Katya translate English
991 parallel translation
Katya enfiye getir.
Katya, get some smelling salts.
Katya, sağlığına!
Katya, your health!
Katya, karar senin.
Katya, the decision is yours.
Korkuyor musun, Katya?
Are you scared, Katya?
Katya.
Katya.
Katya!
Katya!
- Saklan, Katya.
- You hide, Katya.
Katya Teyze gelene kadar bir çay iç.
Have a bit of tea until Aunt Katya gets here.
Ama Katya Teyze ne olacak?
But what about Aunt Katya?
Katya'yı görmeyi her şeyden çok istiyorum.
I want to be with Katya more than anything in the world.
- Katya nerede?
- Where is Katya now?
- Çok güzel Katya.
- That's very good, Katya.
Varykino'ya gitmişsindir diye Katya'yla oraya gidiyorum.
I take it you've gone to Varykino, so I'm going there myself with Katya.
Oğlun yok, karınsa kızın Katya ile birlikte Kiev'de.
You have no son and your wife is in Kiev with your daughter Katya.
Lyuda, Vera, Katya, nöbete!
Lyuda, Vera, Katya, guard duty!
- Katya nöbetçi komutan olacak.
- Katya will be guard commander.
Hey, Katya nasılsın?
Hey, Katya, how are you?
Katya denedi.
Katya tried.
Katya'ya pas veriyor işte skor!
No bogarting this time. He passes it to Katya who scores!
Pistten çık Katya.
Get off the track, Katya.
Galya, Katya'yı al.
Galya, take Katya.
Galya, sana Katya'yı al dedim!
Galya, I said take Katya!
Ne oluyor, Katya?
What is it, Katya?
Katya gözyaşları içinde fısıldayacak :
"She is ill, she is dying."
- Katya!
- Katya!
Katya! Merhaba!
Katya!
Katya, söyle bana, genç hanım hala uyuyor mu?
Katya, tell me, is the young lady asleep?
Katya, bozuk para ister misin?
Katya, do you want a copper?
Sonraki günlerde akşam yemeği davetiyle Katya iki kere geldi.
The next day, Katya came twice with an invitation for dinner in honour of the guests.
Aradığınız tipte birini buldum. Katya Napoleon, adında.
I do have one character for you, her name is Kate-Napoleon
İşte Katerina, bunlar benim repliğim bunlar da partneriminki.
Look Katya, these are my lines, and these are read by my partner...
Katya'ya ne oldu? ...
And what about Kat'ka?
- Katya, telefona bak.
- Katya, answer the phone.
Katya?
Katya?
Katya Borisovna Orlova.
Katya Borisovna Orlova.
- Katya diye birini tanımıyorum.
- Don't know a Katya.
Yani, Niki'yi tanıyorsun, ama Katya'yı tanımıyorsun.
So you know Niki, but not Katya?
Sence bunun mantıklı bir nedeni var mı? Neden bir Rus yazarı, sana bir kitap müsveddesi göndermek için Katya Orlova'nın hayatını riske atsın?
You can't think of any reason why a book editor called Katya Orlova should risk her neck to send you a manuscript?
Katya.
Katya?
- Katya diye birini tanımıyorum.
I don't know a Katya.
Ama Katya diye biri yoktu.
But there wasn't any Katya.
Üç ya da dört, ama Katya yoktu.
Three or four. But no Katya.
Katya bu mu?
Is that Katya?
Neden Dante, Katya'yı seçti?
Why did Dante pick on Katya?
Katya neden izin verdi?
Why does she let him?
- Katya casus mu?
Is "she" a spy?
Merhaba, sen Katya isen tabi.
You're Katya, of course.
Bir hafta Bayan Katya.
Seven days... Mrs Katya.
Katya ofisten taksiyle ayrılıp bilinmeyen bir yere gitti.
Katya left her office, took a taxi, unknown destination.
- Katya var.
- With Katya.
Sonra bize geleceksiniz,
You will come to us, and Katya, in tears, will whisper :