Joey translate English

- Küçük bir çocuk vardı.

There was a little boy. Joey?

Merhaba Joey.

Hey, Joey.

Merhaba Joey.

Joey.

Joey'nin rahat etmesini istemiştim.

Well, I wanted Joey to be comfortable.

- Çoraplar şahane, Joey.

Nice socks, Joey.

Joey Heatherton, mesela.

Joey Heatherton, for example.

Yok, Ben onlara "Joey Heatherton" dan bahsettim

No, I told them about Joey Heatherton.

Joey. Küçük sırrımızı birinin öğrenme ihtimali yok mu...

Joey, the chance that someone might find out our little secret...

Ben Joey Quinn, etkile beni.

It's Joey Quinn. Thrill me.

Küçük sırrımızı birinin öğrenme ihtimali olayı daha eğlenceli hâle getiriyor.

Joey, the chance that someone might find out our little secret makes it even more fun.

Joey, ya sürekli onu kontrol ediyorsun ya da ondan bahsediyorsun.

Joey, you're always checking in on her or talking about her.

Joey Quinn'i düşünüyorum.

And I've got my eye on Joey Quinn.

Tanrım! Joey, bana inanmalısın.

Oh, God, Joey, you have to believe- -

- Joey Quinn'i düşünüyorum.

I've got my eye on Joey Quinn.

Benim için çok değerlisin, Joey.

You mean so much to me, Joey.

Hoşça kal, Joey.

Bye, Joey.

Joey, karıştır.

Joey, keep stirring that.

Joey, karıştırmaya devam et.

Joey, keep stirring that.

Ama Cassie'yle Joey'yi çağırdım.

But I invited Cassie and Joey.

O kişi niye Joey değil peki?

And how is that not Joey?

Joey'in yanına taşındım.

I moved in with Joey.

Joey, yalnız kalmak istemiyorum.

Joey, I don't want to be here alone.

Joey, delirmiş durumdayım.

Joey, I am freaking out.

Joey, arkadaşım öldürüldü.

Joey, my friend was murdered.

Joey, sen buradayken Atlanta'ya taşınmam.

Joey, I'm not moving to Atlanta when you're here.

Neden şu ana kadar bekledin, Joe?

I mean, why wait until now, Joey?

Joey, canımı en çok bu yakıyor işte.

Joey, see, that is what hurts the most.

O da Joey de gitmişler!

She and Joey are both gone!

Joey, Jacob'la bana bir dakika müsaade eder misin? Önemli değil kanka.

Joey, will you give Jacob and me a minute?

Ve şu anda Joey'nin yanında.

- And now he's with Joey.

Günaydın Joey.

Good morning, Joey.

Büyük turu bana Joey attırdı.

Yeah. Joey gave me the grand tour.

Roderick'in bana Joey için yapmamı söylediği şeyi yapıyordum.

I was doing what Roderick told me to do for Joey.

- Joey'i neredeyse kaybediyordum.

I almost lost Joey.

kendimi korkunç hissettim ama geri dönemedim tüm polisler peşimde ve Roderick sürekli olarak "devam et, Joey'i eve götür" derken mümkün değildi.

I felt terrible, but I couldn't go back, not with all the police and... Roderick just kept saying : "move forward, take Joey home."

Hemen dönerim Joey, tamam mı?

I'll be right back, Joey, okay?

Peki Joey, bana sormak istediğin bir şey var mı?

So, Joey, there anything you want to ask me?

Buradan çıkıp, sen güvende, Tyson güvende ve Joey güvende olduğunda iyi olacağım.

I'll be okay when we're out of here and when you're safe and Tyson's safe and Joey's safe...

Seni Joey'e götüreceğim.

I'll take you to Joey.

Joey'i görmek istemiyor musun?

Don't you want to see Joey?

Joey adında biri.

A guy named Joey.

Olay yeri inceleme, ekipmanların üzerindeki parmak iziyle sokak ismi "Canavar" olan Joey Malone adında birisiyle bir eşleşme buldu.

street name, "monster."

Selam, Joey.

Hi, Joey.

Bundan daha iyi bir mazeret bulman gerek, Joey.

You're gonna have to do better than that, Joey.

Sanırım nedenini biliyorum. Joey'nin mazereti doğrulandı.

Joey's alibi checks out.

Müdür yardımcısı arada sırada büyük ekranda oyun oynamasına izin veriyormuş ve Joey Holly'nin ölüm aralığında da oradaymış.

The assistant manager sometimes lets him play video games up on the big screen, and that's where Joey was during holly's time of death.

Yapma, Joey.

Ha, ha, ha!

- Seni seviyorum, Joey.

I love you, Joey.

- Hey, Joey.

Hey, Joey.

Selam, Joey.

Joey.

Gerek de yok.

C.S.U. Matched a print on that equipment to one Joey Malone...