Justo translate English
85 parallel translation
Cuma günü Andres'in Luis'in, Jueto'nun ve Ricardo'nun ortadan kaybolduğu anlaşıldı.
By Friday it was clear that Andres had disappeared... and Luis and Justo and Ricardo.
Asker Justo Gonzales, ilaç sanıp mürekkebimi içtiği için artık yazamayacağım.
The soldier Justo Gonzales drank my ink, thinking it was medicine. I can no longer write.
Justo'nun yatağını alacak.
He'll have Justo's bed.
- Onlar Justo'nun.
- They're Justo's.
Justo'nun üç kırmızı haçı vardı.
Justo had a nine rib Monaldi. And three red crosses.
Bu gece, Justo'nun çığlıkları beni uyandırmadan önce... rüya görüyordum...
Tonight, before Justo's screams woke me... I was dreaming...
Justo, Orlando, Leon.
Justo, Orlando, Leon.
Justo kafama silah dayamıştı. Parayı nasıl alabilirdim?
Justo had a gun to my head, how could I take the money?
Justo, kimse çantaya dokunmasın!
Justo, make sure nobody touches the case!
Justo, ana giriş alarmı.
Justo, main entrance alert.
Justo, senin kısmında.
Justo, I think he's in your sector.
- Bay Justo nasıl gidiyor?
- What's up, Mr. Justo?
Bay Justo güzel botlar, dağa tırmanmayımı planlıyorsunuz?
Nice boots, Mr. Justo, are you planning to climb up the hill?
Özür dilerim Bay Justo gitmem lazım.
Excuse me, Mr. Justo, I have to go now.
Justo neyin var?
What's wrong with you, Justo?
Beneditti, Justo Beneditti, tanıştığımıza memnun oldum.
Beneditti, Justo Beneditti, pleased to meet you.
Bana yardım edin bay Justo yardım edin, arkadaki kutuya bakın.
Do me a favor, Mr. Justo do me favor, see the box in the back?
- Bende Justo Beneditti.
- I'm Justo Beneditti.
Ismael, Rolando, Silvio bu Justo.
Ismael, Rolando, Silvio he is Justo.
- Merhaba, Justo.
- Hello, Justo.
- Selam Justo.
- Hi, Justo.
Otur Justo.
Sit down, Justo.
İşte bu kadar.Hadi şimdi Justo için "Chamame" parçasını söyleyelim.
That's it. Let's sin a "Chamame" for Justo.
Arabanın yanında birkaç dakika beklermisin ben Losa ile konuşacağım.
Justo, wait for me in the van wait for me, I'll talk to Losa.
Sadece bana bir iyilik yap ve ilk seferinde onun evinde olun. Çünkü patlayan bir şampanya şişesi gibi ortalığı batırıyorsun.
justo me a favor and make the first time at her place, cause you're gonna spring forth like a water wiggle.
Biz zamanında buraya döndük, ondan haber yok ve televizyonda biz varız.
Se disculp? justo by the time we get back here, all of his stuff's gone and our faces are on tv.
Bu, Madrid'den Justo Calderon'du.
You have just heard Justo Calderón live from Madrid.
- Manuela!
Manuela! Justo!
- Justo.
Justo!
Justo için artık kardeşi yok.
Francisco is dead and buried.
Sen Justo Calderon'un karısı mısın?
Justo Calderón is your husband?
- Devrimimizin sesi olanın mı? - Burada ne işin var?
Justo Calderon the voice of our revolution?
- Bu Justo Calderon'un Madrid'den son yayınıydı.
This was now the last newsletter our comrade
Yarından itibaren Ebro cephesinde yoldaşlarımızla birlikte, 22. tugayda savaşacak.
Justo Calderón, direct from Madrid. Tommorrow he will join his comrades of the... the 22nd International brigade in front of the Ebro.
Justo!
Justo!
Lerida'dan Justo Calderon'u dinlediniz.
"This is Justo Calderon direct..."
Justo Calderon, dostum.
Justo Calderón, my friend!
Ben sadece bir sekreterim. Ama karınız ve kızınızla mutlaka ilgileneceğim.
I'm just a lowly secretary, with respect to your wife and daughter, I assure you Mr. Justo
Gelecek bizim Justo.
The future is with us, Justo.
- Yoldan çıkmış bir uçan halı gibi. - Justo.
flying on a magic carpet.
Biz birlikteyken, hayat çok kolay.
Oh, Justo... Life is so easy when are together.
Ben asker değilim, karınım.
I'm not a soldier, Justo.
Justo sonuna kadar savaşır.
Just fight until the end.
Justo Calderon.
Justo Calderón.
İçimi tazeler.
... me guia por el camino justo, por el honor de su nombre.
Justo, sen misin?
Justo, are you?
- Justo'yu çağırabilirim.
You can not stay here. If you need help, talk to Justo.
- Bana yardım etmesi için mi?
Justo help me?
Bravo Justo.
Attention, Justo!
- Teşekkürler.
There is no reason to have problems. Thank you, Mr. Justo.
Justo.
Justo...