Katrine translate English
507 parallel translation
- Katherine geldi.
- Actually, it's Katrine.
Onunla konuşsana. Bir konuda anlaşmalıyız. Bize katılmaya mı yoksa Axel'i geri götürmeye mi?
Katrine, have you come to spass or have you come to get Axel back?
Dinle Katherine konuşmamız gerekiyor.
Katrine, we've got to talk.
Katherine orta sınıf karşıtı görüşlerin hatta ideolojilerin olduğunu iddia etti.
Katrine claims you held some very anti-middle-class views.
Duyduğum kadarıyla Katherine, Axel'e bazı numaralar çekmiş.
Katrine played a few tricks on Axel, I've heard.
- Dışarı çık Katherine.
- Get out, Katrine.
Katherine'i becermediğini söyledin ama bunu yaptın.
You say you didn't hump Katrine, but I know you did.
- Bu Katherine, Pete ve Axel. - Merhaba.
This is Katrine and Ped and Axel.
Ve çok çok güçlü Katherine.
And strong, strong Katrine.
Ben Katrine.
I'm Katrine.
Katrine... hayattasın.
Katrine... you survived.
- Katrine.
- Katrine.
- Katrine!
- Katrine!
Katrine.
Katrine. Ben.
- Geliyor musun, Katrine?
- Coming, Katrine?
O annenin lambasıydı, Katrine.
It was your mom's, Katrine.
- Hayır, ben Katrine.
- No, I'm Katrine.
Ve sen de Katrine olmalısın.
And you're Katrine.
Şerefe ve hoş geldin, Katrine.
Cheers and welcome, Katrine.
Katrine...
Katrine...
- Merhaba baba, ben Katrine. - Merhaba.
Dad, it's Katrine.
- Biraz daha ister misin, Katrine?
- Want some, Katrine? - No thanks.
- Büyük bir hata yaptın, Katrine.
You made a big mistake, Katrine.
Katrine'in kırdığı aynayı çöpe atar mısın?
- Chuck out the mirror Katrine broke.
Katrine, bu da ne?
Katrine, what's that?
- Katrine.
- Come on.
Buraya gelip bana istediğin şeyi yapacağını ve daha sonra bir şey olmamış gibi davranabileceğini mi sanıyorsun? Katrine!
Think you can walk all over me and then come waltzing back?
- Katrine!
- I couldn't stop them.
O aynanın içindeki kız... Katrine!
The girl in the mirror...
Yoksa ne olur, Katrine?
Or what, Katrine?
Buna bir son vermek istemiyor musun, Katrine?
What won't ever stop, Katrine?
Lukas'da aynı şey oldu, huh? Katrine?
The same thing that happened to Lukas, I guess...
Katrine, benim!
Katrine, it's me!
Geçti, Katrine.
There now...
Katrine... o gitti.
Katrine... she's gone.
- Katrine bir şey mi söyledin?
- Did you say anything, Katrine?
- şu Katrine çok hoş.
- The girl Katrine is fucking nice
Katrine?
Katrine?
Katrine, o huzur bozucu. değil mi Andreas?
Katrine, he's subversive. Right, Andreas?
- Katrine haklı.
- Katrine has a point.
Katrine'i rahat bırak. buraya gel de ağabeyinin penisine bak.
Leave Katrine alone. Come here and look at your big brother's dick.
bu sana Katrine. sana bir şarkı yaptım. dinle bakalım.
This is for you, Katrine. I made a song for you. Just listen.
bu Katrine için mi?
Is it for Katrine?
Katrine hoşlandığı sürece... peki cuma günün evde benimle oturarak mı geçireceksin?
As long as Katrine likes it. So you're going to stay home with me on a Friday night?
Katrine çok özel biri, bunu biliyorsun değil mi?
Katrine is very special, you know that right?
- Merhaba.
- Hi, Katrine.
Ben Katrine.
Here in your arms this way... I'm Katrine.
Bugün Katrine'nın annesinin doğum günü.
- It's Katrine's mom's birthday.
Katrine.
Katrine.
- Yapamam. Katrine...
Katrine...
Katrine!
Katrine!