Journeyman translate English
54 parallel translation
Ben şimdi ustabaşıyım.
I'm a journeyman now.
Sen şimdi bir ustabaşısın bir kahraman değil.
You're a journeyman now, not a hero.
Ben bir öğretmenim. Bir nevi seyahat hemşiresi.
I'm a teacher, and a journeyman nurse.
Kendime liste yapmaya çalışırken fark ettim.
I found that out trying to make a list, trying to get a little journeyman list going here for myself.
Ve de Cleveland Indianlarından iki gezgin fırlatıcıyla takas edilecek. Cleveland mı?
And be snapped by two journeyman hurlers for the Cleveland Indians.
Onun babası, babamın çırağıydı.
His father was my father's journeyman.
Sıradan bir çalgıcıydım.
A journeyman, a hack.
Siz bu yolun Yolcususunuz
You are the journeyman Of the road
... cok basarılı bir ustanın kariyeri olabilirdi.
... have been that of a very successful journeyman.
Sen, nasıl bir yönetmen olmak istediğini buldun.
You have to decide what kind of filmmaker you want to be. Me, I'm a journeyman.
Ve kıdemli "Gezginadam" Peter Colt diğer izleyeceğimiz İngilizlerden.
Other Brits in action include journeyman veteran Peter Colt.
Birinin tekerlekçi olması on yıl sürer.
It takes ten years to make a journeyman wheelwright.
Kim Dorian gibi birisinin birinci olacağını tahmin ederdi ki?
Who would have ever thought a journeyman annoyer like Dorian?
Mahkemenin kararı... iki gün içinde... Parfümcü kalfası, Jean-Baptiste Grenouille,
The sentence of the court is that in two days hence the perfumer journeyman Jean-Baptiste Grenouille
Daha önce Journeyman'de :
Previously on Journeyman :
Katie... Daha önce Journeyman'de :
Katie... previously on Journeyman :
Journeyman'de daha önce...
Previously on Journeyman :
Daha önce Journeyman'de...
Previously on Journeyman You said you disappeared for a couple days and didn't know it? Something like that.
Daha önce Journeyman'de :
Peviously on "Journeyman"
David Pacheco bakım ve onarımda tesisatçı kalfası olarak çalışıyor.
David Pacheco works in maintenance and construction as a journeyman plumber
Bu benim kontrolümde değil.
Previously on Journeyman :
Cranford'a kalfa olarak gelmişti, burda kimsesi yok.
He came to Cranford as a journeyman, he has no-one in the town.
Sokağın ilerisindeki Journeyman Kulüp'ten çıkmış.
He came from the journeymen's club around the block.
Vasat bir kariyer.
Bit of a journeyman career.
Kolejden ayrıldıktan sonra Bir tenis ustası gibiydim.
After leaving college, I led a tennis journeyman`s existence.
Çıraklıktan efendiliğe yükseldim.
I've gone from apprentice to journeyman to master.
Gözlerinle beynimde bir yolculuga çiktin
"With the eyes of the mind you have journeyman"
Haklısın, prenses kızcağıza boş yere yüklendim.
Well, yeah, and I certainly didn't help... by berating that perfectly sweet journeyman princess like I did.
Evet, endişeliyim. Çünkü bütün bunlar bir kabus ve kaçırma deneyimi olmayan orta yaşlı bir dedektifin ellerinde.
Oh, yeah, yeah, I'm worried, because this whole thing is a nightmare and it's in the hands of some middle-aged journeyman detective with no experience in kidnapping.
Ama zaten, ben sadece orta yaşlı bir dede- -
But then again, I am just a middle-aged journeyman det...
TK'in tersi oyun kurucusu içki, sigara içmez. Hiç tutuklanmamıştır. Lisedeki sevgilisiyle evlenmiş.
The anti T.K. - - journeyman quarterback, doesn't drink or smoke, never been arrested, married his high-school sweetheart.
- Artık kadrolu ajan oldun.
You're now a journeyman agent.
Bir çırak ne zaman elini kırpmadan, tek darbeyle kumaşı baştan sonra keserse hem de hiç yılıksız, dümdüz, işte o zaman o çırak kalfa olmuş demektir.
When an apprentice can cut the fabric from beginning to end in a single swipe straight and clean, that is when the apprentice becomes a journeyman.
Journeyman olacağım ha?
A match-rig? So I'm a journeyman, huh?
Ben 36 yaşındaki usta binici değilim.
I'm a 36-year-old journeyman rider.
Çaylakların usta ajan olması için yapılan bir test.
It's a test that probies used to have to take to become journeyman agents.
Eric Hargraves, 15 yıla yakındır Marangoz kalfasıyım.
Eric Hargraves, been a journeyman carpenter now for 15 years.
Profesyonel bir satıcıdan.
Some journeyman dealer.
Oswald için çalışmaya başlamadan önce profesyonel tamirciydi.
He was a journeyman mechanic before he went to work for Oswald.
Partizan sürecine ara veriyorum.
I am a journeyman, a partisan of progress.
Deneyimli biriyle oynayarak bir şeyler öğrenebileceğimi sanmıştım.
I thought i could learn from playing with a journeyman.
Şimdi tek yapmam gereken 550 saatlik tesisat teorisi, 1,700 saatlik çalışma kredisi, ve tesisatçı kalfalığı sınavına girmek.
All I got to do now is 550 hours of plumbing theory, 1,700 hours of work credits, take the exam to be a journeyman plumber.
Sadece üçümüz olacağı konusunda anlaşıyoruz ve sen eve yaşlı birini getiriyorsun.
We agreed it's just the three of us and you bring home a grandpa journeyman.
Slicky tecrübeli jokeyiyle yarışı önde götürüyor.
He's A Slicky has ground in the lead by this journeyman jockey.
- Sık seyahat ediyorsun demek?
So you're a journeyman? Yeah.
Biz gezginiz.
We're journeyman.
Biz gezginiz. - Seyyah.
We're journeyman.
Bir gezgin gibi yaşadın Maddy.
You have known only the life of a journeyman, Maddy.
Şehir çocuğu Ronnie Shelton, eski şampiyonun numarasına sahip görünen bu usta dövüşçü karşısında beklediğinden biraz fazlasını buluyor.
Hometown boy Ronnie Shelton is getting a little more than he bargained for from this journeyman fighter who seems to have the former champion's number tonight. And Shelton is down again for the second time.
Alınma ama sen bir ustabaşısın.
I mean, no offense, but you're a journeyman.
Önce tam çaylak, sonra yarı çaylak, sonra iyi dövüşçü olarak görülürsünüz.
Maybe they'll go from two tomato can level to one tomato can level to, you know, half journeyman level.