Katty translate English

Red Wings'i konuşmaya başladık. Katty gizli bir hokey hayranıymış.

We sort of got caught up talking Red Wings.

Gel bakalım pisipisi.

Kitty-katty, come on...

Katty McCoy diyor ki, Paul Dunley'nin nerede yiyip içtiğini bularak onu takip etmeliymişim.

So Katty McCoy thinks I should track down Paul Dumley like find where he eats or something.

Lütfen fazla üstüme gelme, Katty.

Please go easy on me, Katty.

Hey, o Katty!

Hey, that's Katty!

Çabuk, Katty, kaç.

Quick, Katty, get away.

Kaçamayız, Katty.

We can't, Katty.

Selam Katty.

Hello, Kathy.

- Katty Perry'den,

- Last Friday night.

Eğer hayal görseydim güzel şeyler görürdüm. Optimus Prime'ın Katty Perry'e çakması gibi. Ya da ev büyüklüğünde Jay, bütün parmakları kraker şeklinde.

If I was seeing things, I'd be seeing cool things, like Optimus Prime banging Katy Perry, or Jay the size of a house but all his fingers are Cadbury's Flakes.

Bilader tam da Katty Parry ile birlikte Gittiğin okuldaki hatuna nasıl çaktığını Anlattığın mesaj attın.

Dude, you've sent me texts just to tell me that you banged a chick that went to high school with Katy Perry, but you don't tell me about you and her?

Popona bayılıyorum, Katty.

I love your bottom, Katty.

Katty.

Katty.

Zayıflığını saymazsak.

Other than skinny. - Katty.

- Katty. - Çok zayıflamışsın.

- You're so skinny.

Katty söyleme.

Katty, keep it to yourself.

Geldim, Katty!

I'm coming, Katty!

Karaoke bar olmak istemiyorlarsa Katty Perry çalmayacaklar.

Hey, if you don't want it to be a karaoke bar, don't play Katy Perry.

Katty Kupps, Hastalık Kontrol Merkezi

Katty Kupps, center for disease control.

Katty, bu bir zevkti.

Katty, it's been a delight.

İğrenç bir Katty Perry şarkısı ya da öyle bir şey.

Like a stupid Katy Perry song or something.

Ben Katty Perry'i seviyorum.

I like Katy Perry.

Katty Kupps, Hastalık Kontrol Merkezi

Katty kupps, center for disease control.

Otelim henüz kaydımı yapmıyor ve Ravi, lütfen bana Katty de.

My hotel wouldn't let me check in yet, and, please, ravi. Call me katty.

Evet, tabii Katty.

Yep, sure, katty.

Katty, ben de tam bu adamın işine başlamaya geliyordum.

Katty, I was just coming out to start on this fellow.

Bu eski patronum Katty Kupps.

That's my old boss, Katty Kupps.

Katty'nin çalıştığı konu hakkında sizi bilgilendirmesini istedim.

I asked her to brief us on what Katty was doing here.

Katty şahsen epidemiyolojik veri topluyor ve Aleutian grip kümesinin muhtemel taşıyıcısını izliyordu.

Katty was doing inperson epidemiological data assembly, tracking a probable vector of the Aleutian flu cluster.

Katty'nin kokteyl peçete koleksiyonu bir işaretse burada çok zaman geçirmiş olmalı.

If Katty's cocktail napkin collection was any indication, she spent plenty of time here.

Clive Tuttle-Reid davasını incelemek için vakit harcıyorsa en azından Katty için biraz takip yapabilirim.

If Clive is spending time drilling down on the TuttleReid case, the least I can do is some additional follow up with Katty.

Katty'nin cinayetiyle ilgili bir şeyler yapmak için olmalı.

It must have something to do with Katty's murder.

Bu eski patronum Katty Kupps.

That's my old boss, katty kupps.

Katty Kupps davasında gelişmeler var.

I have news on the katty kupps case.

Katty'nin görüştüğü kişilerden biri mi?

So she's one of the people katty interviewed?

Patrice Katty'nin öldürüldüğü gün onunla görüşmediğini iddia ediyor ama ona inanmıyorum.

And patrice claims she didn't see katty on the day she was murdered, but I don't believe her.

Bir de şu var Chase Graves Katty Kupps'ı tanıyordu.

Also, there's this, chase graves knew katty kupps.

Chase'de Katty'nin el yazısıyla kendi oda numarasını yazdığı bar peçetesi vardı.

I know that chase had katty's room number written on a folded bar napkin in katty's handwriting.

Katty'nin her gece bir erkekle olduğunu biliyoruz.

We know that katty went home with men every night.

Katty'nin beynindeydim.

I was on katty's brain.

- Cinayet mağdurumuz Katty Kupps.

Our murder victim, katty kupps.

Carey Gold Katty Kupps'ı öldürmüş.

Carey gold killed katty kupps.

Hayır, ama Katty bir arabanın bagajındaydı.

But katty was in the trunk of a car,

Carey bagajı açtı ve Katty'nin hala hayatta olduğuna şaşırdı.

Carey opened it up, and she seemed surprised to find katty still alive.

Carey Katty'i otelin arka sokağına taşıyormuş.

Carey was moving katty to the location behind the hotel.

Katty'nin bize gizemli uçak kazasından bahsettiğini hatırlıyor musun?

Remember how, a couple months ago, katty told us about that mysterious plane crash?

Katty o kızın senin zombiye dönüştüğün tekne partisinde olduğunu bulmuştu hani?

And how katty learned that that girl had been to the same boat party where you'd been turned into a zombie?

Katty gerçeğe yaklaştığı için ne kadar endişelenmiştik hani?

Remember how worried we were that katty was getting very close to the truth? - Yes.

Katty'nin kutusunda buldum.

I found it in katty's box of stuff.

Katty mi?

Katty?