Jambalaya translate English
86 parallel translation
- Jambalaya otlarını nereden buldun?
Where'd you get jambalaya herbs in Paris?
Tabi efendim, siz?
- l'll have the jambalaya.
Bana bir jambalaya, acısız olsun.
Make mine not spicy.
Bir büyük boy jambalaya lütfen.
One large jambalaya, please.
Jambalaya!
Jambalaya.
Ayrıca jambalaya'ya asla yeterli acı biber koymuyordu.
Besides, she never puts enough cayenne pepper in the jambalaya.
Kasidy Yates'in istasyona dönüşünü kutlamak için. O çok sevdiği jambalayadan pişirebilirsin.
To welcome back Kasidy Yates to the station... maybe cook some of that jambalaya that she likes so much.
- İşte yemek bu.
- Jambalaya.
Koç senin muhteşem olduğunu sanıyor. En kötü jambalaya yemeği yapar.
The coach thinks you're the real deal, invites you to his house makes the worst jambalaya.
Aşçılığım iyi değil ama bu jambalaya'yı dene.
I don't cook so well, but you gotta try this jambalaya.
Jambalaya'yı sevdin mi?
Did you not like the jambalaya?
Selam marmeladım.
- Hey, jambalaya!
Sanırım, çabuk hazırlanan Jambalaya çeşidi, Çünkü...
MY MOM TAUGHT ME. EXPECT IT'S SORT OF INSTANT JAMBALAYA, BECAUSE I USED, UH,
Ya şimdi burda kalır ve Jambalaya yersin,
LATER. NOW YOU CAN EITHER STAND AROUND HERE EATING JAMBALAYA,
Akşamdan, Jambalaya.
WHAT'S FOR DINNER? JAMBALAYA.
- Tamam, jambalaya o zaman.
Ok, then jambalaya.
Bu tam bizim lvy'nin jambalaya yemeği gibi kokuyor.
That smells just like our lvy's jambalaya.
Bir gece jambalaya'sına kötü bir darbe mi indi?
Did he get, like, a bad clam in his jambalaya one night?
Bir saat içinde, jambalayayı beraber pişiricez.
In an hour we'll cook the jambalaya together.
Hey, bu balık jambalaya yapmak için bile bayat görünüyor.
Hey, you. This fish is slightly too rotten to even make jambalaya.
Merhaba karides güveç.
Hello, jambalaya.
Jambalaya'nı getirdim.
I HAVE YOUR JAMBALAYA.
Bilmemneyle servis edilen, az pişmiş somon balığı.
We have a cajun salmon, it's lightly blackened, served with a side of jambalaya.
Babagannuc.
- Jambalaya. - ( bell rings )
- Bu jambalaya.
- It's jambalaya.
Konuyu değiştir. Efendim, siz ve Enid pazar günü evimde vereceğim ev yapımı jambonlu karides partime gelirseniz onur duyarım.
Sir, I would be honored if you and Enid would join me on Sunday for some homemade jambalaya.
Jambonlu karides.... 57 yaşındayım, mankafa.
- Jambalaya. - I'm 57, numbnuts. - Really?
Tamam. Parola "Jambalaya".
All right, the code word is "jambalaya."
Ben "Jambalaya" diyince Sam karavanın arkasından fırlayıp onları kasetin içine çekecek, bu kadar.
I say "jambalaya." Sam hops out from behind the van and sucks them into the 8-track, and that's it.
- Jambalaya!
- J-jambalaya?
- Jambalaya!
- Jambalaya!
- Jambalaya!
- J-jambalaya!
Ödüllü pirinç yemeğime ne demişti biliyor musunuz?
You know what he called my award-winning jambalaya?
Şimdi söyleyin, hayatınızda yediğiniz en iyi pirinç yemeği değil mi?
Now tell me if this ain't the best damn jambalaya you've never had in your life.
"Cape Cod" Cartner Scotty "Scotch and soda" Sonnenberg Paul "Putting-on-the-Rich" Richardson Jackie "Jambalaya" Jackson Paul "Poodle" Johnson Marky "Pit Bull" Phillips, Ollie "Octopus" Givens John "Cranky" Olinger Sammy "Sloppy Seconds" Woods, Jeremiah "Crusher" Adams Howie "Gringo" Givens Adam "Lazy" Greenwood...
'Cape Cod'Cartner Scotty'Scotch and soda'Sonnenberg Paul'Putting-on-the-Rich'Richardson Jackie'Jambalaya'Jackson Paul'Poodle'Johnson Marky'Pit Bull'Phillips, Ollie'Octopus'Givens John'Cranky'Olinger Sammy'Sloppy Seconds'Woods, Jeremiah'Crusher'Adams Howie'Gringo'Givens Adam'Lazy'Greenwood...
Evet. Bir süre New Orleans'ta yaşadım. Burası, California'daki en iyi jambalaya yapan yer.
I lived in New Orleans for a little while and this is the best jambalaya in California.
Peki sen jambalaya sever misin?
So do you like jambalaya?
Bir jambalaya ve pilav.
A jambalaya and an йtouffйe.
Tüm çetelerin bir numaralı pezevengi.
Jambalaya Jake. He's a big-time pimp for all the gangs.
Rapor unda Jake Jambalaya önemli bir bilgi söyleyip öldüğünü döylüyorsun.
In your police report you said that Jambalaya Jake died telling you important information.
Raporunda, Jake Jambalaya'nın önemli bir bilgi verip öldüğünü söylüyorsun.
Write the reports - - that Jake Jambalaya reported important information prior to his death.
Sen doğurur doğurmaz büyük bir ziyafet vereceğini söylememi istedi.
She told me to tell you as soon as you got out, she was gonna make a big jambalaya feast.
- Güveç, bamya...
- Jambalaya, gumbo...
Sağol
Oh, thank you. Jambalaya.
Profesör Longhair çalmak isterdim ama kemanla gitmiyor.
I love me some Fess, but it don't go so easily with violin. Jambalaya.
Acılı jambalaya!
Hot jambalaya!
- Jambalaya ile ilgili.
It's about jambalaya.
Jambalaya, annem öğretmişti.
JAMBALAYA.
Erkek arkadaşım ve ben hep Jambalaya yapardık.
WELL, MY BOYFRIEND AND WE'D MAKE JAMBALAYA ALL THE TIME.
Jambonlu karides!
Jambalaya!
Ben sadece şu şu karideslerden yarın için alacağım. Jambalaya ile kahvaltı, anlarsın ya.
I'm going to just...