Jean translate English
7,182 parallel translation
Tv izleyip giydiğim dar kotların taşaklarımı nasıl gösterdiğiyle o kadar meşgul oldum ki
I got so used to watching TV and looking for tiny jean fibers in my nuts,
Benim Jean Valjean'ım olacaksın.
YOU'LL BE MY JEAN VALJEAN.
Tamam şimdi, Fransız Devrimi temel olarak Marius adında, Jean Valjean'ı sadece bir ihtiyar olarak gören bir genç tarafından başlatıldı.
All right now the French revolution was basically started by a young man named Marius who only knew Jean Valjean as an older man...
- Sen Jean-Ralphio'nun babasısın!
- You're Jean-Ralphio's dad! - Mm-hmm.
Evet, Jean-Ralphio.
Yeah, Jean-Ralphio.
Şimdi, sözü Jean-Ralphio'ya bırakmak istiyorum, çünkü söyleyecek şeyleri var.
Right now, I want to turn the floor over to Jean-Ralphio, who has something to say.
Umarim Jean'in benim yerime geçtigini anlamazlar.
Let's just hope they don't discover Jean's taken my place.
Kentsel yerlesiminin sik oldugu bu yerde yer degistirmenin daha kolay olacagini düsündüm.
I thought the dense layout of the urban area would give us a better shot at swapping Jean for Eren.
Jean, yardım et!
help me!
Eren, bir keresinde bunu Jean'a da söylemiştim.
I said this once to Jean...
Jean-Ralphio tişörtüne bayılmış.
Jean-Ralphio loves your shirt.
O kadar çok televizyon izledim ve dar kotların testislerimi nasıl gösterdiğiyle ilgilendim ki, neredeyse dışarıda kocaman bir dünya olduğunu unutmuşum.
I got so used to watching TV and looking for tiny jean fibers in my nuts, I forgot there's a whole world out there to experience.
Jean seni görmeye geldiğini söyledi.
Jean told me she came to see you.
Ama bu Jean Loring'in onları jürinin sempatisini kazanmak için kullanmasını engellemiyor.
That won't stop Jean Loring from using them as props to drum up sympathy.
Jean, bize bir dakika verebilir misin?
Jean, can you give us a minute?
Jean yarın seni kürsüye davet edeceğini söyledi.
Jean told me she's calling you to the stand tomorrow.
Gri ceket giyiyor. Senatör'ü izliyor.
Gray jean jacket.
Hapis vakti, kot ceketli.
Jail time, jean jacket.
Bir bakmışsın iç çamaşırı giymeden kot etek ve askısız üst giymişsin. Çünkü birbirinize Cadılar Bayramı'nda aynı şeyi giyeceğinizi söylemişsinizdir.
Next thing you know, you're wearing a jean skirt and a tube top with no panties on, because you guys said you were gonna dress up like each other for Halloween.
Jean-Marie Le Clezio'yla tanışmıştım orada, o zamanlar Nobel'i yoktu.
I met Jean Marie Le Clezio there once, before he won his Nobel.
Jordan, Jean-Jacques Saurel.
Jordan, Jean-Jacques Saurel.
İyi haber şu ki Richie Jean orada.
Good news is Richie Jean is in there.
Selam Richie Jean!
Hey, Richie Jean!
Ve Carl Boenish'in tam zıttı bir insan arıyorsanız işte o, Jean Boenish'tir.
And if you wanted the diametric opposite of Carl Boenish that would be Jean Boenish.
Düşüncelilik üzerine bir dünyam vardı ve Carl'ınki de öyleydi.
JEAN : I had that thoughtful demeanor, and Carl did too.
Jean ve Carl Boenish'in evlendikleri kiliseden.
I am interviewing you live from the church of the marriage of Jean and Carl Boenish.
Jean, buraya gelip birkaç kelime söyler misin?
Jean, would you like to come here and say a word? Quick.
Operasyonun beyni, Jean'dı.
She was sort of the brains of the operation.
Jean Boenish, eğer onu sokakta görsem düşüneceğim son şey paraşütle bir kayanın üzerinden atladığı olur.
Jean Boenish, if I saw her in the street, the last thing in the world I would think is that she would put a parachute on and jump off a rock.
Carl ve Jean, ben Mary Todd.
Carl and Jean, this is Mary Todd.
Carl ve Jean 1981 Ocak ayında ortaya çıktılar.
Carl and Jean decided to come out in January of 1981.
Carl ve Jean Boenish burada.
MAN : Carl and Jean Boenish are here.
Jean ve ben, bir binadan atladık.
CARL : Well, you know, Jean and I have each jumped from a building.
- Bunu neden yaptın, Jean?
Why did you do it, Jean?
Sonraki gün, LA Times Carl'ın bu fotoğrafını bastı.
JEAN : The next day, the LA Times had this photograph of Carl right on the front page jumping off of Crocker Center.
Carl ve Jean, ben Jim Winkler.
Carl and Jean, this is Jim Winkler.
Bu işin ipleri onların elinde olsun istiyorlar.
JEAN : They wanted to get control over this situation.
BASE atlayışçıları Jean ve Carl Boenish paraşütle merkezdeki ofis binasından atlamayı düşünüyor.
BASE jumpers Jean and Carl Boenish plan to parachute from the top of a downtown office building.
Şu kıyıda duranlar, Carl Boenish ve karısı Jean.
Standing over here on this ledge is Carl Boenish and his wife, Jean.
Carl, Guinness elemanlarıyla irtibata geçmekten dolayı heyecanlıydı.
JEAN : Carl was thrilled to be contacted by the Guinness people and given the opportunity it was...
Jean, bugünkü girişiminiz nedir?
Jean, what are you going to attempt today?
Birileri gidip bir rekor atlayış yapalım dediğinde gidip en yüksek yeri bulursunuz.
JEAN : When they said let's go and do a record jump, let's find a site that's the highest from point of launch to point of landing.
Jean için konuşmak zor. Çünkü o genel olarak hiçbir şey için heyecanlanmış görünmezdi.
Well, Jean, it was hard to tell because she seemingly never got excited about anything.
Jean ve benim kalabalıkla bir fotoğrafımızı çek.
Take a shot of Jean and me and the crowd.
Coşkuyla doluydu.
JEAN : He was very enthusiastic.
Tüm projelerinde coşku doluydu.
JEAN : He was always enthusiastic about all of his projects.
Ayrıca Jean de yukarı tırmanıyor olduğunu biliyordu. Ama rotanın bir yerinde, Stabben'e dönmeye karar vermişler.
And also Jean was aware that he was going up, of course, but somewhere on the route they decided to go for Stabben instead.
O esnada Jean ile hiç ilgilenememiştik ve bu ona haksızlıktı.
Meanwhile, we hadn't gotten a hold of Jean, which was probably not fair to her.
Sorun nedir?
♪ In the heat with a blue-Jean girl ♪ What's wrong?
Jean!
Jean!
Rekor atlayıştan sonra, ikimiz de yorulmuştuk.
JEAN :