Jüriler translate English
142 parallel translation
Artık polislere rüşvet, iptal edilen iddianameler dikkatle seçilen jüriler olmayacak, hepsi bitti.
No more paid cops, no more quashed indictments, no more handpicked juries, all gone.
Büyük jüriler çeşit çeşittir onları idare yolları da çeşitlidir.
Don't forget, there are all kinds of grand juries and there's all kinds of ways of handling them.
Jüriler bazen çok aptal olabilir.
Juries can sometimes be very stupid.
Mahkemeler, hakimler, jüriler.
The courts, the judges, the juries.
Yarışmada jüriler, kötü dış görüntüden etkilenebilir.
Judges of a contest can be influenced by poor posture.
Jüriler mavi takımları sever.
Juries like blue suits.
Bu adam da öyle bir yüz var ki jüriler inanmak dışında bir şey yapamıyorlar.
This man has a face juries can't help but believe.
Genç, güzel bir karın var, ya da daha iyi eş neredeyse. Jüriler tarafından şeçilmiş... Tüm kuzeybatı geçidinin en güzel kadını.
You have a gorgeous young wife, or almost wife, which is even better, voted by specialists, experts, the most beautiful woman in the entire Northwest Passage.
Aslında jüriler, iki seferinde de karar veremediler.
Actually, there were two hung juries.
Gördüğünüz gibi bayanlar ve baylar, Mississippi'de ki beyaz jüriler, bir siyaha karşı suç işleyen bir beyazı, yine suçlamadılar.
For you see, ladies and gentlemen white juries have yet to convict a white man in Mississippi guilty of a crime against a Negro.
Jüri onları bırakacağa benziyor ama jüriler görevden alınabilir.
Yes, the jury appears disposed towards freeing them. But juries can be dismissed.
Bütün jüriler Welch'den.... Bundan dolayı sadece Welch'den gelen çocuklar kazanabilirler.
All the judges are from Welch... so only the kids from Welch ever win.
Bir sonraki gün jüriler kazananları seçmek için burada olacaklar.
The following day, the judges will arrive to select the winners.
Jüriler her zaman en pahalı gösteriyi seçiyorlar.
The judges always go for the most expensive exhibits.
Hayatımda çok şey gördüm ama bu kadarını görmedim. Bütün seyircilerin bildiği bir şeye karar vermek için jüriler tam 35 dakikadır düşünüyor.
I've seen a lot ofthings in my time, but it's taken 35 minutes... for thesejudges to tell us what this home town crowd already knows.
Tek söyleyebileceğim şu, herhalde bu kokuşmuş jüriler başka bir maçı izledi. Çünkü bizim izlediğimiz maçta, ünvanı kazanan boksör Kasırga Rubin Carter'dı.
Well, all I can say is these Phillyjudges... must have been watching a different fi ght... because in the one wejust saw, Hurricane Carter took the title.
- İtiraz ediyorum. Jüriler tecrit edildiklerinde davacıyı cezalandırma eğilimi gösterirler.
Juries punish the ones bringing the suit when they're sequestered.
Yargıçlar ve jüriler önünde savunma yapıyorsun.
You stand up in front of judges and juries.
Yargiçlar, söz veren jüriler... veya valiler burda yok.
No parole boards, judges... or nutcase governors.
Siz güçlüsüzünüz bizse güçsüzüz. Jüriler güçlü ve zenginlere darbe indirmeye bayılır.
Juries love to whack the rich and powerful.
Siz jüriler yok musunuz.
You juries. Gonna be the...
Daha önce de silah yapımcılarına davalar açıIdı ve bugüne kadar jüriler hep silah imalatçılarını akladı.
There have been other lawsuits filed against gun manufacturers in the past and juries have traditionally sided with the gun industry, until today.
Jüriler anlayabilecekleri basit hikayeleri severler.
Jurors like simple stories they can understand.
Bu yüzden hakimler, jüriler ve kanunlar var.
