Kalamam translate English
3,137 parallel translation
- Kalamam.
- I can't stay.
Kalamam.
No, I can't.
Yanlız kalamam tamam mı?
YOU KNOW, WHO'S GONNA DRIVE ME?
Burada kalamam, anne.
I can't stay here, Mother.
- Burada kalamam.
- I'm not staying here.
Orada tıkılı kalamam.
I can't lock down there.
Burada kalamam!
I can't stay here any longer!
- Bu arabada daha fazla kalamam!
I can't be in this car anymore!
- Kalamam...
So I can't... - Can't it wait?
Bir açıklama istiyorsan ; burada kalamam.
But if you really need one, I can't stay here.
Burada bir daha kalamam.
I can not take living here anymore.
Burada kalamam ben.
- I'm not staying in here.
Anne, okula geç kalamam...
Mom, I can't be late for school.
Hayır, geç kalamam. Bugün olmaz.
No, I can't be late, not today.
Bir skandala mağruz kalamam.
I will not have a scandal.
Kalamam, babamın yanına gitmem lazım...
You need to go to my father... What is it?
Ben kalamam.
I can not stay.
Burada kalamam.
I can't be here right now.
Uzun kalamam, Kont beni bekliyor.
I cannot stay long, the Count is waiting for me.
Cidden kalamam!
I really cannot!
Kalamam.
No.
Evimde kalamam.
I can't stay at my condo.
- Uzun kalamam.
- I can't stay long.
ben bu kadar süre sigarasız kalamam.
I'm not equipped to go that long without a cigarette.
Burada Ray ile beraberdim, ona hala kızgın görünmeye çalışıyordum, ama Allah biliyor ya daha fazla ona kızgın kalamam.
I was here with Ray, and I've been trying to stay angry at him, but God knows I can't stay angry at that boy.
İlk günden geç kalamam!
I can't be late for my first day!
- Kalamam.
I can't go on.
Şu an işsiz kalamam, anlıyorsun değil mi?
But I just can't be not having a job right now. You know?
- Hayır. geç kalamam.
- No. I can't be late.
Ben Sessiz Kalamam.
I am not to be silenced.
Sürekli uyarılma hâlinde olan biriyle aynı odada kalamam.
I can't share a room with someone in a constant state of arousal.
Liam sürekli mastürbasyon yaparken onunla aynı odada kalamam.
I can't be in the same room where Liam is constantly masturbating.
Kalamam.
I can't.
O kadar kalamam...
I can't stay that long...
Artık burada kalamam öyle değil mi?
Well I can't stay here any more, can I?
# Daha fazla kalamam Gitmeliyim demek için geldim #
I cannot stay I came to say I must be going
- Kalamam Holly, ben -
I can't, Holly, I...
- Evet. Burada kalamam.
- Yeah, I can't stay here.
Jem, bu gece kendi başıma kalamam.
Jem, I can't be on my own tonight.
Ama bu gece geç kalamam. O zaman sen git tatlım.
I just cannot be late tonight.
Karada bir gün ve bir geceden daha fazla kalamam.
I can't stay on land for longer than a day and a night.
Çok uzun kalamam.
Can't stay long.
Bak, gerçekten fazla kalamam.
Look, I really can't stay long.
Ben de evde kalamam.
And I can't stay at home.
Artık orada kalamam.
I can't stay there anymore.
Gerçekten kalamam.
I... I really can't stay.
Kalamam ama.
I can't stay.
Kalamam.
Oh, I-I shouldn't.
Ama burada kalamam da.
But I can't stay either.
Hayır, kalamam.
You- -
Ben burada kalamam.
I can't stay.