Kalbim kırıldı translate English
219 parallel translation
Kalbim kırıldı, o kadar.
My heart is broken, that's all.
Kalbim kırıldı!
My heart is broken!
Kalbim kırıldığından beri kızınıza evlenme teklif etmeyi düşünmüyorum.
I wouldn't dream of asking your daughter to marry me as long as I'm broke.
Kalbim kırıldı!
Me heart's broke (! )
Ama kalbim kırıldı.
But I'm heartbroken over it.
Kalbim kırıldı, küçük düştüm.
My heart, my lover, just fell to the floor.
* Kalbim kırıldık *
My heart is broken
Kalbim kırıldı.
My hear s broken.
Kalbim kırıldı.
My heart is broken.
Kalbim kırıldı.
My heart's broken.
- Kalbim kırıldı.
- Breaks my heart.
Benimse kalbim kırıldı.
I got a broken heart.
Bud gitmeyi reddedince, kalbim kırıldı.
It broke my heart when Bud refused to go.
Kalbim kırıldı
It like to broke my heart
Bana güvenmediğin için kalbim kırıldı, Brother Rabbitte.
I'm sorry you doubt me, Brother Rabbitte.
Zırvalama! Beni ihmal ettin. Kalbim kırıldı.
You failed me.
- Kalbim kırıldı, dostum.
- I got a broken heart, man.
Kalbim kırıldı.
It broke my heart.
"Benim de kalbim kırıldı"
"I'm heart-broken too"
Kalbim kırıldı.
My heart broke.
- Evet, biliyormusun bende odaya girdim, masaya baktım ve göremeyince de kalbim kırıldı.
Yeah. when I didn't see it. I was heartbroken.
kalbim kırıldı şanslı degilim para harcamada!
It breaks my heart I'm not lucky to spend such money!
Kalbim kırıldı.
My heart is breaking.
Anlamıyor musun, kalbim kırıldı.
Don't you understand? My heart is broken.
Benim kalbim kırıldı.
My heart is broken.
Ama gerçek şu ki kalbim kırıldı.
But the truth is I'm heartbroken.
Her kalbim kırıldığında gazeteler bunu bir eğlence gibi yazdılar.
Uh, and every time I get my heart broken, the newspapers splash it about as though it's entertainment.
Kalbim kırıldı.
- We're great at that. - Yeah.
Gerçekten kalbim kırıldı.
It really hurt my feelings.
- Kalbim kırıldı
- My heart too is broken.
Kalbim kırıldı Ne oldu ki?
My heart is broken. What's wrong with you?
- Kalbim kırıldı.
- I'm heartbroken.
- Kalbim kırıldı.
- That hurts.
Demek istediğim kırdım onu ama, benim kalbim kırıldı, çünkü onu seviyorum.
I meant to hurt you, but I hurt myself, because I love her.
"Oh, kalbim kırıldı!"
"Oh, he broke my heart."
Benim do daha önce kalbim kırıldı.
But listen, I've had my heart broken before.
Kalbim kırıldı.
Oh, I'm just heartbroken.
Yine de kalbim kırıldı.
But that hurts.
Kalbim kırıldı, yaralandım.
My heart is broken. I'm bleeding.
- Kalbim kırıldı.
- I'm hurt.
kalbim kırıldı.
my heart broke.
Bu hikayeleri iyi bilirim. Bu kalbim belki 100 defa kırıldı.
My heart has been broken 100 times.
Kalbim çok kırıldı.
I'm sorry. I was very hot.
Sanırım kalbim çok kırıldı, sonra toparladım.
- Can I talk? I guess I've been heartbroken too many times and then I recovered.
Kalbim çok kırıldı.
I've been hurt, you know.
Kalbim kırıldı, evet.
My flight's in.
Kalbim çok kırıldı.
Broke my heart.
- Belki de bu yüzden kalbim kırıldı.
- Maybe I fancy a heartbreak
Kalbim bir kez kırıldı.
The damage is done.
Teneke adamı hatırlar mısın? "Kalbim olduğunu biliyorum, çünkü kırıldı."
Remember the Tin Man guy? "l know I got a heart because it's broken."
- Kalbim kırılmadı. - Benim kırıldı.
- I'm not heartbroken.
kırıldı 50
kalbim 98
kalbi 31
kalbin 16
kalbimi kırdın 25
kalbimi kırıyorsun 46
kalbi durdu 48
kalbim çarpıyor 19
kalbim 98
kalbi 31
kalbin 16
kalbimi kırdın 25
kalbimi kırıyorsun 46
kalbi durdu 48
kalbim çarpıyor 19