamba Juice?
Evet Sayın Yargıç, kesinlikle Jamba Juice gibi.
Yes, Your Honor, it's exactly like Jamba Juice.
Jamba Juice'a bayılırım da.
'Cause I love Jamba Juice.
K caddesindeki Jamba Juice'te.
The Jamba Juice on K street.
Jamba Juice'ten ayrıldığınızda Chad, nereye gidebileceği ile ilgili bir şey söyledi mi?
Did he---all right... when you left the Jamba Juice, did Chad give you any idea where he might be going?
Sana meyve suyu getirdim.
Got us some jamba juice.
Şimdi bir sigara içebilirim ya da biraz meyve suyu.
I could use a cigarette right now. Or a jamba juice.
Bilirsiniz, Jamba Juice siparişleri ve patronumun kuru temizlemelerini alırken.
You know, between my Jamba Juice stops and picking up the dry cleaning for my boss.
Bence bir gün senin de ayak işlerini yapan birisi olacak.
Something tells me you'll have your own Jamba Juice delivery boy one day.
Jamba Juice veya başka bir yer?
A Jamba Juice or something?
Bu korkunç cihaz Hunter Thompson'dan bir hediyeydi.
This great big mamba-jamba... was a gift from Hunter Thompson.
Haftada beş randevu, ayda bir kavga ve Jamba Meyve Suyu * ile bir ürün reklam anlaşması yüzünden kavgalar Jamba Meyve Suyu'nda olacak.
Five dates a week. One fight a month. And because of a product placement deal with Jamba Juice the fight will be in a Jamba Juice.
Tüm bu ilgi, fotoğrafımın çekilmesi, çok fazla Jamba Meyve Suyu içmek yüzünden olan buz gibi ishal...
All this attention, getting my picture taken, having ice-cold diarrhea from drinking too much Jamba Juice.
Evet, Alien ve Predator ortak olup lokanta işine girmiş gibi.
Yeah, it's like if Alien and Predator decided to go partners in a Jamba Juice.
Bunu Jamba Juice'a uğradıktan sonra yapamaz mıyız?
Can't we do this over a Jamba Juice?
Shawn, bu ancak Jamba Juice'ta tezgahın arkasında çalışan siyah bir ahbap ise işe yarar, eli silahlı bir suçluya karşı değil.
Shawn, the nod works when it's me giving it to a brother behind the counter at jamba juice, not an armed convict. Tch!
Kuru temizleme, alış-veriş lokantadan haraç almak.
Dry cleaners, Costco, a shakedown at Jamba Juice.
Eğer bir meyveci olsaydım, Jamba Juice dükkanı açabilirdim.
If I was any fruitier, I could open a Jamba Juice.
Bence Jamba Juice'ta tanıştığımız kıza kur yapmalısın.
I believe you should court the girl we met at Jamba Juice.
Clippers bileti ve J.J hediye çeki için yarışma yapıyorlar.
It's a contest to win clipper tickets. And a gift card at jamba juice.
Jamba Juice'de tanıştık.
We met at Jamba Juice.
Jamba Juice mi?
Jamba Juice?
Jamba Juice.
Jamba Juice.
Jamba Juice?
Jamba Juice?
Jamba Meyve Suyu'na bayılırım.
I love Jamba Juice!
Şu yoldan üç kilometre ilerde Jamba Juice de var!
And there's a Jamba Juice 0.2 miles that way.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]