It's why we've got judges and juries and laws.
Farklı jüriler... biri sorumluluk, diğeri ise zarar için.
Separate juries... one for liability, one for damages.
Sara, jüriler arasında elinde kan olan var mı?
Hey, Sara. Any jurors have blood on their hands?
Bu davada jüriler, kahvaltı ve akşam yemeğini otelde yerdi. Öğle yemeğinde ben bir mönü getirirdim.
This case, uh, jurors had breakfast and dinner at the hotel.
Jüriler bu satış makinelerini kullanabiliyor mu?
Did jurors have access to these vending machines?
Bu basında çok çıkan bir dava. Jüriler gırtlak gırtlağa.
Hey... it's one of those cases, high-profile, jurors at each other's throats.
Kız kardeşi dava açmakla tehdit etti. Sigorta şirketleri ödeme yapmayınca jüriler çok kızar. Özellikle de ülkesine hizmet ederken sakatlanan bir denizcinin tek akrabasına.
See, juries get angry when insurance companies don't pay, especially to the only survivor of a marine injured while serving his country.
Jüriler çürükler için çıkarabilir.
The judges take off for bruising.
Ben... ama jüriler sizi sevmiyor.
I was... But juries don't like you.
Ki jüriler tam olarak sokaktaki insanlardır.
Which is exactly what juries are made of.
Jüriler, potansiyel tanıklarla görüşme, şüpheliler, devam eden programlar, bunun gibi şeyler.
They're only going to call me when they need me. We're sort of going to play it by ear.
Müstakbel jüriler.Bunlar onların formları
144 prospective jurors. These are their questionnaires.
Jüriler senin gibi hasta ruhlu serserileri her gün mahkum ediyor beş dakika sonra ise gidip keyiflerine bakıyorlar.
Juries convict sick bastards like you every day. Later, they get a book deal.
Jüriler 12 şaşkından oluşur. Jüriye katılmamak için bahane bile uyduramazlar.
Juries are made up of 12 people who are so dumb they couldn't even think up an excuse to get out of jury duty.
Bakın, jüriler açıklamaları severler, ve onu derli toplu isterler.
Look, juries love explanations, they want it nice and neat.
Jüriler adli tıp kanıtına bayılırlar ve önyargısız şekilde bunun yüzde 100 doğru olduğunu düşünürler.
Juries love forensic evidence, and it's popularly believed to be 100o / accurate and free of bias.
Yargıçlar ve jüriler.
Judges and juries.
Jüriler bu gibi durumları anlarlar.
Juries understand situations like that.
Birbirinden nefret eden jüriler onları eleyince oy veriyorsun.
Then, when it's narrowed downby judges who hate each other, you vote.
Evet aslında, jüriler böyle saçmalıklara bayılır değil mi?
Yeah. Jurors love all that sort of crap, don't they?
Eğer bana bütün sistemin sana karşı olduğunu, bunun bir koca bir komplo olduğunu söylüyorsan seni uyarayım, jüriler komplo iddialarını pek dikkate almaz.
If you're saying to me an entire system is against you, that this is one big conspiracy, let me warn you, juries don't take kindly to the C word.
Ve jüriler yalancılara para vermeyi sevmezler!
Juries don't give money to liars.
Şimdi jüriler çıkıp kimin kazandığın söyleyecekler.
Now it's time that the judges go ahead and decide who the winner is.
Jüriler kararlarını açıklayacaklar.
I'm gonna let the judges over there deliberate.
Jüriler, DNA kanıtı ve ikizlerden nefret eder.
Juries hate DNA evidence and twins.
Rus jüriler bana 9,4 puan verirlerdi.
The Russian judge gives it a 9.4.
Hikayelerini anlatacak tanıklar olmaz. Duygusal olarak kafası karışmış jüriler olmaz.
No witnesses to tell their sob stories, no juries to get emotionally involved.
Jüriler güzel kadınları sevmezler.
Juries don't like beautiful women.