Kalïn translate English
164 parallel translation
Hosca kalïn.
So long.
Hosça kalïn, denizciler.
So long, sailors.
- Hoşça kalïn albay.
- Good-bye, Colonel.
Bay Charleston, Bay Diamond, kalïn.
Mr. Charleston, Mr. Diamond, stay.
Kalïn demediniz mi?
Didn't you say not to leave?
- Oldugunuz yerde kalïn!
- Stay where you are!
Orada kalin!
And stay there!
IKoyu renk saçlari ve kalin, firça gibi kaslari var.
He has dark hair and thick, bushy eyebrows.
Oldugunuz yerde kalin!
Stay right where you are, gents!
- Dagilin ve asagida kalin!
- Scatter, men, and keep low!
- Hoºça kalin.
- Goodbye, everybody.
Asagida kalin.
Keep it down.
Hosça kalin.
Goodbye.
BALONCULUĞUN ALTIN ÇAĞI KALIN BARSAK LAVAJININ ALTIN ÇAĞI Bay ve Bayan Rita Trondheim, özel adları sözlükte yer aldığı ve soyadını öyle telaffuz ettiği taktirde uyak sözlüğünde Norveç'in yanında olacak Reginald Bosankway.
Mr. and Mrs. Rita Trondheim, Reginald Bosankway who would be next to Norway in a rhyming dictionary if it included proper names and if he pronounced his name like that.
Duvarlar ve tavan kalin.
Walls and ceiling, 2 feet thick.
Tanrinin hizmetinde kalin.
Stay in the service of the Lord
- Kalin kirmizi persula kapliydi.
- Upholstered with thick, red shag.
Hosça kalin bayanlar baylar.
Good-bye, ladies and gentlemen.
Hosça kalin.
Good-bye.
Burada kalin.
Stay here.
"Yasami ölümden ayiran duvar, bir Batili'ya göründügü kadar kalin degil bize..."
"The partition that separates life from death does not appear so thick to us as it does to a Westerner."
- Hosça kalin.
- Bye.
Haydi! Haydi, orada kalin dedim!
Come on, move away.
Koyu ve çok yogunlar, isigi geri çeviriyorlar... kalin bir duvar gibi.
Impenetrable, they repel the light... like a thick wall.
- Hosça kalin.
- Take it easy.
Bakin, ne olursa olsun kendinize hakim olun, burda kalin.
Look, whatever happens, you just keep it to yourselves until you get out of the clubhouse.
siz burada kalin.
You stay right here.
burada kalin, tamam mi?
Stay put, okay?
Size Alfa Ay'ından Kalin Trose'u... ve Beta Ay'ından Lathal Bine'ı takdim edeyim.
May I present Kalin Trose of Alpha Moon, and Lathal Bine of Beta Moon.
Kalin Trose.
Kalin Trose.
Herkesçe bilinmeyen, görüşmeler sırasında, senin, Kalin Trose, Betalı delegeyi öldürmeye teşebbüs eden, kendi ayından radikal bir grubun komplosunu engellemiş olduğun.
What is not commonly known is that during the negotiations, you, Kalin Trose, quelled a plot by a radical from your own moon who was attempting to assassinate the Beta delegate.
Kalin Trose,...
Kalin Trose,...
- Hosça kalin!
Bye-bye, now.
Hosça kalin!
Bye-bye. - Bye.
- Oldugunuz yerde kalin,
- Stand your ground.
Oldugunuz yerde kalin!
Stay where you are!
Oldugunuz yerde kalin.
Stay where you are.
Bunu o kalin kafan almiyor mu?
Can't you get that through your thick skull?
Kalin burada.
Stay here.
Bu duvarlar pek de kalin sayilmazlar.
Not exactly thick, these walls.
Bütün uniteler, yerinizde kalin.
All units, stand down.
Biraz sessiz kalin.
Try to keep it quiet.
Yerde kalin!
On the ground!
Size yerde kalin dedim!
Get down, I say!
Bunun disinda kalin tamam mi? Onu incitmeyecegim.
Mum, stay out of it, I'm not gonna bloody hurt her.
Zift çok kalin.
The tar is too thick.
camurda kalin bir beyaz bakteri seridi olusmus balinanin asil seklinin sinirlarini cizmis ve iskeletin kendisinin üzerinde uzmanlasmis bakteri kolonileri kemiklerin kendilerinden enerji cikarmislardir.
A thick band of white bacteria had formed on the mud outlining the original shape of the whale, and on the skeleton itself, colonies of specialised bacteria were extracting energy from the bones themselves.
Büyüdükce sürekli olarak tüy dökecek ve daha büyük, daha kalin bir deriye kavusacak.
As it grows, so it will repeatedly moult and expand into a bigger, thicker skin.
Ya da siz burada kalin.
Aye, up!
Lutfen icerde kalin bu sizin kendi guvenliginiz icin.
Please remain indoors. This is for your own protection.
AYRINTILI BİLGİ İÇİN BEKLEMEDE KALIN Liz, bir sterlinin var mı?
Liz, erm... have you got a quid?